25. bölüm

816 84 140
                                    

Keyifli okumalar 🍻

"Günaydın Kimjae! "

Omega kapının eşiğinden başını uzatıp neşeyle Doktora seslendi.

Taş havanda bir şeyleri döven yaşlı adam sabahın bu erken saatinde Omegayı gördüğü için şaşırmadan edemedi. Kapının eşiğindeki gencin neşesi kendisine de bulaşmış gibi güldü.

"Aigoo günaydın Wooyoung. Bakın bugün kimler erkenci'' elindeki malzemeleri Masaya bırakarak yerinden doğruldu ve yanına gelen gencin sırtını pat patladı.

Birlikte her zaman Wooyoung'u tedavi ettiği yatağa doğru ilerlediler ve genç olan Doktor'un karşısındaki yerini aldı.

Kimjae rutin birkaç şeyi yapmaya başladığında " Ne seni bu kadar erken ayağa diken bakalım?" diye sordu. Henüz kahvaltı saatine bile bir saatten fazla zaman vardı. Güneş henüz sabahın taze ışıklarını yeni yeni gönderiyordu.

Genç olan gülümseyerek "San uyanırken benim de uyanmama sebep oldu" dedi. "Bir kez uykum kaçınca da kalkmak istedim. O hala odasında bir sürü evrakla falan uğraşıyor, sanırım akşam onlarla birlikte gelmiş odaya. Uyumadan önce biraz çalışmış da olabilir bilmiyorum" Düşüncelerin içinde konuşmaya devam eden Wooyoung aklına yüzünü yıkadıktan sonra odaya girer girmez gördüğü San'ın sülieti dolunca istemsizce sustu.

San üzerinde her zamanki gibi bir takım ile bacak bacak üzerine atarak oturuyordu. Koyu renk saçları arkaya yatırılmıştı. İnce çerçeveli gözlüğü yüzüne  mümkün olan en güzel şekilde yakışmıştı. Dizine bıraktığı kağıtları büyük bir dikkatle incelerken parmakları arasındaki kalemi hiç aksatmadan döndürüyordu. Wooyoung onu gördüğünde kısa bir süre Alfayı süzmüştü. San üzerinde hissettiği bakışlar ile kafasını kaldırdığında göz göze gelmişlerdi. Wooyoung hızla bakışlarını kaçırarak dolaptan birkaç parça kıyafet almış ve hızla banyoya dönmüştü.

Sessizleşen Wooyoung dışarıda duyduğu bir uğultu ile âna döndü. Kimjae hala bir şeyler yapmaya devam ediyordu. Merakla yerinde kıpırdanıp kapıya bir bakış attı. Kapı kapalıydı ve koridoru görmesine imkan yoktu ama merakı yüzünden kontrol etmeden edememişti.

Kimjae pantolonunu sıyırmasını istediğinde uzanıp kumaşı yukarı çekerek bileğinin biraz üzerindeki sargıyı ortaya çıkardı.

Dün yürüyüş yaptıkları sırada bacağında oluşan yarayı Alfa kendi elleri ile temizlemişti. Doktor onun sardığı bezi dikkatlice açıp kapanmaya yüz tutmuş yarayı inceledi. Birkaç ilaç ve merhemden sonra yeniden sardı yarayı Doktor.

"Yaranın durumu iyi, yakında kapanır" diyerek sarışın gencin omzunu pat patladı.

Wooyoung gülümseyerek teşekkürler etti. Kahvaltıya gitmek için kapıya yürüdü. Elini kapı koluna atmıştı ki "Kahvaltıdan sonra ilaç içmeye gel Wooyoung" diyen doktoru duydu.

Arkaya dönüp "Merak etmeyin efendim. Yemeğimi yer yemez burada olacağım" dedi. Eğilip selam vermeyi de unutmadı ve ardından revirden çıktı.

Mutfağa doğru ilerlerken bugün Mingi'yi henüz hiçbir görmediğini hatırlayarak orada olmasını umdu.

Mutfağın kapısının az ilerisinde toplanan askerleri görmesi ile neler olduğunu merak etti. Aralarındaki mesafe azaldıkça konuşmalar kulağına daha net ilişmeye başlıyordu.

"Geldiği günden beri garip olduğunu düşünmüştüm zaten ben onun." dedi içlerinden biri.

"Koskoca karargahta neredeyse kimse ile iletişim kurmuyordu bile. Kendini bu kadar geri tutmasında vardı bir şey." diye ekledi bir diğeri.

as an azalea ● woosan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin