(Bu bölüm MinSung'dan değil de genel olarak Hyunjin ve Felix'in planından oluşacak. İyi okumalar bal peteklerim ✨💛)
Şarkı Önerisi: Jimin - Promise
"Şimdi, sen aldığın numaradan normal bir şekilde konuşmaya başla. Ama böyle... İstekli ol. Flört etmeye çalış. Dikkatini çektiğinde zaten mekana çağırırsın. Unutma, çaylak bir modelsin sadece. Karakteri hoşuna gitti, ilgini çektiği için yazmak istedin. Sonra, eğer gelirse ona içki ısmarla ve ailenin zengin olduğunu falan çıtlat ona. Zaten aranız ilerler. Eğer gelmezse, adresini almaya çalış. Zaten belli. Ayağına giden tipler onların hoşuna gider. Ama adresini aldığında hemen gidip de işleri hızlandırma. Dikkatini çekersin."
"Adımı ne yapacağım?"
"Felix olarak kalsın. Güzel bir ismin var."
Karşılıklı otururlarken Felix elindeki viski kadehinden bir yudum aldı.
"Sonra?"
"Ondan alabildiğin kadar bilgi al. Ağzını falan yokla. Zaten en az 3-4 kere buluşacaksın."
"İsteyecektir Hyunjin."
Felix dilini damağında gezdirirken çenesini oynattı.
"Güçlü bir karakter olarak görünmende sorun yok."
"Sıkılır o şekilde."
"O zaman tercihi sana bırakıyorum."
Hyunjin elindeki kadehi fondiplerken Felix sırıttı.
"Bırakmıyorsun. Bırakmazsın. Hiç bırakmadın."
"Yongbokie bunu yapmamız gerekiyor ve elimizdeki tek koz sensin. Başkası asla senin gibi yapamaz. Ve başkasını bulacak eleme yapacak zamanım yok. Beni düşünme."
Felix, ne zaman Hyunjin ona Yongbokie dese utanıyordu.
Nedenini bilmiyordu ama ne zaman bu adla seslense "sorun yok, bu kadar takılma" diyormuş gibi hissediyordu.
"Ah, peki o zaman. Deneyelim bakalım."
Oturduğu yerden kalkıp Hyunjinin büro masasını dolandı ve döner sandalyede oturan adamın önüne geçti. Masaya oturduğunda Hyunjin alışkın olduğu tipik temas hareketlerini yapıyordu.
Elini Felix'in bacağına koyarak okşarken gözlerine baktı.
"Sana asla bir görev için kızmam. Bunu isteyen ben isem eğer, hayatta olmaz."
"Ya kendimi kaybedersem, adamı görmedim sonuçta."
"Emin ol, gördüğünde kaçmak isteyeceksin. Pisliğin teki olduğu yüzünden belli. Ayrıca sana söz veriyorum işlerin kötüleştiğini fark ettiğim anda yanına ışınlanmış olacağım. Güven bana."
"Kaçamam ama."
Felix, bacağında dolanan parmakları tutup avuçları içine aldı.
"Bana kurban hakkında bilgi vermelisin~"
"Hmm... Şuan kurbanım sensin. Akşam yemeğinde seni yemeyi düşünüyorum."
Hyunjin sırıtırken aradaki mesafeyi kapatarak boştaki eliyle Felix'in gömleğinde parmaklarını gezdirdi.
"Hmm... Bir prova yapmaya ne dersin?"
Felix gülmemek için zor duruyordu.
"Asıl onunla olan konuşmam senin ile yakınlaşmama prova olur. Villain."
Hyunjin sakince ayağa kalktı ve ellerini onun iki yanında masaya koyarak nefesini yüzüne üfledi.
"Öyle mi? Kurban."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Can Hear U || MinSung
FanfictionBu gürültülü hayatımda kendi sesimi duyamıyorum ben. Ben seni duyuyorum Minho... Ben sessiz çığlıklarını görüyorum. Beni tamamlayan, boşluklarımı dolduran tek kişi sensin Han... ----- Angst değildir ama sonuna kadar ağlatır . Dram içerir ama mutlu...