ICHU - CHANMIN Bonus

52 9 57
                                    

Ben yara gibiyim
Gönlünde bir yara gibiyim
Nalan...
Sal beni gideyim
Ömründe bi' kara lekeyim
Nalan...

Gözleri parlıyordu bana bakarken.
Bu koca salonda o kadar insan arasında, onun gözleri almıştı beni benden. Hayranlıkla bakıyordu gözlerimin içine.

Şarkıya devam ederken gözlerimi ondan çekemedim.

Bakışları sisli bir gecenin derin kuytuları gibiydi, gözümü ondan alamıyordum, başını çevirmeye korkuyordu insan.

Şarkı bittiğinde yüksek noktadan dolayı nefesim kesik kesik, ciğerlerim inip kalkarken dudaklarımı yaladım hafifçe. Yüzünden tatlı bir sırıtış geçti.

Tatlı mıydı? Bilmem. Hiç görmedim ki o gülüşünü. Hiç kulaklarımın yakınına gelmedi sesi.

İlk defa sahneden inerken bacaklarım bu kadar titriyordu. Yutkunurken Minho'nun kolunu hissedip yüzüme büyük bir gülümseme yerleştirdim. Beraber kulise geçtiğimizde onlar kabine girince ben de makyajımı sildim. Etkinlik bittiği için daha fazla beklememize gerek yoktu.

Han Minho'yu sesli bir şekilde - yerken- yani öperken mırıldandı. Pamuğu yerine bıraktım.

"Toplanıp içelim. Deli gibi sarhoş olalım. Hatta bara gidelim. Dans edelim gün doğumuna kadar. Herkesle geçireceğimiz güzel bir gece olsun bu."

Onlara döndüm.

"Menajerim izin vermeyebilir."

"Hayır ya, bizim polis ekibi de gelecek ya. Hiçbir şey olmaz."

"Chan da mı gelecek?"

Kaşlarım hafifçe kalktı.

Han güldü. "O grupta sadece Chan mı var~?"

Bozuntuya vermedim.

"Hayır da ben sadece onunla tanıştım."

"Ne güzel fırsat geçmiş eline. Bak hepimiz orada olacağız. Ryujin ve Hyunjin izin işini halleder."

Yüzüme maskeyi takarken gülümsememi sakladım alttan alttan.

Kabine girip üstümdekileri çıkartıp spor bir şeyler giydim. İçeriye birinin girdiğini duydum. Ahşap kapının arkasında sert bir ses duyuldu.

O Avustralya aksanı... Chan'dı.

Konuşuyorlardı. Fısıldaşarak. Özel olsa gerekti ama duymak istedim. Sessizce kulağımı ahşaba yasladım.

"Özel bir teşekkürü hak ediyor bence. Tamamen doğaçlama ve ücretsiz bir konser verdi."

Hyunjin konuştu ardından.

"Madem senin aklına geldi. Sen ayarla. Ne yapmak istersen. Bizim adımızı ver ya da verme fark etmez. O alışkın bizimle takılmaya. Ücret falan istemez. Emeğe saygı diyorsan, hediyeyi sen ver."

"İyi, tamam ben ayarlarım."

Daha fazla dinlemenin yüzsüzlük olacağını düşünüp biraz tıkırtı çıkardım ve kabinden çıktım.

I Can Hear U || MinSung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin