Uzun zaman gelemedim bebeklerim. Üzgünüm aktiflik düştü ama bu elimde olan bir şey değil. Mental olarak rahatlamam gerekiyordu :)
İyi okumalar diliyorum bataklığımın güzel yakamozları...
Şarkı Önerisi:
Stray Kids - Secret Secret
Kim Junmyeon - Self-Portrait.
.
.Minho, Han'ın elini tutarak uçaktan indiğinde alışık olduğu havanın özlemiyle derin bir nefes aldı.
"Sevgilim?"
Minho kapalı gözlerini açarak yan tarafına döndü ve küçük olanın ellerini tuttu.
"Hm?"
"Söyle bakalım~ Bir haftalık tatili nasıl buldun?"
Minho'nun gözleri neşeyle parıldadı. Dudakları tatlı bir şekilde iki yana kıvrılırken ön dişleri hafifçe gözüktü. Han bu tatlılığa daha fazla dayanabileceğini düşünmüyordu.
Minho tuttuğu ellerle birlikte kendi ellerini yavaşça sağa sola sallarken tatlı bir karaktere büründü. Gözleri mutluluktan kısılırken konuştu.
"Mükemmeldi~ Seninle olduğum... Her şey, her yer, her an... Mükemmel."
Han hafif bir iç çekerken elini kaldırdıysa da karşısındaki beden ondan önce davrandı. Minho Han'ın sol elinin bilek kısmına tatlı bir buse bıraktı.
"Senin... Nasıldı peki?"
"Kötü olma gibi bir ihtimal yok zaten~ Ah... Sadece aşık olduğum bir adamın farklı bir yanını görmek beni şaşırttı."
Han düşünüyormuş gibi yaparken bir elini kendi çenesine koydu.
"O adam... Çok yakışıklı Minho-ya, biliyor musun? Nasıl anlatacağımı bile bilmiyorum!"
Minho tek elini tuttuğu adamı kendine çekti.
"Kimmiş o? Tanıyor muyum düşmanımı?"
"Çoook yakından tanıyorsun. Sana evde anlatırım. Her bir ayrıntısıyla. Onunla nasıl mükemmel bir hafta geçirdiğimi."
Han, elini onun yanağından boynuna indirirken Minho'nun gözleri kısıldı.
"Mmm... Düşünebiliyorum~ Sana sahip olduğu için... şanslı bir adam olmalı."
Han yan dönerek elini tuttuğu adamla birlikte yürürken kıkırdadı.
"Hayır! Asıl ben şanslıyım ki, her oyunuma anında uyum sağlıyor~"
Minho dudaklarını yalarken bir anlık ona baktı, ardından diğer elinde sürüklediği büyük bavula.
"Uyumluyuz demek ki..."
"Şimdi nereye gidiyor peki bu... Güzel, ceylan gözlerine sahip, romantik bir yazar olan adam?"
Minho aldığı iltifatları sindirmek için derin bir nefesle gülümsedi.
"Öncelikle... Aşık olduğu adamın evine gidip... birkaç odayı temizlemeli sanırım."
"Sonra, ne zaman diksiyon dersleri almaya başlayacak?"
"Ah... Yoksa aşık olduğum adam sesimi sevmiyor mu?"
"Asla! Asla deme bunu! Bu çok büyük bir cümle Minho-ya."
Han onun önüne geçerek çenesine küçük bir öpücük bıraktı.
"Aşığım... Dedim ya aşığım, her şeyine."
"Varlığına içeceğim bugün."
"Sesine kaldıracağım kadehlerimi."
Minho eğilip onun alnına derin bir öpücük kondurdu. Ne sertti, ne yumuşak ama duygu doluydu. Aşk ve tutku bu adamda buluşmuştu sanki. Han onun dudaklarını teninin her hangi bir yerinde hissetse bile kendine hakim olamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Can Hear U || MinSung
Hayran KurguBu gürültülü hayatımda kendi sesimi duyamıyorum ben. Ben seni duyuyorum Minho... Ben sessiz çığlıklarını görüyorum. Beni tamamlayan, boşluklarımı dolduran tek kişi sensin Han... ----- Angst değildir ama sonuna kadar ağlatır . Dram içerir ama mutlu...