Playlist:
EXO°CBX - Paper Cuts
ENHYPEN - Shout Out🌸🌸🌸
Kağıt kesikleri gibiydi bazen
Küçük ama can yakan
Hayat mı bu?
Yoksa hatır mı?"Kalbim bir çölken sen gül oldun, yaprakların kumlarıma düştü. Yandı ama pes etmedin. Dallandın budaklandın. O çölü kocaman bir çiçek bahçesi yaptın."
Han yazıları okurken yüzündeki o gülümsemeyi engelleyemiyordu. Yanakları ağrıyacaktı artık.
"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?"
Oturduğu siyah deri koltukta ona döndü. Ofisin terasında kendisi Minho'nun yeni çıkan şiir kitabını okurken Minho orkideleri suluyordu.
"Hmhm..."
"Ya! Düzgün cevap ver."
Minho elindeki şeffaf suluğu bırakıp ona baktı yan yan. Yüzünde hafif bir sırıtış vardı. Kaşlarını hafifçe kaldırarak ilerledi ve ellerini koltuğa yaslayarak onu sıkıştırdı.
"Sana aşkımı megafonla haykırsam doymazsın değil mi?"
Han gülerek kafasını iki yana sallarken kitabı yüzüne doğru kaldırmıştı. Minho'nun tekrar uzayan saçlarına güneş vuruyordu. Han'a gölge olan bu beden o kadar yakışıklı görünüyordu ki üstüne çekmemek için zor duruyordu. Neden durduğunu kendi de bilmiyordu gerçi.
"Hayranım sana... Çok aşığım."
"Tekrar söyle."
Han yüzünü ona yaklaştırıp onu kışkırtırcasına fısıldadı.
"Yok. Bazen gerçekten konuşmaya gerek yokmuş bunu anladım ben."
Minho Han'ın dudaklarına yapıştığında küçük olan memnun bir şekilde kıkırdadı.
"Mmm... Adaylık başvurusunu yaptın mı?"
"Dün yaptım."
Han Altın Kalem Yazar Ödülleri'nden bahsediyordu.
"Birkaç güne sonuç çıkar."
"Bence yapacağız. Hatta... Yapacaksın Minho-ya!"
Han heyecanla onun kollarının arasından kurtulup ayağa fırladı.
"O ödülü alacaksın. Herkese, tüm dünyaya! Nasıl bir yazar olduğunu göstereceksin!"
"O ödüle ihtiyacım yok. Ben sana sahibim. Benim en büyük hazinem sensin."
"Ama o kitaplar sayesinde tanıştık. Bir ödülü hak ediyor o yazılar~"
"Orası ayrı bir konu. O kadar önemsemiyorum bu yarışmayı. 1M seller listesinde adım var. Bu yeterli."
"Yetmez! Yetmeyecek!"
Han o kadar heyecanlı ve hırslı konuşuyordu ki. Kollarını yukarı kaldırıp salladığında Minho kahkaha attı.
"Bu ne?"
"Yet~me~meli~ Biz daha özel çocuklar için eğlenceli şeyler yapacağız!"
"Ryujin'de o iş. Kendisi de el atmak istedi. Gitmek ister misin bugün?"
"Nereye?"
"Özel Eğitim Merkezi'ne."
"Olur!"
Han saçlarını karıştırıp Minho'nun yanağına öpücük bıraktı ve içeri girip telefonunu cüzdanını falan aldı.
"Sürekli etrafa bırakıyorsun. Unutursan nasıl ulaşacağım sana?"
"Sen beni bulursun."
Minho Han'ın arkasından yürüyerek ofisin kapısını kapatırken yüzünde düşünceli bir gülümseme oluştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Can Hear U || MinSung
FanfictionBu gürültülü hayatımda kendi sesimi duyamıyorum ben. Ben seni duyuyorum Minho... Ben sessiz çığlıklarını görüyorum. Beni tamamlayan, boşluklarımı dolduran tek kişi sensin Han... ----- Angst değildir ama sonuna kadar ağlatır . Dram içerir ama mutlu...