I Can Hear U || MinSung

ICHU (Özel Bölüm) 2

(Hyunjin ve Felix'in planı kaldığı yerden devam ediyor! Vote ve yorum atmayı unutmayın bebeklerim. Keyifli okumalar~✴️😎)

Hyunjin ve Felix arabanın içinde beklerlerken bugünkü ve son buluşmaya hazırlanıyorlardı. Arkadan Yoongi'nin arabası geldiğinde hızlı bir şekilde siyah Jeep'e geçtiler.

Yoongi kendi takımını da getirmişti.

Seonghwa
San
Changbin
Namjoon ve Bangchan...

Hepsi tam takım kuşanmışlardı. Yüzlerinde siyah maskeler vardı ama Hyunjin onları vücut ve saç sekillerinden ayırt etmeye başlamıştı.

Yoongi bilgisayarın başına geçerken Felix kulak içi cihazını taktı.

Bu sırada Bangchan onunla konuşma başlattı.

"Geçen hafta onun evine gittiğinde, odasına böcek bırakmıştın."

Seonghwa söze girdi.

"O bende. Dün akşam bir plandan bahsetti."

"Ne planı?"

Namjoon maskesini çıkartırken herkes ona dönmüştü.

"Bir tür kaçakçılık yapıyor. Seni bugün oraya götürebilir. Dikkatli ol ve sakın pot kırma. Bir de... Ahlaksız bir şeyler geveledi."

"Ne dedi?"

Hyunjin gayet ciddi bir şekilde gömleğinin manşetlerini katladı.

"Senin, yani Felix'in... Çerez olduğunu söyledi."

San gözlerini açarak dudaklarını ısırdı.

"Farketmiş olabilir mi?"

Yoongi ona kısa bir bakış atarak Felix'e döndü.

"Hayır, kesinlikle belli etmedim. Gerçekten her kelimeme dikkat ediyordum."

"Kasıntı olman da dikkat çeker Felix."

Seonghwa konuştuğunda Felix oturduğu koltuğun kenarlarına tırnakları geçirdi.

Anlık olarak kendinden şüphe etmişti. Hyunjin bunu fark ederek onun yanına geçti ve omuzlarını sıvazladı.

"Hayır, hayır, Felix. Şimdi değil bak, bu son. Bunu da atlatalım bitiyor. Kurtulacağız tamam mı? Sadece son bir delil bulmaya çalış. Onun suçlu olduğunu gösterebileceğimiz elle tutulabilir bir delil. Tamam mı?"

Felix hızla başını sallarken diğerleri de yanına gelip sırtını pat patladı.

"Yaparsın Felix."

"Evet, sen oldukça güçlüsün."

Hyunjin onun gri saçlarının arasına dudaklarını bastırdı.

"Ayrıca sen çerez falan değilsin. Unut bunları."

Gereken motivasyonu aldıktan sonra Felix kendini hazırlayıp arabadan indi ve Mingi'nin attığı adresteki mekana yürüdü.

Bina eski bir inşaattı.

"Geldin mi?"

Felix'in tüyleri diken diken olmuştu. Arkasından gelen sesle yutkunarak yavaşça döndü.

Üstündeki dantel ve transparan tasarım bluzun yaka kısmını düzeltti ve yanına geldi.

"Senin için geldim. Çünkü sen beni çağırdın."

Bunu yaparken oldukça korkusuz ve doğal görünmeye çalışıyordu.

Mingi onun çenesini okşadı ve hafifçe sıkarken biraz kendine çekti. Felix gözlerini kapatıp açarken bu kabustan hızlıca uyanmak istiyordu.