Yazım hatalarım varsa affedin. Kafam çok dolu bir halde yazıyorum.
İyi okumalar hayat çiçeklerim~
Şarkı Önerisi:
BTS - Stigma
Stray Kids - Hellevator.
"Bırak beni!"
Ryujin kafasına silah dayamış, yolun ortasında kendisini boynundan tutan adamdan kurtulmaya çalışıyordu.
"Bırak beni yalvarırım. Hyunjin-shii!"
Yeosang yutkunarak Hyunjin'in arkasından Ryujin'i korkuyla izliyordu. Kendisi yere diz çöktürülmüştü. Başına dayanan silah yüzünden hareket edemiyordu ama karşısındaki kadının hali gözlerinin dolmasına yetmişti.
Hyunjin ve San ellerinde silahla santimlik adımlar ile onlara yaklaşıyorlardı. Üç adamı öldürmüşlerdi ama bu adamlar Yeosang ve Ryujin'i rehin almıştı.
"Bırak kadını, gitmene izin veririm."
Hyunjin gayet kararlı bir şekilde konuşurken Ryujin'i sakinleştirmek için gözlerini kapatıp açtı.
"Bir şey olmayacak. Korkma."
San ise Yeosang'ı tutan adamın önündeydi. Adam Yeosang'ın ensesindeki silah ucunu daha çok bastırdı.
"Ryujin-ah!"
Ryujin nefes nefese yutkunurken sesin geldiği yöne baktı.
"Korkma tamam mı? Birazdan geçecek hepsi."
Ryujin onu görmese de sessizce başını salladı.
"Bak eğer yarın- bir dur be şerefsiz. Ryujin-ah yarın seninle lunaparka gidip sinirlerimizi atalım bence."
Ryujin hıçkırıkları arasında güldü.
"G-gidelim Sang-ah."
Bangchan'ın arabası geldiğinde açılan iki el ateşle dikkatler dağılmıştı. San Yeosang'ın arkasındaki adamı boynundan vurduğunda Ryujin yerinden fırlayıp o tarafa koştu.
"Bekle!"
"Ryujin-ah!"
Yeosang neredeyse ışık hızında ayağa kalkarak Ryujin'e koştuğunda Hyunjin ve adam aynı anda ateş ettiler. Adam kafasından vurulurken Yeosang Ryujin'i arkasına aldı.
"A-ah..."
Bir anda tüm dünya durmuş gibi oldu. Ta ki Yeosang yere düşene kadar.
"Yeosang!"
Ryujin kulaklarına bastırdığı elleriyle arkasını döndüğünde yüksek bir çığlık attı.
Arabadakiler hızlıca aşağı inerken Ryujin dizlerinin üzerine düştü ve göğsünden vurulmuş bedenin yarasını kontrol etti.
"Ryu-jin..."
Kadın inanmak istemedi. Ellerine bulaşan kanın gerçek olduğunu düşünemiyordu.
"Yeosang-shi! Lütfen... Lütfen- Ya!! Ambulansı arayın nolur"
Gözlerinden yaşlar dökülürken Yeosang onun göğsündeki elini tuttu. Nefes alamıyordu. Ciğerleri yanıyordu sanki.
Ryujin ona baktığında Yeosang'dan yorgun bir gülümseme aldı.
"Ü-üzgünüm Ryu..."
Elini onun boynundaki incilere götürdü. O an gözüne öyle güzel gelmişti, boynunu süsleyen o tanelere dokunmak istedi.
"Hayır, Sang-ah ne üzülüyorsun? Senin bir suçun yok ki!? Lütfen... Bak ambulans da çağırdık."
"Bangchan, siz Minho ile Han'a bakmaya gidin. Kaza sesleri duymuştum. Gidin hadi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Can Hear U || MinSung
FanficBu gürültülü hayatımda kendi sesimi duyamıyorum ben. Ben seni duyuyorum Minho... Ben sessiz çığlıklarını görüyorum. Beni tamamlayan, boşluklarımı dolduran tek kişi sensin Han... ----- Angst değildir ama sonuna kadar ağlatır . Dram içerir ama mutlu...