Evettt kaldığımız yerden devam ediyoruz bebeklerim. İyi okumalar~
Song : All Of Me
Han uyandığında göğsüne uzandığı bedenin üzerinden çekildi ve yanına yattı. Bir süre onu izlemek için kolunu başının altına yerleştirdi. Minho'nun yumuşak tonlu mor saçları ona çok farklı bir hava katmıştı. Uzun hali de mükemmeldi elbette ama bu kıvırcık saçlara da çok hızlı alışmıştı.
"Günaydın sevgilim."
Minho onun hareket etmesiyle kıpırdanıp esnerken Han tatlı bir gülüşle iyice yaklaştı ve hala uyku sersemi olan adamın dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı.
Han'ın hafif dolgun alt dudağı Minho'nun dolgun üst dudağı ile tam bir uyum içindeydi ve Han içten içe buna bile hasta olmuştu.
Minho öpücüğün hissiyle gülümsedi ve yatakta doğrulup onun alnına bir öpücük bırakarak ayağa kalktı.
"Randevu kaça alınmıştı?"
"12.50."
Minho kısa süre kalacakları için bavulu dolaba yerleştirme gereği duymamıştı. Bavulu yatağın yanına çekerek birkaç kıyafeti yatağın üzerine yerleştirdi ve giyinmeye başladı.
Han saçlarını geriye atarak onun yanına geldi.
"Minho-ya~ İyi olacaksın~"
Minho kaşlarını kaldırarak ona baktı.
"İyiyim zaten."
"Sessizsin~ Endişeli olduğunu hissettim. Sadece yanında olduğumu ve her zaman burada olacağımı bilmeni istiyorum."
Han Minho'nun elini tutup avuç içini yanağına yerleştirdi.
Büyük olan hafifçe yutkunurken Han tatlı bir aegyoyla sızlanırken Minho gülümsedi ve onu kendine çekip saçlarını karıştırdı.
"Biliyorum bebeğim. Ben de hep burada olacağım."
Bunu söyledikten sonra Han'ın belini okşadı tekrar.
"Aah~ Çok tatlı. Hadi giyinelim. Aç olman gerekiyor değil mi?"
"Sen bir şeyler ye en azından."
"Seninle yemek istiyorum."
"Korkarım bir süre düzgün yiyemeyeceğim o yüzden sen ye."
"Bunu sonra hallederim."
Han kendi kendine şarkı mırıldanmaya başladığında beraber giyindiler.
Aşağı indiklerinde bir taksi tutarak hastanenin yolunu tuttular.
Geçen her dakikada heyecanları artıyordu sanki. Han, Minho doktorla görüşmek için içeri girdiğinde bile duvara yaslanıp tırnak etlerini ısırmaya başlamıştı. İlk defa bu kadar boşlukta sıkışmış hissediyordu. Bu tam bir boşluk da sayılmazdı ama bunu tarif edecek başka bir kelime de bulamıyordu henüz.
Minho dışarı çıktığında onunla ilerlemişti.
"Şuan ameliyathanemiz dolu. Biraz beklemenizi rica edeceğim. Dezenfektasyon yapılacak."
"Problem değil."
Ameliyathanenin önündeki koltuklara oturduklarında Han sıkıca Minho'nun elini tuttu.
"Burdayım..."
Minho, Han'daki değişimi fark edip elini onun çenesine koydu ve kendine çevirdi.
"Bak bana. Sorun değil. Tamam mı? İstiyorum ama asla dünyanın sonuymuş gibi hissetmeyeceğim. Daha önce de denemiştim. O yüzden endişelenme. Ben senin gibi birine sahibim. İyiyim. Tamam?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Can Hear U || MinSung
FanfictionBu gürültülü hayatımda kendi sesimi duyamıyorum ben. Ben seni duyuyorum Minho... Ben sessiz çığlıklarını görüyorum. Beni tamamlayan, boşluklarımı dolduran tek kişi sensin Han... ----- Angst değildir ama sonuna kadar ağlatır . Dram içerir ama mutlu...