Selamlar, iyi gecelerrrr.Önceki yorum epey oy atmışsınız, teşekkürler ediyor ve bu bölüm de devamını bekliyorum. 500 olsun artık oylar benceeee olsun olsun
Yorum yapmayı unutmayalım, iyi okumalar dilerim!
Instagram: deathlessniks
Twitter: sabahayolculuk
Lawless, Dear God
Rebel Moves, Every When
12. Bölüm: "Cehennemde Yanan Melek"
Güneş doğacak
ve gözlerimi açacağım.
Belki de ölene kadar
arzulamadığım bir hayata ait olmak zorundayım.
Bir şeyler yanlış,
Adaletin terazisine inanmıyorum.
Bu yüzden doğru ve yanlışı siliyorum.
gerçeği biliyorum.
Tanrım, inan bana biliyorum.
Beni terk ettiğini biliyorum.Güneş batacak
ve gözlerimi kapatacağım.
Belki de ölene kadar
Bana ait olamayacak bir hayatı arzulayacağım.
Bir şeyler yanlış
Terazide hep sol tarafı seçiyorum.
Doğruyu biliyorum.
Tanrım, inan bana biliyorum.
Ama yanlışı daha çok seviyorum.KASIM, 2015.
2 yıl önce.
Ölüm.
O karanlık gecede, dört bir yanına kan sıçrayan beyaz duvara baktığında düşündüğü tek şey buydu.Neden beyaza boyatmıştı ki annesi, duvarları? Bu gece sorguladığı şey buydu. Biliyordu çünkü, onun en nefret ettiği renk beyazdı. Bir şeyi ortaya sermeyi sevmezdi. Komikti tabi, çünkü bir şeyi gizlemekte de ondan kötü olan kişi yoktu. İnsan nasıl kendi oğluna yalan söyleyemezdi? Her seferinde yakalanıyordu. Günahın siliği ya da neti olur muydu? Annesine göre vardı. Bu yüzden ona göre de oluyordu. Neticesinde o ne gördüyse onu uyguluyordu.
Kan daha net görünüyordu, tertemiz beyaz bir duvarın üstünde. Kanın nereden kaldığını merak etti. Eski olduğunu farkındaydı ama ne zamandan kaldığını hatırlayamıyordu. Kimse silmeye zahmet bile etmemişti. Üzerini de boyamamışlardı. Annesi burada olsaydı üstüne yeni bir boya geçerdi, biliyordu. Ama o gittikten sonra babası ile bir şeyleri gizlemekten vazgeçmişlerdi.
Vahşetin süsü... Tek düşündüğü buydu. Sonunda, nasıl da bitirmişti bu aileyi vahşetin süsü.
"Leo'yu aradın mı?" diye bir çığlık yükseldi yan evden. "Eğer zamanında yetişemezse kan kaybınan ölecek!"
Olovlar ile yan yana oturmak hiçbir zaman iyi bir fikir değildi. Bunu babasına söylüyordu ancak babasının onu dinlediği yoktu. Hiçbir konuda dinlemiyordu. Eğer dinleseydi her şey şu ankinden daha farklı olurdu.
Ama o her zaman düşmana yakın durmaları gerektiğini söylerdi. Bunda sorun yoktu. Sorun şurada başlıyordu: Düşmana yakın durmaya devam ettikleri sürece babası kendi kazdığı kuyulara yaklaşıyor ve her şeyi unutup düşmanı dostu sanmaya başlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUZAH
Teen Fiction❝Hiçbir silah sana elinde patlamayacağının garantisini vermez.❞ ASLANLAR SERİSİ, KONRULUN KAFESİ ve DUZAH kitaplarından oluşan bir seridir. Hangi kitaptan başlarsanız başlayın illa ki spoi yiyeceksinizdir. İstediğiniz kitaptan başlayabilirsiniz.