14. Bölüm: "Bir Ölüyü Tanımak"

23K 2.2K 3.5K
                                    





Oylar ve yorumlar unutulmasın. İyi okumalar. <3

14. Bölüm: "Bir Ölüyü Tanımak"


Tamino, You Don't Own Me

Tamino, Chambers - Demo

Asaf Avidan, The Labyrinth Song





2015, Aralık.


Dışarıdan sağlam görünen her şey içeride yerle bir hâldedir.

Bunu öğrendiğinde yirmi bir yaşındaydı  ve  hayatını mahveden kadını kollarında teselli ediyordu.

Mükemmel olmak ve mükemmel görünmek arasındaki farkı ise bundan biraz önceleri algılayabilmişti. Bozuk olduğunu kabul etmek onun için kolay olmamıştı. Kabullendiğinde ise bozuk görünmemek için her şeyi yapması gerektiğini biliyordu.

Körkütük sarhoş olduğunu gizlemek için güvenlikten zar zor kaçarak girdiği yurt odasındaki ranzasına yatıp tavanı izlediği gecelerden birinde kabul etmişti bazı gerçekleri. Her zaman kendisini mükemmel olduğuna inandırmıştı çünkü diğer türlüsü ailesi tarafından kabul görmeyeceği anlamına gelirdi.

Ve nefes almak için birinin yaşamını çalan birisi olarak yaşadığı hayatın hakkını vermesi gerekiyordu. İyi evlat olması gerekiyordu çünkü seçilen evlat oydu.

"Öldüğün için bazen mutlu oluyorum," diye düşünmüştü yurt odasındaki o karanlık gecede. "Sen bu hayattan zaten sağ çıkamazdın. Onca acıyı boşuna çekmemiş oldun."

O an bu gerçeği kendisine itiraf ettiği ilk andı, öyle ki zihninin boşalması ile beraber meydana çıkan bu düşünce ona bile yabancıydı. Usta bir yalancı olduğunu biliyordu çünkü işi en iyisinden öğrenmişti. Nihayetinde o annesinin oğluydu.

Biliyordu ki bir yalanı en sağlam yapan şey söyleyenin ona inanmasıydı.

Tüm inanç sistemini onun üzerine kurmasıydı.

Ve o da bunu yapmıştı. O gece kabusundan uyanıp gerçekliğe gözünü açana kadar da o kadar iyi oynamıştı ki yalanını, bir süre buna gerçekten inanmıştı.

Pencereden içeri giren soğuk ona yeterli gelmezken yattığı ranzadan doğrulmuş ve oda arkadaşını uyandırmadan gizlice odadan dışarı çıkmıştı. Sarhoş ayakları onu yurdun en üst katına, terasa götürürken o kadar sarhoştu ki Moskova'nın pis mahallelerinden birini altına alan terasa çıktığı saniye bir nefes aldı.

Ve bunun hayatı boyunca aldığı ilk gerçek nefes olduğunu düşündü.

Çünkü kafasının içi ilk kez susmuştu.

Alkol o günden sonra en yakın arkadaşı oldu. Sonunda nefes almanın yolunu buldu ve annesinden gördüğü için nefret ederek büyüdüğü o şeye teslim oldu.

"Savaş kısa sürerse kendini düşmanla beraber toprağın altında bulursun," demişti babası ona bir gece. "Uzun sürerse ise yanında. Çünkü artık düşmanın değil müttefiğin olmuştur."

Savaş nasıl biterse bitsin sonunda kendini düşmanın yanında bulursun.

Terastaki gece babasının haklı olduğunu anlamıştı. Çünkü o geceden sonra alkolsüz yapamaz olmuştu. Onda bir sorun olduğunu kabul ettiği, kendine bozuk olduğunu söylediği geceden sonra... Artık alkolün damarlarında dolaşmadığı günlerde nefes alıyormuş gibi hissetmiyordu. Zaten yolunda gitmeyen hayatı biraz daha rayından çıkmıştı böylece.

DUZAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin