Uzun bir aradan sonra tekrar merhabalar! Bu bölüm Duzah'a yazdığım en uzun bölüm. O yüzden oyları ve yorumları unutmayalım lütfen. Yeni bölüm duyurularından haberdar olmak için beni Instagram'dan takip etmeyi unutmayın. Orada ismim hazel.noya.Bir de bölümün başında bir flashback sahnesi var, genelde olduğu gibi. Lütfen okumayı sevmiyorsanız onu geçin ve direkt günümüzden olan sahneyi okuyun. Bu kitabın ruhu gereği hep geçmişe dönüyorum ama sıkılanlar varsa aranızda lütfen "Sıkıldım." yazmak yerine atlasın oraları.
İyi okumalar!
18. Bölüm: "Birkaç Doğru ve Sonsuz Yanlış"
CLOVES, Don't Forget About Me
Halsey, Young God1995, Moskova.
"Bu gece tahta Armen oturacak."
"Onu gayet farkındayım," dedi Ekaterina oturduğu yerden kalktığında. Bir deli gibi gülmeye başlamıştı. Dışarıdan bakan gözlerin korktuğu şeylerin başında geliyordu gülüşü, çünkü insani hiçbir şey taşımıyordu içinde. "Ne diyelim? Tebrikler mi?"
"Bir şey demenize ihtiyacı yok zaten," dedi Onay Elem, elinde bir şişe votka ile salondan içeri girdiğinde. "Ruslar... Her konuda zevkiniz çok kötü. Bunu içemiyorum bile. Bu evde hiç kaliteli viski yok mu?"
"Senin bu evde ne işin var, bence sen önce onu sorgula," dedi Ekaterina, her zamanki aksi hâliyle. "Siktir git evimden. Bir de viski istiyor."
"Çok agresifsin Narbekova," dedi Onay Elem eğlenen bir sesle. "Neden? Kraliçe olduğun günler geride kaldı diye mi bu sinir? Eh, bence kendine çok yüklenme. Sonuçta sen doğru ata oynamak için elinden geleni yaptın ama senin at, sakat çıktı. Ne yaparsın işte?"
"Siktir git Elem," dedi Ekaterina agresif bir şekilde. "Git kendi karınla uğraş. Buradan bakınca o da bir kraliçeye benzemiyor. Yanına bile yaklaşamaz."
"Burada artık tek bir kraliçe var, Katya," dedi Onay Elem, bilerek Ekaterina'nın nefret ettiği kısaltmasını kullandığı sırada. "O da Tatiana Olova."
Ekaterina ona göz devirdi ve elindeki kağıda kenardan aldığı tütünü sarmaya başladı. Kadının ismini duyduğunda bile bünyesine yüklenen sinire gerçekten hakim olmak istiyordu ama kendini bildi bileli hiçbir tepkisini kontrol edemiyordu.
Aslında, eskiden bu işte daha becerikliydi.
İyi olduğu zamanlarda.
Az kalsın gülecekti. İyi rolü yapmayı becerebildiğim zamanlarda, diye düzeltti kendini içten içe.
Ama aslında içten içe, geçmişte aptal, iyi bir kızdan daha fazlası olmadığını biliyordu.
"Göz devirerek kurtulamazsın Narbekova," dedi Onay Elem, eğlenir gibi bir edayla öne doğru eğildiğinde. "Nasıl hissediyorsun? Hadi, söyle bana. Bu kumarda en çok sen kaybettin. Altı ve altı atıp masadan cebinde tek ruble kalmadan kalkmak nasıl hissettiriyor bilmek istiyorum."
Elindeki cam votka şişesini kenara bırakarak yandaki koltuğa oturdu. Bu gece salonun içi kalabalık olsa da asıl muhabbet bahçede gerçekleşiyordu ama bu ikili, pek de eğlence modunda değildi. Çünkü onlara göre kutlanacak bir şey yoktu.
"Asla bilemeyeceksin," dedi Ekaterina, kafasını kaldırıp ona zehirli yeşil gözleriyle baktığı sırada. "Neden biliyor musun? Çünkü sen benim sırdaşım değilsin, Elem. Aslında sen koca bir hiçten başka hiçbir şey değilsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUZAH
Teen Fiction❝Hiçbir silah sana elinde patlamayacağının garantisini vermez.❞ ASLANLAR SERİSİ, KONRULUN KAFESİ ve DUZAH kitaplarından oluşan bir seridir. Hangi kitaptan başlarsanız başlayın illa ki spoi yiyeceksinizdir. İstediğiniz kitaptan başlayabilirsiniz.