21. Bölüm: "Saklanan, Korunan ve Ortaya Atılan"

16K 2.3K 3.2K
                                    




İyi okumalar! Lütfen oy vermeyi unutmayın. :)

Instagram: hazel.noya

Twitter: davincitookapen


Adele, I Miss You


21. Bölüm: "Saklanan, Korunan ve Ortaya Atılan"


Uyandığımda Perva'nın yatağındaydım.

Boğazımdaki iğrenç safra tadının ağzıma yükselmesi ile beraber üzerime örtülmüş olan yorganı kenara fırlattım ve ayağa fırladım. Midem bulanıyordu ve kusmak üzereydim. En son ne yediğimi bile hatırlamıyordum ama midemdeki şey her neyse boğazıma çoktan tırmanmıştı. Büyük ihtimalle uzun zaman sonra ilk kez bu kadar alkol içtiğim için bu hâle gelmiştim. Üstelik alkolü alırken de açtım. Koşar adımlarla gittiğim tuvaletin kapısını açtığımda zar zor klozetin kapağını kaldırdım ve öğürdüm. Kendimi biraz zorladıktan sonra kusmaya başlamıştım. Kusmaktan nefret ediyordum. Öğürmelerimin ardı arkası kesilmezken, midemde hiçbir şey olmadığı için neredeyse sıvı kusuyordum ve kusmaktan yorgun düşecek hâle gelmiştim. Birkaç saniye içinde hem de.

Kapının açılma sesi duyduğumda tanıdık bir sesten, "Ne oluyor?" sorusu yükseldi. "Bengi? İyi misin?"

Konuşacak durumda olmadığım için sadece kafamı salladım ama tam o an bir kez daha öğürmüştüm.

"Bir şey midene mi dokundu?" Arkamda beliren varlığını hissedebiliyordum. "Alkolden mi böyle oldun?"

Ona cevap verecek hâlde değildim. Bir kez daha öğürdüğümde eğildiğini hissettim. Yanımda diz çökmüştü. Birkaç saniye sonra ise önüme gelmesin diye geri itmeye çalıştığım saçlarımı tutuyordu.

"Çekil." Zar zor bunu söyleyebilmiştim ancak. "İğrenirsin sen böyle şeyler..." Cümlemi tamamlayamadan bir kez daha öğürdüğümde saçlarımı tekrar arkaya topladı. Çekilmemişti bile. "Perva, çekil..."

"Hastaneye gidelim mi?" diye sorduğunda tekrar öğürdüm. Midem yanmaya başlamıştı. Boğazım da. O kadar kötü hissediyordum ki... Artık sadece bitmesini isterken tekrar öğürdüğümde gözlerim dolmuştu ve boğazım yırtılmış gibi acıyordu. "Zehirlenmiş olabilir misin?"

İki kez daha öğürdüğümde artık mecalim kalmamış bir şekilde kolumu klozetin üzerine koydum ve başımı da oraya yasladım. Şu an ne pislik umurumda bile değildi. Ayağa kalkacak hâlim yoktu. Bayılmak üzereydim. Boğazım sızlıyordu ve gözlerim dolmuştu. Boğazımdaki o iğrenç tat midemi bulandırmaya devam ederken tekrar kusacağımı sandım ama midemde bir şey kalmadığı için bu artık mümkün değildi.

"Olamam," dedim sonunda konuşabildiğimde. "Hiçbir şey yemedim bile."

"Aptalsın."

Derin bir nefes aldığımda sifonun çekilme sesini duydum. Kafamı yasladığım yerden kaldıramıyordum bile. En son ne zaman bu kadar şiddetli kusmuştum acaba? Cevabını hatırlamıyordum bile.

"Üşüttün mü acaba?" diye sordu ellerini yavaşça saçlarımdan çektiğinde.

Sifonu bir kez daha çalıştırdığında onun benden çok daha rahatsız hissettiğini düşündüm. Muhtemelen iğreniyordu. Zaten hemen hemen her şeyden iğrenirken... Benim bile kendimden iğrendiğim bir anda iğreniyor olması çok da garip kaçmazdı.

"Sanmıyorum," diye mırıldandım. Kafamı hâlâ kaldırmamıştım. "Sanırım alkolden."

"O zaman sana içmeyi yasaklayacağım."

DUZAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin