Yazım Tarihi: 11/03/2023
Yayımlanma Tarihi: 26/05/2023
Heyyo!
1. Sezonun 3. Bölümünün son kısmına hoş geldiniz!
Yazar Notu: Şovun orijinal karakterleri hariç, geriye kalan tüm gifler temsilidir.
------------------------------------
Hazel'ın bakış açısından:
"Hayatım boyunca en çok şaşırdığım, iğrendiğim ve güldüğüm an, tam da şu an olabilir." diyorum Jack'e doğru eğilerek.
Gabrielle işleri daha da büyütmemiz gerektiğini söyleyerek bizi emanetler odasına getirmiş, Jonas'ı büyüleyerek ondan zorla bilgi almaya çalışıyordu. Bize söylediğine göre Jonas onunla şu an 'özel bir zaman' geçiriyormuş.
Tabii ki de hepsi birer hayalden ibaretti. Gabrielle'in yaptığı büyü sayesinde Jonas şu anda onu kendisiyle birlikte olurken görüyordu.
Jonas, emanetler odasında bir sandalyede oturmuş, zevkten nefes bile alamaz hale gelmişken Gabrielle masanın üzerine oturdu. "Diyelim ki profesör bana üzüntü veriyor. Ne önerirdin?"
"En iyisi bir interficio büyüsü olurdu."
"Öyle bir büyüyü nereden bulurum?"
"Emanetler odasında bir kitap var." hızlı birkaç nefes aldı. Kıkırdarken ellerimi dudaklarıma götürdüm.
"Adı ne?"
"Hatırlayamıyorum. Şey..." yutkundu, "Küçük ve kırmızı, altın işlemeli." sonunda sesi titredi.
Gabrielle elini şıklatıp bizi işaret ettiğinde Jack hızla arkamızdaki kitaplıktan istediği kitabı bularak ona uzattı.
Gabrielle önüne geçerek kitabı ona doğru tuttu, "Bu mu?"
"Evet. Nereden aldınız?"
"Kapa çeneni."
"Tamam." birkaç saniyenin ardından kendi üstünü çıkarmaya başladığında dayanamayıp gülmeye başlıyorum. Gabrielle, olayın en başından beri Jonas'ı telefonuna kaydeden Brandon'a döndü, "Kes."
"Niye? Bunu çekmek için ahlaki yükümlülüğümüz var."
"Hadi. Gidin." bizi kovaladığında Jack bileğimden tutuyor ve ikimiz de Brandon'ı neredeyse sürükleyerek odadan hızla çıkıyoruz.
~
"Daha sonra Bıçak ve Kadeh'te buluşuyoruz, tamam mı?" Jack odalarımıza girmeden önce bana sesleniyor. Ona dönerken başımı sallıyorum. "Tamam. Orada görüşürüz."
İçeri girdiğimde arkamdan kapıyı kapatıp bir tur kilitliyorum. Arkamı döndüğümde dün geceden kalan dağılmış masam beni karşılıyor. Derin bir iç çekerek sırtımdaki çantamı yatağın üzerine fırlatıp masamı toplamaya başlıyorum.
Defterlerimi tek bir yerde birleştirirken, elime aldığım rastgele defterin içerisinden yere birkaç şey düşüyor. Ne olduklarını merak ederek yere eğilip toplamaya başlıyorum.
Bunlar polaroid fotoğraflardı. Albüm yapıyordum ama bunları eklemeyi unutmuş olmalıydım. Neler olduğunu görmek için yüzlerini çevirdiğimde bir anda nefesimin kesildiğini hissettim.
Bunlar Stiles ve benim fotoğraflarımdı. Albüme koymamıştım çünkü her seferinde bakmak bana acı verecekti.
İlk fotoğrafta, Stiles elini omzuma atmış beni hafiften kendisine çekmişti. Fotoğrafı çeken Scott'la konuşuyor gibi duruyordu. Ben de başımı omuzuna yaslamış, ellerimi belinde birleştirmiştim. Lise birinci sınıfa başlamadan iki gün önceydi. Daha dün olmuş gibi hatırlıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Scintilla 1.1
FanfictionScintilla ((is.) küçük, parlak bir parlama veya kıvılcım; küçük bir şey; zar zor görünen bir iz) ~ Beacon Hills'de olanlardan sonra, Hazel her şeyi unutarak sadece eyalet yarışmasına odaklanmaya karar vermişti. Yarışmanın yapılacağı yere tam 3 hafta...