Muallak: Kısım 2 -Kısım 5-

87 7 56
                                    

Yazım Tarihi: 13/09/2023

Yayımlanma Tarihi: 13/09/2023

Heyyo!

1.Sezonun 8. Bölümünün 5. Kısmına hoş geldiniz!

Yazar Notu: Şovun orijinal karakterleri hariç, geriye kalan tüm gifler temsilidir.

----------------------------

Hazel'ın bakış açısından:

-Akşam Saatleri-

"Alyssa geçici olacağını söyledi!" Jack kapıdan kendisini gösterdiğinde, yastıklardan birisini daha fırlatıyorum. "İçeri girebilir miyiz?"

"Hayır!" bir tane daha yastık fırlattım. "Yalnız kalmak istiyorum dedim, gitmediniz. Beni de ayağa kalkamadığım için bunları fırlatmak zorunda bırakıyorsunuz!"

"Tamam! Tamam!" Jack beyaz yastığı tıpkı bir bayrak gibi sallayarak içeri bir adım attı. "Kapıyı kapatıyorum."

Jack kapıyı kapatırken, Joseph aradan sıyrılarak içeri giriyor. Yastığı ona fırlatmak için kaldırdığımda, sanki bir casus filminde gibi garip garip eğilip kalkma hareketleri yapıyor. Durup gülmeye başlıyorum. "Tamam, gel, gel."

"He-he-he-he." gülümseyerek yanıma gelip bağdaş kurdu. "Nasıl hissediyorsun?"

"Bok gibi." ben de onun gibi gülümsedim.

Gözlerimin dolduğunu fark ettiğimde ellerimi yüzüme kapatarak sessizce ağlamaya başlıyorum. "Berbat hissediyorum. Hem kendim için, hem diğerleri için, hem de sizin için."

"Ama ben yanımda birisi ağladığı zaman dayanamıyorum ki..." yanıma uzanarak beni kendisine çektiğinde başımı göğsüne yasladım. "Geçici olduğunu biliyorsun ama. Yarışmaya 6 gün var. O zamana kadar toparlayacağız ve seni ayağa kaldıracağız."

"Sadece onun için ağlamıyorum." burnumu çektim. "Her şey o kadar hızlı oluyor ki hayatımın kontrolünü kaybetmişim gibi hissediyorum."

"Nasıl yani?" komodine doğru uzanıp bir peçete aldıktan sonra tekrar geriye yaslandı. "Şu yüzünü güzelce silip neler olduğunu anlatır mısın?"

Elindeki peçeteyi alarak göz yaşlarımı siliyorum. "Kendimden nefret ediyorum. Her şey o kadar hızlı gelişiyor ki oturup neler yapmam, nasıl bir tepki vermem gerektiğini bir türlü çözemiyorum. Sanki bir boşlukta uçar gibi anlık tepkiler veriyorum. Kendimi tanıyamıyorum artık. Eskiden sinirleneceğim şeylere gülüyorum, güleceğim şeylere sinirleniyorum..."

"Sana söyleyebileceğim ilk şey; şu anda yoğun bir stres altında olman. Yarışma günü yaklaştıkça kazanamama ihtimalin seni o kadar geriyor ki hiçbir şey için uzunca düşünemiyorsun. Eh, bu tabii ki de yaptığın çoğu şeyi haklı çıkarmıyor." kaşlarımı kaldırarak ona baktığımda, alnıma hafifçe vurdu. "Bakma bana öyle, dost dediğin doğrularını da söyler hatalarını da. Her zaman seni pohpohlayacak değilim."

"Hayır, hayır. 'Ciddi misin' bakışı değildi bu." gülümsedim. "Haklısın. Hem de gerçekten çok haklısın. Hayatımda düzeltmem gereken gerçekten çok fazla şey var ve nereden başlayacağımı bilemiyorum."

"O zaman öncelikle sorunlarını en baştan listele. Mesela ilk sorun olduğuna dair belirtiyi ne zaman hissettin?"

Biraz düşündüm. "Kış balosunun olduğu gün sanırım. Stiles'tan vazgeçmeye karar verdiğim anda sorgulamaları yapmaya başlamıştım. İçimden bir ses, 'git, olanları ona anlat' diyordu. Ama daha sonra onun Lydia'ya nasıl davrandığını gördüğümde... Bütün o sesler sustu. Durumu kabullendim de diyebilirim."

Scintilla 1.1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin