Sabahleyin Tahir'in odaya girmesiyle uyanmıştım. Bavulunu çıkarmış dolaptan kendine kıyafet seçiyordu. Gece uykumu çok alamadığımdan hâlâ gözlerimin içinde bi yanma hissi vardı.N:Nereye?
bana bakmadan benimle konusmadan sanki robotmus gibi bavuluna kıyafetleri yerleştiriyordu.
Yan taraftaki yastığı ona fırlatmamla sinirli bir şekilde bana bakmıştı.
T:Şirketin etkinliği var ya hani bugün gideceğiz.
Bunu tamamen unutmuştum. Hızla yatakdan kalkmıştım. Saat dokuza geliyordu biraz zor yetişecektim.
N:Beni niye uyandırmadın! Nası hazırlanıcam 1 saate.
T:Bilemiyorum ben hazırlandım birazdan gideceğim.
N:Tahir!
T:Dün geç gelmeseydin de erken uyusaydın.
N:Beni de bekle.
T:Taksiyle gelirsin.Bavulunu alıp odadan çıktığında arkasından ona yastık fırlatmıştım. Gerçekten geç kalmışken beni bu durumda mı bırakacaktı. Sinirle yataktan kalktım.
Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra hızlı bir makyaj yapmıştım.
Bavulumu hazırladıktan sonra son kez ne giyeceğime karar vermek için dolabıma bakmıştım.
Üstüme derin göğüs dekolteli body altına şort gitmiştim. Beyaz spor ayakkabılarımı giydikten sonra bavulumu alıp merdivenlerden aşağı iniyordum.
N:Öküz ya bildiğin dağdaki odun. Bunu al dağa koy aynı işlevi görür. Odun sonuçta. Dağ ayısı...Şuna bak ya resmen kaba, bencil, öküz bi adama dönüşmüş. Beklese ölür sanki öküz işte niye beklesin.
Söylene söylene aşağı inerken merdivenlerin köşesinde tek kaşını kaldırıp bana doğru bakan Tahirle göz göze geldim.
N:Sen gitmedin mi?
T:Seni beklemiştim.
N:Söylediklerimi duymadın.
T:Öküz, dağ ayısı, odun...bunlar ben oluyorum galiba.
N:Yook yook ben öyle sana demedim.Yüzüme kötü bir bakış attıktan sonra elimden bavulumu almıştı. Kendi bavulunu da alınca kapıya doğru ilerlemişti bende çok beklemeden arkasından gittim.
...
Yola çıkalı yaklaşık bir saat olmuştu. Arabanın içinde sanki ölüm sessizliği vardı. Bu sessizliği bozmak istemiştim.
N:Beni keşke şirketin önüne bıraksaydın ordan diğerleriylr otobüsle giderdim ben.
T:Bizim araba varken ne gerek var otobüsle gitmene.
N:Boşanacağız ya.Bunu söyleyince bana doğru bakmıştı.
T:Lütfen sadece şu iki gün boşanma lafı söyleme bana.
N:Tamam.Yaklaşık on dakika sonra arabaya benzin koymak için durmuştuk. Ben arabanın içinde telefona bakarken Tahir arabadan inmişti.
Tekrar arabaya bindiğinde elinde bi kaç yiyecekle gelmişti.
T:Kahvaltı etmedin ya oraya gidene kadar aç kalma.
Bana sandviç ve meyve suyu almıştı.
N:Teşekkür ederimm.
T:Rica ederim.Çok aç olduğum için sandviçi büyük bi iştahla yemeye başlamıştım.
İki saat sonra...
Odanın anahtarını aldığımda bavulumu alıp oda numarasını aramaya başlamıştım.