54.Bölüm Düğün

1.1K 78 157
                                    

Bu bölüm loadingisback e ithaf edilmiştir.💛

Emeğe saygı olarak vote atarsanız sevinirim.

Hadi bakalım bu bölüme yorum atmayan kalmasın. #Alyazmalımfc gücünü gösteriinnn hoş öyle kitabın fanı yok ama neyse eodjeodj

Mustafa abi, Asiye abla ve ben mutfağa doğru ilerliyorduk. Kapıdan içeri girecektik ki duymamamız gereken birşey duymuştuk.

Saniye Hanım hemen konuştuğu telefonu kapatıp hemen bize bakmıştı. Biz şaşkındık ne yapacağımızı bilememiştik.

M:Ana bu doğru mu?
A:İnanamıyorum şuan.
N:Nasıl ya?
S:Susun! Sakın Tahir'e söylemeyin bunu.
A:Saçmalamayın bilmesi lazım.
S:Kız kimseye demeyin! Düğün arifesinde olmaz öğrenirse çeker gider sinirlerinir.
M:Doğru düzgün anlat şunu anne? Baştan sona...

Yaşlı kadın endişeli bir şekilde başını sallamıştı. Mutfak kapısını kapatıp kapıyı kilitlemişti. Bizi zoraki sandalyelerin üzerine oturtup karşımıza geçmişti.

M:Doğru mu bu ana?
S:Doğru evet Tahir öz kardeşin değil.

Şaşkın bir şekilde onlara bakıyordum.

A:Nasıl ya?
S:Şöyle ki yıllar evvel babanın bir arkadaşı vardı adı Tahir. Baban o zamanlar inşaatda çalışıyordu işçiydi. Mustafa o zamanlar yedi sekiz yaşlarında var ya da yoktu. Bir gün inşaatın tepesinde babanla Tahir arkadaşı çalışırken korunmalıkları iyi sabitlemedikleri için bir denge kaybı ile taa o inşaatın tepesinden düştü. Baban da düşecekti ki bir yere tutunmuştu arkadaşları gelip onu kurtarmıştı. Hastahanede Tahir hayatını kaybetmiş doğacak bebeğini babana emanet etmişti.

Herkes şaşkınlıkla dinliyordu.

S:Adam öldü ve karnı burnunda karısı Zühre o gün doğum yapmıştı. Hem eşinin acısı hem de oğlunun doğumu aynı günde olmuştu. Çok sağlıklı bir bebek dünyaya getirmişti benim kıymetli evladımı. Doğumdan sonra Zühre bebeği kabullenemedi babanla ben bir çok kez yardım için kapısına gittik ama herkes ile irtibatı kesmişti. Bebeği hiç sevmiyordu onu eşinin öldüğü gün de doğduğu için bela olarak sayıyordu istemiyordu onu. Masum bebek ne günahı suçu var anne evladını neden istemesin ki?

Gözlerim dolmuştu.

S:Zühre iki haftada çökmüştü bebeğe bile doğru düzgün bakmamaya başlamıştı. İstemiyordu onu nefret ediyordu. Tahir'in ölümünü hatırlatıyordu ona el kadar bebeği suçluyordu. Biz bir kaç gün sonra yine gittik kapısına içeriden bebeğin ağlama sesi geliyordu. Kapıyı çaldık açmamıştı en sonunda baban kapıyı kırdı. İki odalı tahta evin içerisinde öylece yerde kundakta yatan bebeği gördük öyle güzel bir bebekti ki. Ben hemen kucağıma aldım yavrucak aç mı aç? Doğru düzgün doyurulmamış ağlamaktan yüzü kızarmıştı. Etrafa bakındık kimse yoktu ama bir not bırakmıştı Zühre.

Yaşlı kadın cebinden çıkardığı notu onlara doğru uzatınca Mustafa abi kağıdı eline aldı ve okumaya başladı.

M:Ben artık yapamıyorum bu bebeğe bakmak istemiyorum. Bana Tahir'imin ölümünü hatırlatıyor. Ondan nefret ediyorum! Ben gidiyorum bebeği istemiyorum. Ağlaması bile sinirlenmeme sebep oluyor. Kim bunu görürse bu çocuğa bakıyorsa baksın.

Duyduklarıma hayret etmiştim. Hangi anne bebeği için bu cümleleri kurabilirdi? Masum bir bebeği bir anne neden istemesin ki? O senin bebeğin canınından bir parça öyle koparıp atamazsın.

Kağıdı Mustafa abinin elinden alıp kendi gözlerimle baktım.

S:Zühre gitmişti. Baban bu bebek Tahir'in emaneti o artık bizim evladımız dedi. O öyle demese bile ben onu yinede evladım diye bağrıma basardım. Eve geldik iki haftalık bebek minnacık böyle kucağımda mışıl mışıl uyuyor. Adı bile yoktu baban adını Tahir koydu. O bize emanetti hep el üstünde tuttuk, bağrımıza bastık o bizim evladımızdı. Bu yüzden baban Tahir'e hep daha düşkündü onu sizden ayırmazdı. Saklamamızı istedi ama şimdi sizde öğrendiniz elbet öğrenecek biliyorum ama düğün arifesinde olmaz. Biliyorsunuz Tahir dellenir, kızar, uzaklaşmak ister herşeyden.

Al YazmalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin