Bahçede oturmuş birşeyler içip sohbet ediyorduk. O esnada evin üst tarafından bir ses gelmişti ardından
"Benimle evlenir misin?" yazan kocaman bir pankart çıkmıştı. Gözlerimi kocaman büyürken gülümseyerek Tahir'e baktım ve hemen boynuna sarıldım.
N:Evet...EVETT!
Onun yüzüne bakınca şaşkınlık vardı.
T:Ha Nefes bu senin için değil...
N:Nasıl yani? O zaman neden böyle birşey çıktı.
Bir kaç saniye sonra Murat dışarı çıkıp pankarta bakmıştı.
M:Haah tam istediğim gibi.
N:Ben hala anlamadım.
M:Yenge kusura bakma sende heveslendin ama.
T:Murat Hatice'ye evlenme teklifi edicek bu gece. Hazırlık yapıyordu Murat.
M:Aynen öyle. Sende ağzından birşey kaçırma yenge.
Öyle şey gibi kalakalmıştım.
T:Heveslenmedin değil mi?
N:Yok canım niye hevesleniyim ki.
M:Sence beğenir mi yenge?
N:Çok beğenir aferin sana bazılarına örnek oldun iyi oldu.
Nefes atarlı bir şekilde içeri girmişti.
T:Oğlum sırasımıydı şimdi bunun.
M:Abi ne var ya deniyim dedim.
T:Aldın mı yüzüğü?
M:Aldım abi aldım.
T:Bari evlenmeyi erteleyin biraz.
M:Olmaz abi hemen basıcam nikahı seviyorum ben onu.
T:Bende Nefes'i seviyorum ama kötü örnek oluyorsun sonra Nefes evlilik diye beni sıkıyor.
M:Eee evlenin o zaman.
T:Erken olduğunu düşünüyorum.
M:Bence değil ama sen bilirsin. Sonuçta Nefes yengem karşına çıkmasaydı Dilan ile evlenecektin bu yıl.
T:İkinizde şunu dile getirip durmayın. Nefes benim için çok kıymetli ve iyiki o karşıma çıkmış beni bu hatadan döndürmüş.
M:Sen Nefes'i mi oyalıyorsun?
Tahir Murat'a bir tane yumruk geçirdi.
M:Ahh.
T:Saçma sapan konuşma! Canımı sıkma benim.
O da içeri girmişti. Nefes ise pijamalarını giyip balkona çıkmıştı. Gökyüzüne bakıp derin bir iç çekmişti. Bir kaç dakika sonra elinde bir battaniye ile Tahir yanına gelmişti. Elindeki battaniye ile onu sarıp arkasından sıkıca sarılmıştı.
T:Üşüyeceksin böyle. İnce kıyafetler giymişsin.
Kadın cevap vermedi.
T:Ağlıyor musun sen?
Yine cevap vermedi.
T:Seni çok sevdiğimi biliyorsun değil mi? Seninle evlenmek istemediğimi düşünme sevgilim ben bu dünyada sadece seninle evlenmek istiyorum ama erken önümüzde uzun yıllar var.
N:Murat hemen istiyor ama baksana Hatice için hazırlık yapmış.
T:Aşkım bizene onların ilişkisinden. Onlar ne yaparlarsa biz de onu yapacak değiliz. Herşeyin bir zamanı var Murat aceleye getiriyor belki Hatice erken olduğunu düşünecek.
N:Ya ya tabii kesin.
T:Bebeğim yapma böyle üzülüyorum bak.
N:Asıl ben üzülüyorum.
Kadın adamı itekleyip odasına girmişti. Adam derin bir nefes aldı o da ardından içeri girdi.
T:Ben aşağıdayım.
Ses gelmeyince sakince odadan çıktı ve aşağı indi.
M:Ne oldu?
T:Hiç.
M:Bak gel uzatma abi sende et bi evlilik teklifi. Evlenin işte.
T:Hatice nerede?
M:Gelicek birazdan o gelsin edeceğim teklifi.
T:Tamam et bakalım.
Bir kaç saat sonra...
Havuzun oraya çıkmıştık. Murat elimize iki konfeti tutturmuştu. Hatice'nin gözlerini kapatıp buraya doğru getiriyordu. Etraf loş ışıklarla çevriliydi.
H:Murat gözlerimi açacak mısın?
Murat ellerini çekti.
H:Ay burası çok hoş görünüyor.
M:Senin kadar hoş değil şekerparem.
H:Nefesler nerede?
M:Boşver onları. Gökyüzünde çok yıldız var değil mi?
H:Evet.
M:Yıldızlar gökyüzünü aydınlatıyor ama ışığı güneşten aldığı ışık sayesinde. Ben de senin sayende nefes alıyorum aslında. Kalbimsin kalbimdesin ya. Uzakta olsan bile bir nefes kadar yakınımdasın.
Hatice'nin elini alıp kendi kalbinin üzerine koydu.
H:Sende bir gariplik var fazla romantiksin.
M:Sus ve hisset.
H:Neyi?
M:Kalbimin sesini. Orada yarattığın etkiyi.
Yukarıdan bir şey düşmesi ile Hatice irkilip o tarafa doğru baktı o esnada Murat yere çöktü ve cebinden yüzüğü çıkardı.
M:Hatice bana bak.
H:Şuradan bi ses geldi sanki.
Önüne dönünce şok geçirdi.
M:Benimle Evlenir misin?
H:hı?
Kocaman bir pankart çıkmıştı. "Benimle Evlenir misin?" yazan.
M:Ballı çöreğim seni çok sevdiğimi biliyorsun ve ben seninle hayatımı birleştirmek istiyorum. Benimle evlenir misin?
H:EVETT!
O esnada Nefes ve Tahir konfetileri patlatmıştı. Murat gülerek Hatice'nin parmağına yüzüğü taktı ve sıkıca sarılmışlardı.
H:Ya ben çok mutluyum.
M:Bir delilik yapalım mı?
H:Onada evet.
Adam gözleriyle havuzu işaret etti. Kadın gülümseyip elinden tuttu. Koşarak havuza atladılar. Orada deli gibi gülüşüyorlardı.
T:Biz de yapalım mı delilik?
N:İstemez.
T:Ne yazık ki yapacağız.
Tahir bir hamle ile sevdiği kadını kucağına aldı.
N:Ya indir beni.
Tahir de kucağında Nefes ile havuzun içine atladı. Su yüzeyine çıkınca Nefes eliyle önüne gelen saçlarını geriye attı.
N:Salak mısın sen ya? İstemedim ben senden bunu.
T:Eğlenelim diye.
N:Eğlenmek istesem kabul ederdim değil mi? Sakın birdaha bunu yapma!
H:Tamam Nefes uzatacak birşey yok bence. Eğleniyoruz şurada diyip ona su fırlattı.
N:Ya atmayım su falan. Öff sırılsıklam oldum.
M:Yenge abartma ya.
N:Gidiyorum ben!
T:İyi git Nefes.
Nefes sinirle oradan ayrılmıştı. Tahir de keyifsiz bir şekilde havuzdan çıktı.
H:Hihh Murat yüzüğüm kayboldu.
M:Daha yeni taktım lan.
H:Hadi dalak da bulak
M:Hadii bakim
Tahir üst kata çıkıp odasına gidip üzerini değiştirdi. Bir kaç dakika sonra odaya direk Nefes girdi.
N:Kurutma makinesini bulamadım.
T:Buradaki banyoda alt çekmeceyi açarsan bulursun.
Banyoya gidip saç kurutma makinesini aldı ve oradan çıktı.
T:Nereye?
N:Odama.
T:Gel şuraya.
Tahir kurutma makinesini aldı ve fişe taktı.
T:Otur şuraya.
Kadın birşey söylemeden oturdu ve Tahir özenle Nefes'in saçlarını kuruttu sonra da taramıştı. İkisinde de sessizlik hakimdi. Bir tek kelime bile etmemişlerdi.
N:Şey ben düşündüm de abarttım galiba.
T:Yok boşver.
N:Üzgünüm.
T:Küs müyüz?.
Kadın adamın boynuna sıkıca sarılmıştı. Sesini çıkarmadı boynuna sokuldu ve kokusunu içine çekti.
Adam da kollarını kadının beline doladı ve öylece belkide dakikalarca sarıldılar.
T:Bu kadar sarılmak yeter hadi. Sana söylemem gereken birşey var.
N:Kötü birşey mi?
T:Hayır.
N:Söyle.
T:Galiba bir kaç hafta sonra Hazal ile bir iş seyehatine gitmek zorundayız. Hazal asistanım ya hani o bakımdan. Ben diyorum ki o gün gelince senide götüreyim. Benimle gelir misin?
N:Hayır...
Devam edecek...
