Yarın matematik sınavım var lütfen dua edin düşük almıyım.
Işıkların yanması ile ikili sinema koltuklarından kalkmıştı.
T:Şimdi ne yapmak istersin?
N:Eve mi geçsek artık?
T:Bakarız.Adam kadının elini sıkı sıkı tuttu ve sinema salonundan çıktılar.
N:Şey Tahir.
T:Söyle birtanem.
N:Benim acil tuvalete girmem lazım.
T:Tamam sen çantanı ve hırkanı bana ver ben seni beklerim.Nefes gülümsedi elindekileri sevdiğine verip lavaboya gitti. Tahir ise cebinden çalan telefonu açtı. Israrla Hazal arayıp mesaj atınca telefonu kapadı.
Beş dakika sonra Nefes gelmişti.
T:Hehh geldin mi güzelim?
N:Geldim.Kadın hırkasını üzerine geçirdi ve çantasını eline aldı.
T:Şimdi ne yapalım?
N:Eve mi geçsek artık.
T:Sıkıldın mı?
N:Hayır asla sıkılmadım. Sadece biraz yoruldum ve evde vakit geçirelim istiyorum. Hem babama da söyleyelim sevgili olduğumuzu
T:Ve evleneceğimizi.
N:Gerçekten mi?
T:evleneceğiz ama daha çok erken.
N:erken mi?
T:Yani herşey çok aceleyle oldu.
N:memnun değilmisin?
T:O nasıl söz tabii memnunum. 2 yıl sevgili olarak kalsak. 1 yıl nişanlılık süresi hadi ekstra 1 yıl da bu zamanın tadını çıkartsak etti 4 sene. O zaman sen 28 ben 29 yaşında olacağım. Evlendik 2 yıl evliliğin tadını çıkardık sonra bir bebeğimiz olsa. O zaman 6 veya 7 seneye herşey hallolur ya.
N:Oha Tahir bak şimdi.
T:Tatlım arabada konuşalım bunları.
N:Tamam.Arabaya binince Nefes direk konuşmaya başlamıştı.
N:Şimdi 3 ay falan sevgililik süreci sonra nişan isteme falan olur. 2 ay da oraya eklesek etti 5 ay. Sonra yavaş yavaş düğün hazırlıklarına başlarız. Ona da 2 ay eklesek 7 ay.
T:birtanem 7 ay fazla erken değil mi sence?
N:Sen herşeyi 7 yıla sığdırdın.
T:Yani bunlar güzel zamanlar tadını çıkarmak lazım.
N:Bence kapansın bu konu şimdilik.
T:Aynen.Yol boyunca bu konuyu konuştukları için ikiside susmayı tercih etti. Eve geldiklerinde arabadan indiler ve el ele bahçe kapısından içeri girdiler. Onları böyle el ele gören Şevket şaşırmıştı.
N:Baba biz Tahirle birbirimizi seviyoruz.
T:Evet Şevket abi.
Ş:Ama nasıl olur?
T:Biz şöyle bir oturup anlatalım sana.
Ş:Geçin.Karşıdaki sandalyeye oturdular ve en başından anlatmaya başladılar. Bu konuşma yaklaşık yarım saat sürmüştü.
Ş:İyi de çocuklar uzak değil mi? İstanbul ve Trabzon. Nasıl yapacaksınız?
T:Şöyleki telefonla gün içerisinde araşacağız görüntülü konuşmada olur. Hafta sonları ben geleceğim ara sıra Nefes'te gelir. Böyle böyle yürüteceğiz.
Ş:Zor olmaz mı?
T:biz herşeyin üstesinden geliriz hiç merak etmeyin.
N:Aynen.
Ş:Sen şimdi ne kadar kalacaksın Tahir?
T:Bir hafta kadar bilmiyorum şirkete bağlı.
N:Siz oturun ben çay koyayım.Kadın ayağa kalktı ve evin içerisine girdi.
Ş:Tahir sana çok güvenirim bilirsin.
T:Evet.
Ş:Kızımı üzme onu yanlız bırakma yanlız hissettirme.
T:asla üzmem o benim canım insan canını nasıl üzebilir ki.
Ş:Bundan sonrs sende benim evladımsın, oğlumsun.
T:Şevket abi sana baba diyebilirmiyim? Belki saçma gelicek ama babam gibisin
Ş:De oğlum.Tahir manevi babasına sıkı sıkı sarıldı ve elinden öptü o anı Nefes gülümseyerek izledi.
N:Beni ağlatıcaksınız valla diyip o da sarılmaya dahil oldu.