H:içine su serpildi mi?
N:Hayır. Ya unutmadıysa.
H:Kızım sen bu kafayla neyse yat uyu yarın arar seni.O gece Nefes'i sabaha kadar uyku tutmamıştı...
Tahir ise yorgun bir şekilde mışıl mışıl uyumuştu...
...
Nefes telefon başında bekliyordu hala gözünde yaşlar akıyordu.
Saat dokuza geliyordu. O henüz kahvaltı bile etmemişti.
Tahir ise sabah kalkar kalkmaz aklına ilk Nefes gelmişti. Telefonunu aramasına rağmen bulamamıştı.
Aşağıya inince Murat ile karşılaştı.
T:Sen ne ara geldin?
M:Daha demin.
T:Telefonunu ver.Murat ikiletmeden telefonu verdi. Tahir başka bir odaya geçip hemen Nefes'i aradı.
Nefes telefon çalınca isme bile bakmadan hemen açmıştı.
N:Alo
Sesi titrek geliyordu.
T:Nefesim.
N:Tahir.İçi rahatlamış bir şekilde derin bir nefes aldı.
T:Birtanem.
N:Seni çok merak ettim.
T:Aklımdan çıkmış seni aramak. Telefon şirkette kalmıştı.
N:Ne güzel ya ben sabaha kadar uyuyamadım. Başına birşey geldi mi diye meraktan öldüm ağladım.
T:Özür dilerim bebeğim.
N:Sen sorumsuz bir insansın. Ben ne kadar korktum Tahir. Canım nasııl yandı? Sabaha kadar nasıl sızlandım durdum ama Tahir Bey gece mışıl mışıl uyusun. Telefonu şirkette unutsun. Kökten kapatsın. Ohh ne güzel valla.
T:Nefes dün sinirliydim. Ekrana bakmadan telefonu kapatmıştım. Aklımdan çıkmış seni aramak ve haber vermek.
N:Aklından çıkmışmış. Ne güzel ya o zaman bende telefonları açmıyim.
T:Tamam özür dilerim..
N:Bana özür dileme Tahir! Çok kızgınım sana. Meraktan öldüm ben ya.
T:Anlıyorum seni haklısın. Olan olmuş.
N:Kuru kuru bir özür ne kadar mükemmel. Beni birdaha sakın arama Tahir!
T:Nefes Birtanem bak anlamıyorsun.Nefes hemen telefonu yüzüne kapadı. Ardından Tahir iki üç kere aradı.
N:Şimdi gör bakalım Tahir efendi.
...
T:Offf Nefes aç şu telefonu.
M:Ne oldu?
T:Hanfendiden trip yiyoruz ama haklı.Tahir Murat'a telefonunu geri verdi.
T:Nefes ararsa söyle bana ben şirkete gideceğim şimdi.
M:Tamam ben kahvaltı eder gelirim.
T:Oğlum git evinde et kahvaltını.
M:Annemle tartıştık abi kahvaltı etmeden geldim. Bir süre buradayım haberin olsun.
T:Tamam tamam.Tahir hızla üzerini değiştirdi ve şirkete gitmişti.
Şirketin garajına arabayı bıraktıkdan sonra içeri girmişti. Girer girmez insanlar birbirleriyle fısıldaşmaya başlamıştı. Tahir aldırış etmeden ilerledi.
Üst kata çıkıp odasına doğru ilerlerken iki kadının bir konuşmasına şahit oldu. Onlar farketmeden konuşulanları dinlemeye başladı.
Z:Duydun mu Mehtap olanları?
M:Duydum Züleyha.
Z:Tahir Bey Hazal'ı bir köylü kızıyla aldatmış öyle diyorlar. Ay kız da bir çirkinmiş.
M:Ya kıza "Al Yazmalım" diyormuş. Adı Nefesmiymiş neymiş.
Z:Yaa köylü kızıyla aldatmak nedir ya? Sevgili olmuşlar bide. Ay sarılınca kız köy kokuyomudur acaba?
M:Hahaha güldürme beni ya. Şimdi Kümese falan giriyordur. Buna sarılmaya kalksan. Ayy dur aşkım tavuk kokuyorsun.
Z:Hahaha kızın tipini çok merak ediyorum. Ay şimdi bu şalvar falan giyiyodur. Düşünsene buraya geliyor köylü kıyafetleriyle.
M:İyi güleriz ha.