İsim verecektim ama vermeyeceğim neyse isteyen profilimdeki konuşmalar kısmına bakabilir 2-3 kere oldu kız bana bölüm soruyor hikaye soruyor uyarmama rağmen. İçimden sabır çekiyorum artık valla kardeş yeterr, yeter vallahi bacım. Yok "Belli Oliver bölüm atıyorsan at yoksa silinme " son kelimeyi bende anlamadım neyse al attım bölümü. Bu arada "Belli Oliver değil, Bella Olivers" neyse şu olayı takmayacağım yazım yanlışını olabilir insanlık hali.. Hayır yani ikinci sorduğunda anlattım yani. Ben mi anlatamıyorum insanlar mı anlamıyor ben bilmiyorum. Uzun lafın kısası bölüm sormayın aga...
O gün gelmişti...Tüm şirket çalışanlarının bir arada olduğu 4-5 gün dinlecekleri yere gelmişlerdi. Herkes bir veya iki odalı pansiyonlarda kalacaktı. Onlar için keyifli bir zaman olacaktı. Kadın odasına yavaş yavaş yerleşiyordu. Üzerinde hafif bir yol yorgunluğu vardı. Arabada biraz olsa bile uyumuştu.
Bavulunun kapağını kapatıp bir kenara koymuştu. Dolabın kapağını kapatıp derin bir iç çekti. Derslerden, işlerden kendine zaman ayıramamış ve dinlenememişti. Kendini fazlasıyla yormuştu.
Kapının çalınması ile oraya doğru ilerleyip kapıyı açmıştı. Karşısında Hazal vardı.
H:Yerleştin mi bakalım?
N:Evet, sen?
H:Yorgunum dedim Serkan kıyamam ben yaparım dedi.
N:Ohh ne güzel.
H:Senin yan oda boş biliyor musun?
N:Aaa evet bir ara Kerem oraya geçerim falan demişti aman neyse önemsiz.
H:Acaba kim gelicek oraya? Murat o odanın dolu olduğunu söyledi yani biri gelicekmiş.
N:Aman gelirse gelsin.
H:On dakika sonra alanda toplanılacak.
N:Aynen.
H:Gidelim istersen bende ondan gelmiştim.
N:Gidelim ben odanın anahtarını alayım bi.Bir kaç dakika içinde alana gelmişlerdi. Herkes bir köşeye çekilmiş kendi hallerindeydi. Kimisi bir ağacın altında gitar çalan çocuğun söylediği şarkıya eşlik ediyordu veya ellerini birbirine vurarak bir ritim tutuyorlardı. Şirketin herşeyden haberdar dedikocu kızları 5 li grubu ile çekirdek çitleyerek dedikoduları yapıyorlardı. Şirketin sevimli çiftleri ha flört ediyor ya da sarılıyorlardı. Herşeyden tüm dünyadan uzak olan bir kaç kişi kitap okuyordu kısacası herkes kendi dünyasına çekilmişti.
O an yanlarına Serkan gelmişti.
S:Hazal alt üstü 4 gün falan kalacağız ne çok kıyafet getirmişsin. Bende diyorum bu bavul niye bu kadar ağır.
H:Ay ne olacak sanki.
S:Saydım 3 elbise, 2 şort, 4 pantolon, 3 bluz, 2 tşört, 1 gömlek, 4 etek ve 5 çift ayakkabı ve 2 çift pjama..Sayana kadar yoruldum.Nefes bu duruma gülmüştü.
S:Hepsini ne yapacaksın onların?
H:Karar veremedim hepsini aldım işte.
S:Biraz abartmışsın sanki.
H:Olabilir.Ardından Kerem yanlarına gelmişti.
K:Odayı bulana kadar 10 kere turladım ya. En son yere koymuşlar.
N:Anladım.
K:En kötüsü senin kaldığın yerden uzak.Nefes bu tarz konuşmasından rahatsız olmuştu bunu da bakışları ile belli etmişti.
N:Neyse ben biraz buraları gezeceğim.
K:Bende sana eşlik edeyim.
N:Yok ben tek olmak istiyorum.Onların yanından ayrılıp ormanın içerisine doğru ilerlemişti. Bulundukları alandan fazla uzaklaşmamıştı.
...
Saat 13:45'i gösteriyorlardı. Kocaman masa kurulmuş yemek yiyorlardı. Herkes sohbet ediyordu. Kerem elinde iki içicek ile Nefes'in yanına oturmuştu. Elindeki bardağı onun önüne koymuştu.
K:Senin için getirdim.
N:Sağol.Yemeğine devam ederken bir yandan konuşulanları dinliyordu. Bir kaç kişinin gözü karşıdan gelen kişiye doğru takılmıştı yüzleri şaşkındı. Nefes içeceğini içiyordu neredeysr herkesin gözü karşıdan gelen kişideydi. Nefes'in de gözü o tarafa kayınca içtiği içicek boğazında kalmıştı. Öksürmeye başlayınca Kerem hafif sırtına vurmuştu.