Bölüme geçmeden siz güzel yürekli okurlarım emeğe saygı olarak oy verirsiniz değil mi?
{\__/}
( 0_0)
/ >⭐al sana oy
{\__/}
(• _ •)
⭐< \ teşekkür ederim apla
Evett oy verelim neden çünküüü bedavaa değil mi? Hem de oy attıkça yb kazanıyorsunuz ne kadar mükemmel. Çok basit sadece bir tıkınıza bakıyor.
Buraya kısıma yorum bırakanlardann bir kişiyi 52.Bölüm ona ithaf edeceğim.
T:Kızmadın mı?
N:Tahir geçmişte olup bitmiş birşey. Benimde hatam var yani arkadaşlıktan çıkarmışsın bende mantıklı düşünemeyip çağırdım bilen birine sormam gerekirdi.
Adam ona sıkıca sarılmıştı.
T:Ben seni çok seviyorum.
N:Bende seni seviyorum ama o kadın çok gözüme batıyor bir kaç saatdir. Sana yakın olmaya çalışıyor yolarım onu.
O esnada salonda Berkan ve Dilara telefona dalmışken Serenay çaktırmadan kitaplığın kenarına gelmişti.
Çantasından çıkardığı kendi fotoğrafını raftan seçtiği bir kitabın içerisine koyup yerine geri oturmuştu. Planı bir şekilde aralarını bozmaktı. Bunu başarabilecek miydi? Yoksa başaramıyacak mıydı?
Kadın tezgaha döktüğü kahveyi el beziyle silmişti. Kahveleri tepsiye koyup yanlarına küçük çikolatalardan koymuştu. Aklına gelen sinsi bir şeyden sonra gülümsemişti.
Eliyle tepsiden rastgele bir fincanı aldı. Adam merakla onu izliyordu. Bir kaç saniye sonra kahvenin içine tükürmüştü. Tahir bunu görünce kahkahalarla gülmeye başlamıştı.
T:Kızım naptın?
N:Tükürdüm sadece.
Fincanı tepsiye geri koydum. Tepsiyi elime aldım ve birlikte salona diğerlerinin yanına gittik. Onlar kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Nefes tek tek kahveleri dağıttı. En son ona küçümseyen gözlerle bakan kadına uzattı.
N:Al!
S:İnsan biraz nazik olur Nefescim.
N:Ahahah buyur Serenaycım! Afiyet şeker olsun, kana kana iç.
S:Zehir falan katmadın umarım.
N:Yok canım daha neler ama katsam güzel olurdu aslında!
Serenay fincanı eline almıştı.
S:Köpüklü olmuş iyi becermişsin.
N:Yaa canım öyle.
İçinden 'boğazında kalır umarım' diye geçirmişti sonra kendi yerine geçip oturmuştu. Gözü o kadındaydı kahveyi keyifle içişini izliyordu. Nefes'de bundan keyif alıyordu sonuçta kahvenin içine tükürmüştü. Onla göz göze gelince bakışlarını başka yöne çevirmişti.
Aradan yarım saat geçti. Hâlâ güzel bir şekilde lise anılarından bahsediyorlardı. Kadın her detayını dikkatli bir şekilde dinliyordu. Serenay gereksiz laf kalacağı yapınca onu görmezden geliyordu. Bilerek sevdiğine daha yakın oluyordu sırf kudursun diye.
Başını sevdiğinin göğsüne yaslayıp elinden tutmuştu. Tahir'de boşta kalmayıp kadının saçlarını okşamaya başlamıştı.
S:Siz hep böyle misiniz ya? Sarmaş dolaş, vıcık vıcık ilişkiler bunları görünce kusasım geliyor.
N:Bizim ilişkimiz seni ilgilendirmiyor bence.
T:Evet hep böyleyiz bir yerine mi battı?
Dilara ve Berkan buna gülmüşlerdi. Serenay morarıp geriye yaslandı. Kendinden adı gibi emindi onu geri kazanacaktı ama bu çekişmeli soğuk savaşın içerisinde kaybetmeyi göze alamazdı. Aklına her türlü kötü fikir, entrika vardı. Onları ayırmak için elinden geleni ardına koymayacaktı. Kendi gözünde Nefes'i çok saf olarak görüyordu. Mesela bir dizideki her şeye inanan aşık bir saf kız gibi. Yani kendi öyle sanıyordu.
