34.Bölüm

1.3K 85 32
                                    


P:Aaa şüphelenmemiz normal tabii! Bence bir çantasına bakın.
X:Bencede!

Tahir çantamı eline aldı.

N:Tahir yemin ederim ki öyle birşey yapmadım.

Çantanın içini açtı ve içinden büyük bir miktar para çıkmıştı. Herkes hayretle bakarken bende olayı idrak etmeye çalışıyordum. O paralar oraya nasıl girmişti. Tahirle göz göze geldik kaşları çatılmıştı.

N:Ben...ben yapmadım. Onlar oraya nasıl girdi bilmiyorum.
T:Nefesim senin yapmadığına eminim.

Tahir'in yanına gidip beline sarıldım ve ağlamaya başladım.

N:Tahir yemin ederim ki ben yapmadım.
T:Bebeğim ağlama tamam. Senin yapmadığını biliyorum.
N:Onlar oraya nasıl girdi bilmiyorum.
T:Şşş! Ağlama Nefesim sana bu iftirayı atanında bu oyunu çevirenede cezasını keseceğim.
M:Nefes yapmaz! Bir oyun var bunun içerisinde.

Mustafa abinin bana inanması beni mutlu etmişti. Tahir beni rahatlatmak için sarılıyordu.

T:Pınar, Hazal, muhasebeci Arda ve adını bilmediğim her kimse siz kalın diğerleri çıksın!

Herkes odadan tek tek çıkmıştı. Odada biz kalmıştık. Tahir kaşları çatılı bir şekilde onlara bakıyordu?

T:Bu paraların Nefes'in çantasında ne işi vardı? Amacınız neydi?

Ortada büyük bir sessizlik vardı.

M:SUSMAYIN!

Mustafa abinin bağırışı ile bende ürkmüştüm.

H:Benim bir suçum yok.
T:Senden şüpheleniyorum!
H:Birşey yapmadım Tahir!
T:Arkadaşın değilim senin.
H:Bak kaç yıldır tanıyorsunuz beni böyle birşey yapacağımı düşünmüyorsunuz herhalde.

On dakika falan herkes apayrı şeyler söylemişti.

P:Biz niye böyle birşey yapalım.

Herkes inkar etmişti.

T:İyi o zaman kurunun yanında yaş da yanar! Hepiniz kovuldunuz şunu bilin ki sicilinize asla iyi şeyler yazmayacağım. Şimdi gözüm görmesin sizi. Abi Mine Hanım'a söylersin şunların çıkış işlemlerini derhal yapsın.
H:Ama benim bir suçum yok Tahir lütfen.

Tahir elimden sıkıca tuttu ve oradan çıkmıştık.

T:Kimse seni bunun için suçlamayaz. Salaklar ya Bi de inanacağımı sanıyorlar. Hepsinin parmağı var o işte. Benim sana güvenim sonsuz Nefesim. Öyle birşey yaptığın aklımın ucundan dahi geçmedi.
N:Bana inanaman güvenmen mutluluk veriyor ama böyle birşey yaptıkları için üzülüyorum.
T:Üzülme bebeğim.
N:Ben bir lavaboya gidip elimi yüzümü yıkasam. Kendime gelsem.
T:Tamam sevgilim. Seni odamda bekliyorum.

Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Hala olanlara aklım almıyordu. İnsanlar neden bu kadar zalim? İnsan olan insana bunu yapmaz da. Nasıl insanlıktan çıkıyorlar ben onu anlamıyorum? Neden bu kadar kin tutuyorlar, nefret ediyorlar. Tamam bir insanı sevmezsin anladım ama saygı? Herşeye rağmen insan olduğu için saygı duymak gerek. Ne yazık ki insanlığı, insan olmayı unutmuşlar. İnsan olarak doğuyoruz ama maalesef insan olmayı bilmiyoruz. Bu iftiraya hala anlam veremiyorum.

Bir kaç dakika sonra ağlayarak Hazal girmişti lavaboya.

N:İyi misin?
H:Hayır.

Elini yüzünü yıkadı.

H:Ben gerçekten yapmadım Nefes sana öyle bir iftira atmadım. Bak bu işe gerçekten çok ihtiyacım var. Eğer buradan çıkarsam iş bulmam çok zor olucak. Babama ne diyeceğim? O kalp hastası böyle birşey yüzünden çıktığımı öğrenirse düşünemiyorum. Sen iftiraya uğradın ama bende burada suçsuz yere yapmadığım şey yüzünden yargılanıyorum. Haksızlık bu.
N:Anlıyorum.
H:Anlamıyorsun Nefes. Sen benden herşeyimi aldın. Bak intikam alacak birşey yapmadım ben sana. Sana neden böyle birşey yapayım? Bu kadar zalim olamam ben. Eğer olsam aynada kendimi tanıyamam. Lütfen Tahirle konuş onu ikna et yalvarırım. O sadece sana hayır demez.
N:Konuşacağım Hazal sen merak etme. Halledeceğim.

Al YazmalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin