Nefes gülümsedi ve kendi odasına doğru ilerledi. Tahir de peşinden gidiyordu.
N:Aaa Tahir bu ne?
Odasında yerde duran fotoğrafı eline aldı. Küçük bir kız ile genç bir kadın vardı.
T:Ha o şey boşver güzelim sen onu bana ver.
N:Tahir bu ne diyorum?
T:Boşver diyip elinden fotoğrafı almıştı.
N:Benden birşey mi saklıyorsun?
T:Hayır.
Kadın sinirle adama baktı.
N:Tahir açıklar mısın?
T:Ya Hazal'ın annesiyle çekilmiş fotoğrafı burada düşürmüş galiba.
N:Anladım. Neden söylememek için diretiyorsun?
T:Üzülmeni istemedim.
N:Sen bana bunu yapınca üzülüyorum.
Tahir fotoğrafı bir kenara koydu ve yatağa uzanmış olan sevdiğinin yanına yattı. Nefes hemen ona arkasını döndü.
T:Küsmüyüz?
N:Hayır!
T:O zaman neden arkanı dönüyorsun bana?
N:İşte.
Adam aldırış etmeden sevdiği kadına arkasından sarıldı ve saçlarına öpücükler kondurdu.
T:Seni çok seviyorum bunu asla unutma sevgilim. İyi geceler.
N:Sanada
Demişti soğuk bir ses tonu ile.
Rüzgarın hafif üzerinde hissetmesi ile gözlerini aralamıştı genç kadın. Etrafa bakındığında camın açık olduğunu farketmişti. Yavaşça yatağından kalktı ve pencereyi kapattı.
Odaya bakınınca Tahir'i görememişti. Üzerini değiştirip günlük işlerini halletti ve mutfağa gitti. Sevdiği adamı kahvaltı sofrası hazırlamış olmasını beklemiyordu.
T:Ooo Nefes hanım saat on ikiye geliyor hiç uyanmasaydınız diyip alaycı bir şekilde güldü.
N:Ha ha ha ne de komik çok güldüm diyip kollarını göğsüne kavuşturdu.
T:Hemen de trip atarmış benim dünya güzeli sevgilim.
N:Yaaa öyle hiç sorma
Tahir Nefes'in yanağına kocaman bir öpücük bıraktı.
T:Kahvaltımızı edelim sonra beraber zaman geçiririz. Bırak şu tribi şurada az bi zamanımız kaldı.
N:Tamam.
T:Hahh şöyle şimdi kocaman bir günaydın öpücüğü ver bakayım sevgiline.
Adam yanağını işaret etmişti kadın yanağına dudaklarını yaklaştırırken karşı tarafın aniden başını çevirmesiyle dudakları buluşmuştu.
N:Yaa Tahir.
T:Hadi naz yapma da kahvaltımızı edelim yavrum.
Gülümseyip sandalyeye oturmuştum. Tahir de çayları koyunca sandalyeye oturdu.
N:Kızlar nerede?
T:Valla bir saat önce onları postaladım ben.
N:Hmm.
T:Bak en sevdiğin şeylerden hazırladım sana.
N:Gördüm aşkım.
Adam ekmeğe sürdüğü bal ve kaymağı kadının ağzına tuttu. Kadın ise gülümseyerek kocaman bir ısırık aldı.
Bir kaç dakika sonra aklına gelen düşünce ile yüzü asılmıştı.
T:Birşey mi oldu? İstemeden kırdım mı seni?
N:Yok.
T:Yüzün neden asıldı?
N:Ya şimdi 4 gün sonra falan gidiceksin ve ben seni çok özleyeceğim.
T:Birtanem bunu düşünüp üzülme.
N:Ama Tahir.
T:Bak her zaman yanında olacağım senin. Günde bir çok kez görüntülü konuşuruz sen yeter ki iste.
N:Ya mesafeler zor gelirse.
T:Her sonda bir kavuşmak var asla zor gelmez.
N:Bana söz ver.
T:Ne sözü?
N:Beni asla bırakmayacaksın.
T:Seni asla bırakmayacağım sana söz veriyorum Nefesim.
Kadın gülümsedi ve eliyle adamın yanağını okşadı.
1 hafta sonra...
Nefes üzüldüğü için Tahir bir kaç gün daha ertelenmişti gitmeyi ama şimdi gitme vakti gelmişti.
Mustafa Tahir'i sıkıştırıyor gelmesi için ne kadar gitmek istemesede gitmek zorunda.
Dünden bavulunu toplamıştı. Şimdi ise sabah saatin altısıydı. Nefes gece hiç uyuyamamıştı.
Mutfakta Tahir için kahvaltı hazırlamıştı.
N:Uyandın mı?
T:Evet birtanem.
N:Bende seni uyandırmaya gelecektim. Kahvaltı hazırladım.
T:Uyumadın mı gece?
N:Uyuyamadım.
T:Ben zar zor uyudum.
Kadın istemsizce bir kaç damla göz yaşı akıttı.
T:Ama yapma böyle.
Sevdiği kadının yüzünü avuçladı ve göz yaşlarını sildi.
N:Gitmeni istemiyorum.
T:Nefesim bak
N:Biliyorum gitmek zorundasın.
T:Evet ama ağlarsan ben üzülürüm.
N:Üzülme sen ağlamayacağım.
Derken bile gözlerinden yaş geliyordu. Tahir'in boynuna yüzümü gömdü ve ona sıkı sıkı sarılıp hıçkıra hıçkıra ağladı.
Tahir ise göz yaşlarına hakim olamadı ve istemsizce bir kaç damla göz yaşı yanağından süzüldü. Sevdiğine sarıldı ve saçlarından öptü.
T:Şşşş! Tamam güzelim ağlama.
N:Ben seni çok özlerim, nasıl yapacağız Tahir?
T:Kuzucum bir şekilde oldur ama göz yaşı akıttığına deymez ağlama.
N:Ama
T:Aması yok Nefesim. Göz yaşların akmasınn.
Kadın yavaşça başını salladı. Adam anlından öpünce derin bir iç çekti.
T:Hadi şimdi kahvaltımızı edelim sonra
N:Sonra gidiceksin.
Konuyu uzatmadan kahvaltılarını ettiler. Kahvaltıdan sonra Tahir odadaki valizini alıp etrafa son bir kez bakındı.
N:Unuttuğun bir şey var mı burada? Ya da kalan bir şeyin.
T:Var.
N:Ney? Koyalım valizine.
T:Kalbim burada.
Kadın gülümsedi.
N:Hadi uzun bir yol seni bekliyor.
T:Haklısın.
Birlikte kapının önüne çıktılar. Tahir valizini bagaja koydu ve bagajın kapısını kapadı.
N:Gitmeni istemiyorum.
T:İstersen bir kaç gün daha kalabilirim birtanem.
N:Olmaz. Senin de orada bir düzenin var. Sorumlulukların var. Gitmek zorundasın.
T:Nefesim
Elleriyle ellerini birleştirdi.
N:Tahirim.
T:Ağlama olur mu? Haftaya geleceğim söz veriyorum.
N:Tamam.
Kadın gitmeden son kez adamın dudaklarına ufak bir öpücük bıraktı.
T:Seni seviyorum.
N:Bende.
T:Yanımda olmasan da
Nefes'in elini alıp kendi kalbinin üzerine koydu.
T:Sen hep buradasın. Bir nefes kadar yakınımdasın. Hadi gitmeden bir sarıl bana.
N:Hemen.
Bir kaç dakika sıkıca sarıldılar.
T:Zor olucak biliyorum. Kendine çok dikkat et sakın ağlama.
N:Sende bak.
T:Hoşçakal sevgilim.
N:Hoşçakal.
Tahir sevdiğinin ellerini bıraktı ve arabasına bindi. Arabayı yavaşça ilerletti. Nefes arkasından su döktü.
Araba gözden kaybolana kadar Nefes orada bekledi...
Nefes gözden kaybolana kadar Tahir arabanın yan aynasından sevdiğine baktı.
Kalbini burada bırakmıştı, ona teslim etmişti...
