32

43 8 2
                                    

✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

   Alistair dışarıda gözükmüyordu, Nadia istemsizce onu merak etmeye başladı. Birkaç kere John onu pencereden bakarken görmüş ve gülümsemişti. Nadia odanın içinde tekrar tur atarken daha fazla dayanamayacağını hissetti.

   Rüzgarın şiddetini artırarak esmesine rağmen dışarı çıktı. Birkaç yeri gezdi, esen soğuk rüzgar tatlı bir üşüme bırakırken dudakları kıvrıldı. Soğuk ve soğuğa dair her şey ona canlılığı hatırlatıyor ve ruhunda oluşan yaraları sarıyordu.

   Kasvetli bulutlar tüm gökyüzünü kapladı ve çoğu kişinin içini daraltan ama Nadia'ya garip bir şekilde canlılığın hâlâ varolabildiğini gösteren bir hal aldı. Kurumuş dudaklarını ıslattı ve yüzünü kapalı gökyüzüne kaldırdı. Böylesine bir güzellik karşısında nasıl olurdu da insanın ruhu daralır ve havanın kötüyü çağırdığına inanırdı? Bunca yıldır güneşli günlere rağmen katliam yapan insanoğlu ruhunun acısının suçunu neden gökyüzünde bulurdu?

   Birkaç evi daha geçti, ovada hâlâ çalışmakta olan insanlar dikkatini çekti. Yorgunluğun aksine her patates toplayışlarında daha bir canlı görünüm elde ediyorlardı. Çalışmak da ruha en iyi gelen sayılı şeylerden biriydi.

   Ruh, gözle görülmeyen ama kalple hissedilen o yalnız gerçeklik. Zamanla eskiyen, yıpranan, zedelenen, yaralar alan, yaralar açan, can yakan, zarar veren, savaşçı olduğu kadar korkak bir tavır sergileyen, hissedilir olduğu kadar kayıplara karışıp bir daha dönmeyen. Dilden dökülürken kelimelerle can bulan ama en çok katili kelimeler olan.

   Ruh, bir gün sizinle sonuna kadar mücadele eden ama diğer gün birebir sizin savaş verdiğiniz şey. Üstüne sayfalarca şey yazılacak olan, ama yazılırken en çok tükenen şey. Gözlerini kapattığında yakalamak üzere olup kulağına fısıldayan. Arkasında onu takip eden ancak ilk terk eden.

   Ruh, ilk kaybettiğimiz şey ve en son bulduğumuz varlık. Varlığın kanıtı, yaşamın bedende sürmesine neden olan. Bazı şeyleri kelimelere döken, hissettiren, sevdiren, aşık ettiren, yaşamı gösteren, kanıt isteyen ama kanıtlanamayan, gece rüyalarda koşarak giden ama gerçek hayatta adım atmaktan geri duran.

   Ruh, her şeye rağmen insanı ayakta tutan ve bedenden ayrılan. Yaşaması için nefese ihtiyaç duymayan ama en kolay ölen. Ölü olup yaşamı destekleyen. İnsanın öldüğünü gösteren ilk şey.
  
   Nadia, dışarıdan canlı gözüken, kaybolmuş ruhunu Ölü Ruhlar Nehrinde bulan kişi. Birçok şey bilmesine rağmen en çok kendine yabancı  olan kişi. Daha ne için savaştığını bilmeyen, acısını tarif edemeyen kişi.

    Alistair bu konuda haklıydı, kendine gerçekten çok yabancıydı. Yıllardır perilerin peşinde koşarak kendini eksiltmiş, canını yakmıştı. Şimdi ise perilerden daha imkansız olan şeyleri yaşıyordu. En önemlisi ve en zoru, bedeninde hayatı kanıtlayacak bir ruha ihtiyacı vardı.

SAKLI DÜNYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin