41. Bölüm: 'Sessizlik'

491 48 244
                                    


Evet evet bölüm geldi, söz verdiğim gibi...
Yalnız geldi geldi de... Bu bölümden sonra bana ya söveceksiniz ya da sizi daha fazla soru işaretleriyle baş başa bırakmadığım için beni daha çok seveceksiniz gibime geliyor...

Emin değilim.

Vallah ben ani ruh değişimlerinin arkasına saklanarak bütün bombaları patlattım bu bölümde.

Elimden geldiğince açık bir anlatım kullandım ama kafanızın bazı noktalarda karışacağını düşünüyorum. Kimin ne olduğunu anlamadıysanız ya da kim kimin nesiydi sorularına karşılık bulamadıysanız, bana yorumlarda sorabilirsiniz sjsjsj Vallahi açıklayacağım.

Bunun dışında inşallah saçma bir bölüm olmamıştır çünkü ben artık yavaştan bir savaş başlatacağım. Taraflar bir kendini belli etsin diye bombaları teker teker patlatmaya başladım.

Neyse aşkolar, daha fazla konuşmadan bölüme geçelim.

Karışık bir bölüm olduğu için bana sövmemenizi diliyorum.

Nolur sövmeyin...

Nolur!

❄️

Geçmişin gölgesi, saklandığı karanlığın içinde kanlı bir iz bıraktı.

Saklandığı yerden çıktı.

Geçmiş, temeli sağlam olmayan bir bina misali önüme yıkılmaya başladığında, uzun zamandır susturduğum gücümün aslında ne kadar büyük olduğunu fark ettim. Bir ailenin en bağımsız kişisiydim; ölümün özünü zihnimin içindeki bağımsızlıkta taşıyor, ölümden ve öldürülmekten asla korkmuyordum. Buna rağmen ölüm yanımdan hiç ayrılmıyordu.

Takip edilmesi imkansız bir gölge gibi...

Soğuk, acı kokan bir nefes gibi...

Karanlıkta doğan bir iblis gibi...

Ölüm her daim yanımdaydı ve bana varlığını çevremdeki insanları alarak hissettiriyordu.

Ölüm acımasızdı ve bu acımasızlığını yanına almadığı insanları perişan ederek yapıyordu.

Ölüm korkaktı ve bu korkaklığını insanları en çaresiz anlarında avlayarak öne çıkartıyordu.

Ölüm bana çok farklı şeyler hissettiriyordu.

"Kerim beyin herhangi bir düşmanı var mıydı?" diye soran polis memuru olmasa belki de zihnimde dört dönen karanlık düşüncemin içindeki siyah tabuta girip sessizce etrafı izlemeye devam edecektim. "Ya da onu son zamanlarda tehdit eden birileri?"

Genç polis memurunun gözleri doğrudan gözlerimi hedef almıştı. Sorunun bana sorulduğunu anlamam uzun sürmezken etrafta dolanan diğer polis memurlarına bir bakış atarak ona geri döndüm. Üst kattan hâlâ Neslihan halamın çığlıkları geliyordu; attığı acı dolu çığlıklar, içinde bulunduğum büyük evin duvarlarına çarpıyor; yankılı bir başka ses oluşturuyordu ve o ses... Çok rahatsız ediciydi.

"Ben Kerim'i pek tanımazdım." dedim dudaklarımı aralayabildiğimde. "Kendisi matematik öğretmenimdi. Matematik öğretmeni olması dışında hakkında bildiğim pek bir şey yok." Yutkundum. "Bence benim ifademi alarak zaman kaybediyorsunuz."

Merdivenden gözleri dolu dolu inen Gizem'e anlık bir bakış atarak polis memuruna geri döndüğümde "Kerim bey, halanızın nişanlısı olduğundan ve sizin gibi bu evde kaldığından ötürü ifadenize başvurmam gerek, Nevra hanım." dedi ve ekledi; "Kerim beyle son bir ay içinde hiç diyaloğunuz olmadı mı? Ya da son zamanlarda onun rahatsız olduğu bir şey..."

Kör NoktaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin