🍊18.Bölüm🍊

7.9K 489 337
                                    

" Offf ne zaman inicez ya?" diye mızmızlandı Alya.

Barlas ise sinirden alnını ovuşturuyordu. Alya'nın 79. sorusu olduğu için kafası ağrımaya başlamıştı.

" Alya" dedi sesini sakin tutmaya çalışarak. "... Sende anlama kıtlığı mı var benim canım kardeşim. Anlaman için kaç kere tekrarlamam lazım. Anons yapılınca öğreneceğiz. Bulutlara bakarak sana bunu ben nasıl açıklayayım?"

" Tugay abi olsaydı bana açıklardı"

" Benim kuzenim Tugay mı Alya?"

Alya'nın gözleri parladı birden. Tugay abime bir hayranlığı vardı anlaşılan.

" Evet ya. Tugay abi bir kaç kez bizim uçakların da pilotluğunu yaptı. Pilot kısmına gider konuşurdum. Bıkmadan bana anlatırdı her şeyi"

" Baya etkilendin anlaşılan Tugay abimden"

" Etkilenmek az kalır. Bombalandım resmen. Adam karizmanın ana kaynağı. Böyle bir meteor düşmedi dünyaya. Aramızda fazla yaş olmasa direk nikahı başarım. Hiç kaçırmam. Hele o kaslı vücudu-"

" Öhm öhm öhm"

Barlas ve Atakan'ı aynı anda öksürmeye başladı. Öyle içten öksürüyorlardı ki sanırsınız hastalar ama sadece kıskançlıktan kuduruyorlardı.

" Geçmiş olsun size. Neyse ben nerede kaldım? Ha.. o kaslar o vücut o baklavalar off off. O baklavaların bir de ıslanmış gömleğin üstüne yapışmış hali. Ölmemek için zor durdum. Sen hayal et artık nasıl ayılıp bayıldığımı. Ah be keşke keşke yaşlarımız yakın olsa"

Barlas kendi kendine sabır çekiyordu Alyayı dinlerken. Alya ise hiç takımıyordu abisinin yanında olmasını.

" Barlas bu dediklerini duymasına rağmen iyi dayanıyor. Diğer abilerin bu kadar dayanmazdı Alya" dedi Atakan dişlerini sıkarak.

Alya alayla Atakan'a baktı. Gözlerin de alaycılık dışında umursamazlık da vardı.

" Çilesini çekmek sana kalmadı Atakan abi. Hem ben hiç bir abim fark etmeksizin, hepsinin yanında rahat rahat konuşurum ve emin ol ki hiç biri de bana laf söyleyemez anca demin siz gibi öksürmekle yetinirler"

Atakan bozulmuş bir yüz ifadesi ile arkasına yaslanıp kafasını camdan tarafa çevirdi.

Alya ise ona göz devirip gülümseyerek bana döndü.

" İdil.. Mardin'de senle bir alışveriş turu yapar mıyız?"

Benden önce Barlas atıldı bu soruya; "Hayır" diyerek kesin bir cevap verdi.

" Senin adın İdil mi abi?"

" Okulunuz var sizin. Gidin üniversite sınavına çalışın. Sürekli gez gez hangi üniversiteye gitmeyi planlıyorsunuz?"

" Boyhan veya Karahanlı üniversitelerine. Hani sende Karahanlı üniversitesi mimarlık fakültesinde okuyorsun ya. Bizde dilediğimiz bölümü okuyacağız"

" Ben yüksek bir puanla girdim bizim üniversiteye ama sen bu gidişle 0 bile alamayacaksın Alya. Ebeveynlerinize giderim. Sizi üniversiteye almamlarını söylerim. Kalırsınız orta da"

" Bana bak Ateş Barlas Karahanlı. Benim sinirlerimle oynama. Gider kendime ve İdil'e üniversite açarım. Sana da arkmada Öküzün trene baktığı gibi bakmak düşer"

" Hodri meydan Alya Karahanlı. El mi yaman yoksa Bey mi yaman görücez"

" Sana anca benim tozumu yutmak düşer"

Alya sinirden boyunu ve parmaklarını kütleti.

" Saygı değer yolcularımız uçağımız inişe geçecektir lütfen kemerlerinizi bağlayınız" gelen anonsla hepimiz kemerlerimizi bağladık.

İdil Feray BoyhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin