1 yıl sonra
Alyam: İdil ya. Ben bu toplantıya ne giyeceğim?
Siz: Şu geçen aldığın takım varya o olur aslında. Onunla 10 numara 5 yıldız olursun.
Alyam: Valla İdil çok sağol. Büyük dertten kurardın.
Siz: Önemli değil Alyam. Hadi git hazırlan geç kalacaksın.
Alyam: Haklısın. Görüşürüz.♡
Siz: Görüşürüz.♡
Telefonumu komidinin üzerine koyup kendimi yatağa attım.
Bu bir yılda çok şey değişmişti. Hiç bir şey eskisi gibi kalmamıştı.
Alya dediğini yapıp buralardan gitmişti. Ailesi ile ne kadar bağlantısı varsa kesmiş, İtalya da canı sıkıldığı için yaptırdığı Üniversite de okumaya karar kılmıştı.
Hattını, hesabını neyi varsa baştan aşağı yenilemişti. Ailesi bir yıldır Alya istemediği sürece ulaşamıyorlardı.
Bana da ne kadar yalvarsalar da Alya'nın numarasını vermemiştim.
Böyle olacağını bilmeleri gerekirdi. Alya'nın gidemeyeceğini sanmışlardı ama Alya onların haberi yokken saman altından suyu çok güzel yürütmüştü.
Alya vaktin de kendine yurtdışından şirketler açmıştı. Hem de kendi parası ile. İnternet ağları onun şirketlerinden soruluyordu. Herkesin bilgisine çok rahat ulaşabiliyordu.
Hem okuyor hem de şirketlerinin başındaydı.
Bende onunla gelmek istemiştim ama bir süre yalnız kalmak istediğini söylemişti ama bana İstanbul da ki istediğim bir otelinde kalabileceğimi söylemişti.
İlk başta çokça gitmek istedim. Abi sıfatlılarla daha fazla aynı ortamda kalmak istedim ama bir yandanda annem, babam, yengemler ve yiğenlerim. Onlara da bu cezayı kesmezdim.
Bavulumu hazırladığım gün Işıl ve Yiğit gitmem için ayaklarıma yapışmışlardı.
Onlar için kalmıştım ama bu 1 yıl boyunca abi insanları ile iletişime geçmemiştim.
Fırat ve Kuzey özellikle peşimden koşuyorlardı. Ama ben en çok onlara kırgındım.
İlk tanıştığımız zaman Fırat'ı anlayışlı olarak görüştüm ama bana sadece acıyordu. Kuzey ikizim olduğu için benim yanımda olur sanmıştım. Yanılmıştım.
Şuan ise sırf Kuzey ile aynı üniversitede olmamak için Alya'nın üniversitesinde Hemşirelik bölümündeydim.
Puan diğer bölümlere de yetiyordu ama ben Hediye için hemşirelik seçmiştim.
Şuanlık fena değil gibi.
" Hala."
Kafamı Işıl'a çevirdim. Ne ara girdiğini bile bilmiyordum.
" Efendim Güzelim."
" Hala ya saçlarımı örer misin?" dedi masum masum.
Yatağımdan oturur vaziyette geldim. Işıl hızlıca önüme oturdu. Toka kutusunu yanıma koydu.
Taranmış saçlarını iki taraftan ayırdım. Uzun sapsarı saçları elimden çok güzel akıyordu.
" Hala. Bir şey sorabilir miyim?"
" Sor bebeğim."
Kafasını bana çevirdi. Meraklı mavi gözleriyle beni süzüyordu.
Aynı bana benziyordu. Boşuna kopyala yapıştır yapılmış dememiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İdil Feray Boyhan
Teen FictionBen İdil Feray Korkmaz ya da artık Boyhan. Öğretmenlerimin bundan olmaz dediği öğrenci tipiyim. Onlara uymayan şeylerim ise fikirlerim ve tavırlarım. Ailenin ne kadar da tek çocuğu olsam da ailemde beni çok takmıyor. Hoş bende onları takmıyorum. 17...