🍊35.Bölüm🍊

3.7K 214 52
                                    

2 gün sonra

Hayatım da yaşamadığım bütün aksiyonları o bir kaç saatte yaşamıştım. Gerek Barlas gelir mi korkusu, gerek Erceme bir şey oldu mu paniği, gerek bize bir şeyler yaparlar mı korkusu v.s hepsi yüreğimi yakıp, kavurmuştu.

Polislerin baskının ardından herkes yakalanmıştı. Daha sonra bizi merkeze götürüp, ifadelerimizi almışlardı.

Ercem'i ise hastaneye götürmüş, yaralarını müdahale edilmişti. Allah'tan ciddi bir sakatlanma olmamıştı.

Şimdiyse hepimiz Asil'in burada ki evinde onun anlatacağı şeyleri dinlemek için toplanmıştık.

" Başla lan artık." dedi Barlas bıkkınlıkla. Geleli bir kaç saat olmuştu ama Asil hâlâ bir şeyler anlatmamıştı.

" Sabırlı ol biraz." diye uyardı Barlas'ı ama Barlasın onu taktığı falan yoktu. Bir an önce her şeyi öğrenip, bu evden gitmek istiyordu.

Tam ağzını açıp bir şey diyeceği anda evin zili çalmıştı. Asil koşarak kapıya gittiğinde Barlas yine bıkkın bir nefes verdi.

İçeri doğru gelen adım sesleriyle hepimiz kafamızı kapıdan tarafa çevirdik.

Armağan'ın içeri girmesiyle Ercem ayağa kalkmaya çalıştı ama yaraları yüzünden geri koltuğa oturmak zorunda kalmıştı.

" Abi ne yapıyorsun?"

" Ercem ne yapıyorsun?"

Dediler aynı anda Armağan ve Alya. İkiside panikle Ercem'i incelemeye başladıklarında " Beni dinleyin lütfen." dedi Asil.

" Şükür Allah'ım." diye ağzında geveledi Barlas. Bakışlarımı ona çevirip, ters ters baktığımda bana doğru yaklaşıp, gülümseyerek yanağıma bir öpücük kondurmuştu.

" Kes şunu Barlas. Midem bulanıyor."

Barlas, Asil'in dediği şeyle kaşlarını çatmıştı. " Sana ne Asılsız kan grubu. Ne anlatacaksan anlat artık." dedi sinirle.

" Öncellikle şuna bir açıklık getirmek istiyorum." diyip Ercem ve Armağandan tarafa döndü. " Siz öz kardeşler değilsiniz." dedi pat diye

" Ne!" diye bağırdı ikiside aynı anda. "Yavaş olsana öküz." diye uyardı bu sefer Barlas.

Armağan ve Ercem bir birine anlamaz bakışlar atarken Asil konuşama devam etti.

" Bundan 19 yıl önce Akay eniştem ve Adar'ın babası Buğra bir ihaleye girmişti. Buğra bütün mal servetini bu projeye döktüğü ve kazanacağından da emindi. Ama projesinde atladığı ve önemli olan bir kısım vardı. O da temel sağlamlığı."

" Konuyu biraz açar mısın?" diye sordum merakla.

" Tabiki de. Rahmetli Buğra'nın bina tasarımı harikaydı. Öyle harika şeyler ekledi ki bu bazı şeyleri atlamasına neden oldu. Çalışmasında yapacağı tasarım evler için binayı, normal bir binanın sağlamlığından daha da sağlam olmalıydı. Olası bir depremde bina, bir kağıt gibi yıkılmamlıydı. Ama dediğim gibi Rahmetli bunu atlamıştı ve de bu yüzden ihaleyi kaybetti."

" Daha hızlı anlatır mısın? En azından bizimle alakalı olan konuya daha çabuk gelir misin?" dedi Armağan bıkkınlıkla.

" Neyse." diyip göz devirdi Asil. "Buğra derin bir depresyona girdi. Girdiği depresyondan çıkmadı ve komple kendisini hayattan kopardı. Ve en sonunda intihar etmeye karar verdi. O intihar ettiğinde oğlu adar henüz 8 yaşındaydı."

" Çok kötü." Alya üzülerek.

" Amcaları da intikam almak için önce Hediyeyi kaçırdı." diyip Armağan'ı gösterdi.

İdil Feray BoyhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin