Gözlerimi açtığımda kafama bir şey geçirildiğini ve bir sandalyeye ellerimi, ayaklarım bağlandığını fark ettim.
O kadar sıkı bağlamışlardı ki bileklerimin tahriş olduğunu bakmadan anlayabiliyordum.
Eğer çuval geçirdilerse yemin ediyorum zevksiz damgası vururum. 2024 yılında da kafaya çuval geçirmek nedir ya? Aptalar.
Ve evet onca şeyin arasında tek derdim kafama çuval geçirilip, geçirilmediydi. Beni kimse sorgulamasın zeki olduğumu mu iddia etmedim.
" Sizce Demir bey bu kızı niye kaçırtırdı?"
Kulağıma gelen seslerle kıpırdanmayı bıraktım. Sesler bu odanın dışından geliyordu. Konuşan bir erkekti ve sesi biraz ince çıktı.
" Ne biliyim oğlum ben. Allah bilir bu işin içinde ne var ya da Demir bey pedofili bir sapık."
Bu seferki konuşan başka biriydi. Diğerine göre sesi daha kalındı. Acaba iki kişiler miydi yoksa daha fazlalar mı?
Kapının açılma sesi ile kendime daha çok düzen verdim. Uyku numarası yapmakta zordu. Her an uykuya dalıp, gözlerini eşek cennetinde açabilirdin.
Riskli iş yani.
Adım seslerinden anladığıma göre içeri iki kişi girmişti. Kapıyı kapatılarında konuşmalarını bekledim ama kimse konuşmadı.
" Demir harbi pedofili galiba." dedi sesi cılız olan. " Bu ufak tefek kızda ne bulmuş olabilir ki?"
Pardon. PARDON.
Ben mi ufak tefeğim? Senin pipinidir ufak tefek olan be. Aptala bak bana ufak tefek diyorlar.
" Acaba biz bu kızı kendimiz kaçırsak sonra Demir beyden fidye karşılığında geri versek nasıl olur?" dedi kalın sesli.
" Öyle bir bok yiyelim Demir bey bizi demir çubuğa oturtur."
Bu demin espri mi yaptı? Lütfen bir daha yapma abiciğim.
Kapının tekrar açılması ile bir kişi girdi. Sert adımları her insanı titretecek güçteydi.
Yani ben hariç her insanı titretecek güçteydi demek daha doğru olur. Ben yemem. Boyhan erkeklerin sert adım sesleri bana bağışıklık kazadırdı.
" Siz iki dangalak burada ne yapıyorsunuz?" dedi üçüncü kişi.
Diğer ikisine göre sesi daha sert çıkmıştı. Ama benim bağışıklığım var.
" Kızı kontrole geldik." dedi ikisi aynı anda titreyen sesleriyle.
" Siz iki mala mı düştü lan kızı kontrol etmek. Siktirin gidin şimdi."
" Emredersiniz Polat abi." dedi cılız sesli. Adım seslerinden sonra kapının açılma ve kapanma sesleri duyulmuştu.
Aniden kafamdaki çuval çıkınca içten içe paniklemiştim. Ama elimden geldiğince dışa yansıtmamaya çalışıyordum.
" Uyanık olduğunuzu biliyorum İdil hanım. Boşuna numara yapmayın." diyip daha sonra ağzımı da çözmüştü.
Şaşkınlıkla gözlerimi açıp karşımda ki kütük gibi olan adama bakıyordum. Onda ise mimik bile kıpırdamamıştı.
" Sen kimsin ve adımı nereden biliyorsun?" dedim kaşlarımı çataraken.
" Ben sizin uzak mesafe kişisel korumanızım İdil hanım."
Verdiği cevap karşında büyük bir şoka uğramıştım. Kim görevlendirmişti onu? Annem ve babam desem benden izinsiz yapmazlar.
Abicikler desek onlar zaten hata yapmamak için götlerini yırtıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İdil Feray Boyhan
Roman pour AdolescentsBen İdil Feray Korkmaz ya da artık Boyhan. Öğretmenlerimin bundan olmaz dediği öğrenci tipiyim. Onlara uymayan şeylerim ise fikirlerim ve tavırlarım. Ailenin ne kadar da tek çocuğu olsam da ailemde beni çok takmıyor. Hoş bende onları takmıyorum. 17...
