Soğuk Sihirbaz ile Bir Anlaşma

XVI.

"Bir dereceye kadar bunu bekliyordum ama hepsi elbiseler."

"Senin dünyanda nasıldı bilmiyorum ama burada bir kadının pantolon giymesi enderdir. Şövalyelerin ya da onlar kadar çok çalışan kadınların giydiği pantolonlardır."

Belki de Hisran zengin bir aristokrat gibi göründüğü için mağaza çalışanları Jaeha'ya rengarenk elbiseler önermeye devam etti.

"Hanımefendi beyaz tenli ve egzotik bir yüze sahip, bu yüzden böyle bir elbisenin ona çok yakışacağını düşünüyorum."

"Çok güzel, ama artık uzun süre dışarı çıksam bile rahat edeceğim kıyafetler arıyorum."

Jaeha, çalışanların ısrarlı ayartmalarına rağmen tereddüt etmedi. Mütevazı ama aktif tek parçalara odaklanarak kıyafetlere baktı.

Alışverişten nefret eden birçok erkek vardı ama Hisran sandalyelerden birini çekip rahat bir konuma oturdu ve Jaeha'nın kıyafetlerini seçmesini izledi. Ayrıca sadece izlemekle kalmayıp aynı zamanda aktif olarak fikrini de dile getirdi.

Görünüşe göre alışveriş yapmaktan oldukça keyif alan bir insandı.

"Bir süre önce aldığına benzer bir tasarıma sahip."

"Mavi sana yeşilden daha çok yakışıyor."

"Ayakkabıları da kontrol etmeli misin?"

Bu sayede mağaza personeli, sevgilisinin çok nazik olduğu yanılsamasına güldü.

"Sevgilinizin çok titiz ve ilgili olduğunu düşünüyorum!"

"Yakışıklı ve kibardı. Böyle bir aşığı nereden buldun?"

Jaeha, kendisinin ve onun sevgili olmadığını düzeltmeye çalışsa da, yoldan geçen insanların sözleriyle heyecan yaratmaya gerek olmadığını düşündü.

Sonunda, onaylamadı ya da reddetmedi ama hareketsiz kaldı. Hisran da hala o düşüncede gibiydi.

Beş elbise, bir çift alçak topuklu ayakkabı ve bir çift çizme alarak bu zahmetli alışverişi bitirmeye karar verdi. Ancak Hisran, sandalyesinden kalkmak yerine, mağaza çalışanlarının sıcak karşılayacağına dair sözler söyledi.

"Bir akşam yemeğine veya partiye katılmanız gerekebilir, bu yüzden havalı olanlardan alın."

"Ne? Şimdiden çok şey seçtim..."

Jaeha'nın sözleri biraz bulanıktı.

Sözleşmede ihtiyaç duyduğu malzemeleri temin etmeyi kabul etmesine rağmen, aynı anda bu kadar çok giysi aldığı için utangaçtı ve özür diliyordu. Kıyafetlerden haberi yoktu ama rahat ayakkabı peşinde koşarken en pahalı ürünü seçmişti.

Ağzı bir şey söyleyecekmiş gibi seğiren Hisran sustu. Bunun yerine, onun sesini zihninde duydu.

— Şaşırma sen. Çünkü niyetimi telepatik büyü ile iletiyorum.

Jaeha, Hisran'a tavşana benzeyen şaşkın bir bakışla baktı.

Çok tatlıydı. Ona ne kadar çok bakarsa, tuhaf çekiciliklerin yanı sıra diğer çekiciliklerle dolu bir kadına o kadar çok benziyordu.

— Burası Başkent'te veya civarlarında olmadığı için çok fazla elbise çeşidi yok ve moda biraz modası geçmiş görünüyor. Yine de, temellere bağlı birkaç şey satın alın. Acilen ihtiyacınız olabilir. Daha sonra Başkent'e gidin ve uygun şekilde satın alın. Para yüzünden tereddüt ediyorsanız... Bunu bilin. Zaten seçmiş olduğunuz kıyafetlere fazladan birkaç fantezi elbise eklemek bile, Başkent'teki ünlü giyim mağazasından bir elbise almaktan daha ucuza geliyor.