Soğuk Sihirbaz ile Bir Anlaşma

XLI

'Jaeha'nın da benden hoşlandığına inanamıyorum, uwaaa!'

Diğer tatlılardan daha tatlı sözlerle ıslanırken ıslak bir ses kulaklarını hançer gibi deldi.

"Romanlarda ve filmlerde herkesin böyle itiraf etmesi mucize gibi olur. Gerçekten aklın yok."

Bulanık kelimeler. Bir süre sessizliğin ardından boğuk bir çığlık duyuldu. Onu ağlattığını anlayınca onu mutlu bir şekilde güldürmek şöyle dursun, kendisi de ağlattı. Bir süre önce hissettiğim coşku hissi bir anda uçup gitti.

Lütfen, gözlerimi açmak istiyorum. Onu rahatlatmak için kalkıp ona sarılmak istiyorum.

'Ne oluyor be! Sorun ne! Deliriyorum.'

Zaman geçtikçe, dibi gösterecek kadar tüketilen temel canlılık da bir dereceye kadar dolmuştu ve büyü de dolmuş ve vücudunun etrafında dönüyordu. Ancak hâlâ gözlerini açamıyor ve ayağa kalkamıyordu.

'Her şeye üzüldüm ve ereksiyon sorunu var! Bu vücut gerçekten...!'

Böyle bir durumda içi patlayan bir sapık gibi ereksiyon oldu! Onu hemen çıkaramazdı, peki ne yapmalıydı...?

Hisran'ın gözleri büyüdü ama görüş alanında karanlıktan başka bir şey görünce irkildi. Beyaz tavan... Halüsinasyon muydu yoksa gerçek miydi? Halüsinasyon olsa bile durumunun eskisinden daha iyi olduğu açıktı.

Farkında olmadan elini kaldırdı ve yanağını sıktı. Kolunun hareket ettiğini ve yanağının ağrıdığını görünce bu gerçek olmalıydı.

Sonunda aşağıya baktı. Herşeyin bir sebebi vardı, bir de suskun penisin dikleşmesinin sebebi vardı. Daha önce onu duyamadığı için uykuya mı daldığını merak etti ama yatakta uyuyakalırken sağ eliyle cinsel organını tuttu... Tıpkı ilk buluşmaları gibi.

Bu noktada Hisran da oldukça meraklanmıştı. Bu kadınla cinsel organları arasında nasıl bir bağ vardı? Neden bilinci kapalıyken onu taciz ediyordu?

'Bu hoşuma gitmediğinden değil ama...'

Biraz... hayır, büyük bir sorundu.

Uzun süredir yatakta yatan bir hastanın bu kadar güçlü bir ereksiyona sahip olduğunu görmek çok utanç verici değil miydi...?

Vücudunu yarıya kadar kaldırmaya çabalayarak kolunu Jaeha'nın sağ eline doğru uzattı. Kimse içeri girmeden bu utanç verici durumu çözmesi gerekiyordu. Bu basit hareketle bile kolunun çok sert çekildiğini hissedebiliyordu. Gücünün ve dayanıklılığının ne kadar düştüğünü görebiliyordu.

Ancak daha büyük bir sorun daha vardı.

Jaeha'nın sağ elini nazikçe çektiğinde Jaeha dişlerini gıcırdatırken kaşlarını çattı ve cinsel organlarını daha güçlü bir şekilde yakaladı.

"Deliriyorum gerçekten. Elimi bırakma Hisran!"

Ne kadar korkunç bir uyku konuşması...

Hisran yüzünü kurularken mırıldandı.

"Hıh... Bu bir el değil. Burada gerçekten deliren kişi benim."

Her ne kadar Jaeha onu nazikçe okşarken onunla özellikle dalga geçmemiş olsa da ve sanki uçurumdan sarkan birinin elini tutuyormuş gibi dursa da enerjik penisi giderek büyüyordu.

'...Gerçekten mi.'

Demek Jaeha'nın ona canavar demesi bu yüzdendi.

Bu noktada, onun ellerinde doruğa ulaşabilir. Yeniden bir araya gelmelerinin bu kadar utanç verici olmasını istemeyen Hisran, sıkıntılı bir yüzle omzunu okşadı.