V.V.I.P. [BxB]

3.✨

"Cem..."

Gördüğü manzara her ne kadar normal olsa da kalbi incinmişti. Gözleri ikisinin de üstünde gezerken Cem'i kıskandığını artık inkar edemiyordu. Eğer sevgilisi olsaydı bu kadar tepki vermeyeceğinden emindi.

Kendi sevgilisi olduğunu henüz resmileştirmeden sakin davranamam diye düşünüyordu.

"Nisa!"

Yanlarına gideceği sırada kaba bir ses duydu ve arkasını döndü. Neredeyse çarpacağı kişiyi gördüğünde yüzünü buruşturmadan edememişti. Anında kendini savunan bir pozisyona geçti ve saçlarını hafifçe arkaya savurdu.

Cem'in yanına nazik adımlarla ilerledi ve yargılayıcı bakışlarını daha net gördüğü kaba adama çevirip baştan aşağı siyah ve aşırı sade üstünü inceledi ve kombinine eksi verdi.

Gözlerini sevimli gülümsemesiyle hafifçe kısıp Cem'in yanında durduğunda boyunun kısalığı daha da gözüne batan kıza döndü. Gerçekten tatlıydı.

"Merhaba canım."

Kızın heyecanlandığını görünce kendisini tanıdığını anlamıştı. Eski kötü duyguları büyük oranda azalıp yerini sevgi doldurdu ve gülümsemesini genişletti. Kız gözüne daha da tatlı geliyordu.

"Gökçe Bey? Siz misiniz?"

Mütevazi gülüşü ile evet derken yanında duran adam ile gülümsemesi mesafeleşti.

"Yakından daha da mükemmelmişsiniz."

Heyecanla kekeleyen kızın kolunu tutup güldü. Üstündeki mavi elbiseyi oldukça hoş bulurken kendisi gibi tatlı giyindiğini düşündü.

"Nisa sana seslendim duymadın mı?"

Hiç burada değilmiş gibi konuşmaları bittiğinde kız gülümsedi ve ona döndü.

"Patronumla tanış, Cem Özhanlar."

İki uzun adam birbiriyle göz selamı verdikten sonra devam etti.

"Çocukluk arkadaşım Kaya. Geç kaldığım için dostum meraklanmış olmalı."

Cem ve Gökçe kafasını sallayıp Nisa'yı onayladılar. Kız Gökçe'ye döndüğünde Gökçe duruşunu düzeltti. Yeterince mükemmel ve göz alıcı durduğunu düşünüyordu. Lakin Kaya denen adamın bayıcı ve kaba enerjisi onu etkilemişti. Mahalle arasından çıkma denilen enerji türü saçıyordu onun için ve burayı terk ettikten sonra evde bedenini ve taşlarını arındırmayı düşünüyordu.

"Sen seslendiğinde Gökçe Beyi görmüştüm o yüzden cevap veremedim. Kendisini biliyorsundur belki, görmüşsündür."

Gökçe ününden bahsedilince yoldaki tartışmaları aklına geldi ve kim olduğunu göstermek için kibirli bakışını attı. Giydiklerine ve davranışına bakınca bilmediğini tahmin edebiliyordu. Kendisi oldukça centilmen ve şık giyinen biriydi. Görmüş olsa en azından yaydığım o mükemmel havamdan etkilenirdi diye düşündü.

"Valla hiçbir yerde rastlamadım sana birader."

Alaylı gülümsemesi ve kaba çıkan birader kelimesi Gökçe'nin gıcığına giderken bir an önce Cem ile baş başa kalmak istiyordu.

"Hadsizliğime ver."

Sorun olmadığını söyleyip Cem'e döndü ve daha fazla muhatap olmadı. Partiye gidip havasını oradaki insanlarla daha da güçlendirecekti.

Konuşmayı daha fazla uzatmayıp Cem kız ile birbirlerine görüşürüz dedikten sonra Gökçe kolundan tutup çıkışa yönlendirdi.

"Hala iş ile ilgileniyorsun Cem. Artık rahatlaman gerekiyor. Senin için en sevdiğin şaraplardan aldırdım. Bu gece-"