Elinde poşetle kendisine bakan Gökçe, Kaya'yı o an paniğe sokarken üstüne yürümesinden korktu. Kolu hızla esir alınıp duvara yapıştırılırken kaşları çatılmıştı. Evinden saklanması mantıklı gelmiyordu.
Ayrıca, kendisine hiç düşünmeden sürekli dokunması da garibine gidiyordu. Daha önce böyle davranan biriyle tanışmamıştı.
"Ne oluy-"
Bira kokan elini dudaklarının üstünde hissettiğinde sustu. Yüzünü buruşturdu ve geri çekildi. Kaya içeriye bakıp kapıyı yavaşça çekerken Ogün'ün sesini duyduklarında durdu.
"Gelen kim?"
Kaya bir süre düşündü. Bir yalan bulamıyordu. Gökçe de elindeki poşeti gösterdi. Giysilerini getirmişti.
"Zilime basıp kaçmışlar."
Kaya, oldukça yavaş düşünüyordu. Aklından bir sürü şey geçiyordu. Gökçe'nin uzattığı poşeti aldı ve elini aşağı indirdi. Gökçe geri çekilmeyen Kaya'nın göğsünden hafifçe ittirip koridora çıktı.
Hiç düşünmeden gidecek olan Gökçe'ye hızla konuştu.
"Çatıya çık."
Kendisine merakla bakan Gökçe'ye eliyle yukarıyı işaret etti ve kapıyı kapatıp içeri girdi. Sanki yorgunmuş gibi bir hava verip aralarına girerken pencereye yaklaştı. Diğerlerini kandırıp evde tek kalmak için ufak bir gösteri yapıyordu.
"Ben yoruldum bayağı. Saat de geç olmuş."
Zeynep gitmelerinin iyi olacağını söylerken Kaya gülümsedi, arkadaşı mesajı doğru almıştı. Elini perdeye götürüp araladığında dükkanın kapısının önündeki Gökçe'nin kızıl bebeğini gördü.
"Nereye gidiyorsunuz? Daha yeni başladık!"
Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. O arabayı gördüklerinde Nisa'nın bir şeyler anlayacağından korktu. Ogün bir daha o arabayı görürse üstünü kapatacağına dair güveni azalırdı.
"Az önce yoruldum dedin ya oğlum."
"O anlık esnemeden geldi. Sorun yok. Siz devam edin hatta ben gidip biraz daha yiyecek içecek alayım."
Nisa ve Zeynep masadaki açılmamış bir sürü biralarda ve cipslerde gözlerini gezdirdi. Ogün tek kaşını kaldırıp Kaya'nın yalanlarını dinlerken bu fırsatı iyi kullanmak için kafasını salladı.
"Sigaram yoktu, bana alsan iyi olurdu kanka."
Kaya büyük bir istekle kabul edip elini uzattı. Ogün yarı ağız sırıtıp elini Kaya'nın eline koydu ve öpücük attı.
"Kanka param da yok, sen alsana bu seferlik."
Kaya iğrenircesine elini ittirip kızlara döndü ve bir şey istemediklerinden emin olduktan sonra dışarı çıktı. Anahtarını çekip çıkış yerine ikişer üçer merdivenleri atlayıp çatı katına çıktığında Gökçe'yi görmüştü.
Karşılarında, İstanbul'un daha iyi görünen yüzü uzaktan görünüyordu. Yanına gidip yüzünü incelerken gözlerini devirip yeni asılmış olan koca reklama baktı. Aklından neler geçtiğini resmen duyar gibiydi.
"Ah bu asalet ve şıklık... Bu çekim geçen haftaydı. Bu kadar harika çıktığımı zaten biliyordum fakat büyük bir duvarda iyice mükemmelleşmiş."
Kaya yüzünü buruşturup çatı katının manzarasını bozan resme baktı, homurdandı. En son üç gün önce çıktığında bu reklam yoktu. Ne zaman asıldığını bilmeyen Kaya bir an önce kaldırılmasını istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
V.V.I.P. [BxB]
ChickLit"Bu oyunun sonunda sen kadınını alacaksın, ben de erkeğimi. İkimiz de aşkımıza kavuşacağız."