"Ayrılık sana çok iyi gelmiş."
Gökçe kaşlarını istemsizce kaldırdı. Müzikle beraber hafifçe sallanan Kaya'nın sesini tam duyamamıştı, saçlarına konuştuğu için boğuk geliyordu. Nefes aldığı için üşüdüğünü hissederken geri çekilmek için hamle yaptı.
"Sarhoş musun?"
Lakin elini bu kez sıkı tutup göğsüne geri yasladığında parfümünün yanında şarabın kokusunu da almıştı. Güldüğünü duydu.
"Emin ol sebebi içki değil."
Sırtı tamamen göğsünün sıcaklığıyla kucaklandığı için kalbi hızlandı. Midesi kasılmıştı, garip hissediyordu. Zihni berraklaştığı için yavaşça gülümsedi.
Kaya'nın yine gelip dibine girmesi tatlı gelmişti. Duygularının karşılıklı olduğundan çok emindi. Boynundan kendi kokusunu almaya çalıştığını anladığında hafifçe öne çekildi. Bütün iplerin elinde olduğunu biliyordu.
"Sen bitirdin Kaya."
Kaya kaşlarını çattı. Bunu düşünmek istemiyordu. Yeterince faydasız seçimler yapmıştı ve bunun sorumluluğunu alıp çekilemezdi. Bitirmişti, her zamanki gibi de Gökçe'ye tıpış tıpış dönmüştü. Ellerini kaldırıp bedenine sardığında Gökçe artık soğuğu hissetmiyordu.
Lakin fazla ısınmıştı, heyecanlıydı. Bedeni sıcaktan ve Kaya'dan aldığı aşırı yoğunluktan dolayı yanıyordu.
"Bana daha fazla arkadaş olamazsın, öyle dedin."
"Buraya arkadaşlık saçmalığını konuşmaya gelmedim. Bir şeyler itiraf etmeye geldim, bundan sonra buna göre hareket et."
Gökçe önlerinde duran ışıklı manzarayı beraber izlerlerken yanaklarının kızardığını hissetti. Neler diyeceğini biliyordu. Alttan hafif müziğin verdiği o his, küçük bir süs gibi durmuştu.
O an ikisi de etrafı umursamıyordu. Öyle ki, Cem ile Nisa'nın kendilerini aramaya başladıklarını, onların olduğunu bile unutmuşlardı.
"Cem, çok şanslı bir köpekti. Onu hep kıskandım. Nisa benim olmalıydı."
Kaya en başına döndüğünde Gökçe devamını bekledi. Bu kısım onun hoşuna gitmemişti fakat sonunu biliyordu. Bu yolculuk onun için çok tanıdıktı.
"Sonra daha çok kıskandım, herkesin aşkına sahipti. Bu kadar ilgiyi asla hak etmiyordu."
Gökçe derin nefes alışını dinledi. Yüzünü hafifçe ona çevirdiğinde burnundan çıkan sıcak nefesi hissetmişti. Bir an önce bitirmesini ve dudağına yapışmak istedi. Dudakları hala üşüyordu.
"Sonra delirdim, hiçkimseye tahammülüm kalmadı. Senin bu aşkın, ilgin, her şeyin benim olmalıydı."
Gökçe hafifçe gülümsedi. Çok fazla kapılmıştı, Kaya kulağına her şeyi anlatırken sakin olamıyordu. Kollarını sıkıp bedenlerini iyice birleştirdiğinde sokuldu.
"Neden bekledin o zaman? Ayrıldın, yolumuzu ayırdın. Beni ne kadar üzdüğünü biliyor musun?"
"Gökçe, seninle o ikisi olmasa tanışma ihtimalimiz sıfırdı. Hayatlarımız çok farklı, yaşadığımız yerler, etrafındaki insanlar, bunları tartmam zamanımı aldı."
Gökçe düşündüğü şeylere kızdı. Hesap etmediği şeyler vardı.
"Benim ne istediğimi düşünmedin."
Gökçe boynunu çevirip Kaya'nın gözlerine döndü. İlk kez göz göze geldiklerinde yutkundu. Fazla keskin ve yoğun bakıyordu. Kollarını gevşettiğinde tamamen döndü ve yüzünü inceledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
V.V.I.P. [BxB]
Literatura Feminina"Bu oyunun sonunda sen kadınını alacaksın, ben de erkeğimi. İkimiz de aşkımıza kavuşacağız."