"Ben zeytin sevmiyorum ya."
Ogün eğlendiğini büyük bir hazla Gökçe'ye gösterirken Gökçe gözlerini devirdi.
"O zaman alayım."
Sahte bir gülümseme ile aldı ve geri çekildi. Ogün'e kahvaltısını getirmişti ve onun kölesi olmuştu. Ogün herkesten önce kendisini istemişti.
Kaya'nın isteyeceğini düşünse de olmamıştı. Ogün en fazla puan kazandıran olarak önce Gökçe'yi seçtiği için diğerlerine pek söz kalmıyordu.
Gökçe Kaya'nın tepsisine bakıp inceledi. Zeytinlerinin yarısını yediğini gördüğünde hızla gidip yanına bıraktı ve gülümseyip Kaya'ya baktı.
"Afiyet olsun."
Kaya'nın kendisine bir an bakıp hızla önündeki domatesi ağzına attığını gördüğünde izlemeye devam etti.
Yaklaşık bir saattir uyanıklardı ve bir kez olsun Kaya'nın kendisine baktığını görmemişti. Aynı ortamda olduklarında en azından ikisinin bildiği bir şey varmışçasına birbirlerine bakarlarken bugün hiç tanışmamışlar gibiydi.
Yanlış bir şey mi yaptım yine diye düşünmeye çalıştı fakat düne dair aklında bir şey yoktu. Giysileriyle yatağında uyanmıştı, bu kadardı.
"Cem'e domatesi bol al dedim. Haklıymışım desene."
Yapıcı bir tebessümle Kaya'dan bir tepki bekledi. Ona dönüp bir teşekkür, gülümseme görüp aralarının iyi olduğunu görmek istiyordu.
Kaya bir an ağzındaki domatesle duraksadı. Zorla yutkunup çatalını sıktı. Gergindi, çok fazla gergindi.
Daha önce hiç gelmediği bir pozisyona, yakınlığa gelmişti. Ve bu kişi Nisa değildi.
"Evet bende söyledim."
Nisa da Gökçe'ye gülerek katılırken Gökçe kafasını sallayıp tebessümle Kaya'ya baktı.
Kaya Nisa'ya dönüp kafasını bir kez eğdi ve çatalına peynir geçirdi. Bunun için Gökçe'ye dönmeyecekti.
"Teşekkür ederim, beni iyi tanıyorsun."
Gökçe bunu sadece Nisa'ya söylemesine takılırken tek kaşı hafifçe havalandı.
Kıskanmadığından emindi. Sadece ona teşekkür etmesi gıcık etmişti."Ne demek, efendilerimiz için en iyisini düşündük."
Yine bir tepki alamadığında bir sıcaklığın yükseldiğini hissediyordu. İnatla yüzüne baksa da cevap alamıyordu.
"Nisa Ogün'e zeytin koyma demedi yani. Doğru Ogün kim zaten."
Gökçe kendi efendisine dönüp dudaklarını birbirine bastırdı.
"Kahvaltı için teşekkürler arkadaşlar. Gidin siz de alın beraber yiyelim."
Tatlı küçük terastan üçü birden ayrılacakken Cem Gökçe'yi durdurdu.
"İstersen ben getireyim senin kahvaltını. Dün bayağı içmiştin, yorgunsundur."
Gökçe nazik biçimde kolunu tuttu ve kafasını sağa sola salladı.
"Sorun değil beraber gideriz. Gayet enerjik kalktım."
Konuşmanın üstüne telefonu çaldığında gülümsemesi soldu. Telefonunu çıkarıp şirketten yardımcısının aradığını gördüğünde Cem'in kolundan ayrıldı.
"Şimdilik gelemeyeceğim Cem. Yetişirsem belki gelirim."
Cem anladığını söyleyip Nisa ile aşağıya ilerlerken Gökçe herkesten ayrı bir köşeye çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
V.V.I.P. [BxB]
Literatura Feminina"Bu oyunun sonunda sen kadınını alacaksın, ben de erkeğimi. İkimiz de aşkımıza kavuşacağız."