___________________
"Yeonjun hyung!" Beomgyu sabah kalktığında Yeonjun'u yanında görmeyince nerede olduğunu merak etmişti. Dikişleri yüzünden hâlâ doğru düzgün yürüyemediğinden onu çağırmayı seçmişti.
Ses gelmeyince ikinci defa bağırmıştı. Ama yine ses yoktu. En sonda pes edip ayağa kalkmıştı. Evde olmadığı belliydi. Yani ayağa kalkıp gezmesinde bir engel yoktu ona karşı. Bu onu mutlu etmişti.
Kalkıp yürümeyi dendiğinde karnında oluşan ağrı ile hemen yanındaki dolaba tutunmuştu. Demek Yeonjun kırk yılında başında haklıymış...
Zorlukla geri yatağında dönüp uzanmıştı. Yeonjun gelene kadar beklemekten başka şansı yoktu.
Eli karnında yatakta kıvranırken birden odasının kapısı açılmıştı. Yoksa Yeonjun evde miydi?
Ama düşündüğü gibi olmamıştı. Gelen kişi Taehyun'du.
"Senin burada ne işin var?"
Taehyun bir an deja vu yaşadığını hissetse de bozuntuya vermeden ona cevap verdi.
"Yeonjun hyungun işi varmış hastanede. Bu yüzden seni bana emanet etti."
Beomgyu oflayıp yorgana iyice sarıldı. Bebek miydi de kendisini birine emanet ediyordu?
"Kahvaltıyı hazırladım. Gelebilecek misin yoksa getireyim mi?"
"Gelebileceğimi sanmıyorum. Hem getirmene gerek yok çünkü yemeyeceğim."
"Neden? Hem o kadar hazırladım..."
Beomgyu "İşte."deyip ona arkasını dönüp kafasını yastığa koymuştu.
"Sen iyi misin?" diye sordu Taehyun. Davranışları kesinlikle normal değildi.
Beomgyu cevap vermemişti bile. Taehyun ise bir şey demeden odadan çıkmıştı.
.................................
"Beomgyu nerede?" diye sordu Yeonjun. İşi daha yeni bitmişti. Malum doktor olmak yorucuydu.
"Odada. Sanırım bir sorunu var. Geldiğimden beri doğru düzgün konuşmadı bile benimle."
Yeonjun, Taehyun'u es geçip odaya gitmişti. Uyuduğunu düşündüğü çocuk duvara bakıp bir şeyler düşünüyordu.
"Nasılmış benim Gyu'm?" Yeonjun'un tatlı sesine karşın Beomgyu ona soğuk bir yüz ifadesi ile bakıyordu.
"Ne oldu Gyu?" diye sordu Yeonjun. Taehyun bir şeyi olduğu konusunda haklıydı.
"Ne zaman iyileşeceğim?" dedi isyan eder bir ses tonuyla. Şimdi anlaşılmıştı her şey.
"Biraz sabırlı ol Gyu. 2 haftaya kalmaz iyileşirsin. Hem ne güzel dinleniyorsun işte. Daha ne istiyorsun?"
"Anlamazsın!" dedi sertçe.
Yeonjun daha fazla sesini çıkarmamaya karar vermişti. Ardından Taehyun'u da alıp odadan çıkmıştı.
"Her şey için sağ ol. Ama bu Beomgyu yüzünden kalbinin kırılma olasılığı çok yüksek. O yüzden çekip buraya getirdim seni, yanlış anlama yani." dedi Yeonjun. Gözü bir yandan hâlâ Beomgyu'nun olduğu odanın kapısına bakıyordu.
"Sorun değil, hem kalbim falan kırılmaz. Bunu çok iyi biliyorsun."
Yeonjun bunun üzerine göz kırpıp "Bilmez olur muyum ona sular seller gibi aşık olduğunu?"
Taehyun bıkkın bir surat ifadesi ile ona bakmıştı.
_____________________
"Yetmedi mi hyung? Bırak da artık gideyim karakola. İşlerim var anlamıyor musun?" dedi sinirli bir sesle. Artık yürüyebiliyordu. Yarası iyileşmiş sayılırdı. Neden evdeydi o hâlde?
"Beomgyu.... Anlamıyorsun ki, evd-" konuşmasını bitirmesine izin vermeden sözünü kesmişti.
"Ben çocuk değilim. Cidden bunu ne zaman anlayacaksın ki? Ölünce falan mı? HEM KARAKOLA GİTMEK ZORUNDAYIM! İzin izin bir yere kadar. Ve konuşmam gereken adı gereksiz biri var. Bırak artık beni!"
Adı gereksiz kişi tabiki Jay idi. Yani başka kim olacaktı ki?
"İşte bu yüzden gitmeni istemiyorum. Seni tanıyorum Gyu. Çok çabuk sinirlenip belli etmediğini biliyorum. Ki iyileştiğini sanıyorsun ama iyileşmedin. Benden daha iyi mi bileceksin?"
Beomgyu başını iki yana sallayıp arkasını döndü. Gidecekti.
"Ben gidiyorum. Hiç kusura bakma." Ve Yeonjun'un tek bir söz söylemesine fırsat dahi vermeden evden ayrılmıştı. Yeonjun onu tutamayacağını çok iyi biliyordu. Bu yüzden mantıklı olan Jake'i arayıp ona emanet etmekti.
..................................
"Jake, beni o pisliğin yanına götür!" Jake, Yeonjun sayesinde geleceğinden haberdar olduğu için o kadar şaşırmamıştı. Ama yine de bir ürkmüştü.
"Sakin ol önce. Korkuttun beni!"
"Sırası değil Jake. Ben ciddiyim."
"Ah pekala, peşimden gel." Dediğini yapıp onun peşinden gitmişti. Her türden nefreti beslediği insanı görmeye gidecekti. Kendine hakim olacağı konusunda biraz şüpheliydi. Ama elinden geldiğince sakın duracaktı.
O siyah demirlerin arasında Jay'i görünce bir gram içi acımsmıştı. Sahi Taehyun oradayken işler tam tersiydi...
Jake'den anahtarı alıp ona gitmesini söylemişti. Çünkü yalnız konuşmak istiyordu. Jake ne kadar gitmiş gibi yapsa da onları köşeden seyredecekti. O pislik ile onu yalnız bırakamazdı sonuçta.
"Ooo Choi Beomgyu. Görmeyeli uzun zaman oldu. Özlemişim o çirkin suratını."
"Boş yapıyorsun." deyip kapıyı arkasından güzelce kilitledi. Ardından kafasını kaldırıp karşısındaki caniye baktı. Caniydi, çünkü tek bir kişiyi değil bu zamana kadar tonlarca kişiyi katletmişti. Ama bu zamana kadar habire kılık değiştirdiğinden kimse onu bulamamıştı.
"Ne hakla buraya gelebiliyorsun, şu an can güvenliğim tehlikede farkındaysan." dedi Jay dalga geçercesine. Beomgyu sakinliği korumaya çalışarak bir iki adım geriledi. Ona yakın olmayı zaten istemiyordu.
"Asıl can güvenliği tehlikede olan benim de, her neyse... Uzatmaya gelmedim. O yüzden direk soracağım. Neden onu öldürdün?"
Yüzündeki ifadenin bir katilin yüz ifadesinden farkı yoktu şu anda.
"Niye geldiğin çok belli zaten. Yoksa sen gelir misin buraya? Neyse. Ama bu kadar kolay konuşmam."
"Sen kendini ne sanıyorsun? Cidden ömrün boyunca burada kalmak istiyorsan bilemem gerçi."
"Hadi ama Gyu. S-"
"Hop! Kiminle konuştuğunu unutma!" Beomgyu kendisine Gyu denilmesinden hoşlanmazdı. Bunu ona sadece Yeonjun diyebilirdi ancak.
"Sana yalan söyleyemez miyim sanıyorsun Choi Beomgyu?"
Sabır bir yere kadardı...
Beomgyu sinirli bir şekilde onun üzerine yürüyüp yakasından tutmuştu.
"Biliyor musun, burada seni öldürsem kimsenin ruhu duymaz. Duysa bile kimse sorgulamaz. O yüzden akıllı ol Park Jay!"
"KES!" deyip onu hışımla itmişti. Tabi Beomgyu dengesini koruduğundan düşmemişti.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" dedi sinirle.
"Bana soyadımla seslenme Beomgyu!"
Beomgyu, Jay'in gözlerinde perişanlık görüyordu. Ama neden?
•Bölüm Sonu•
Çok karışık bir bölüm oldu ya...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
×Red Hour× 2 (TaeGyu)
FanfictionRed Hour kitabının devam kitabıdır. Cover Desing By: sakuranisy Başlangıç: 15.05.2023 Bitiş: 08.08.2023