33 "Karşılaşma"

69 12 176
                                    

___________________

Beomgyu yaklaşık yarım saat önce eve varmıştı. Haliyle Yeonjun da evde değildi. Ama anahtar onda olduğundan kapıyı açmış bavulunu içeri koymuştu. Ardından Jake ile gidip Jay'i karakola teslim etmişlerdi.

"Jake! Seninle konuşmam gereken şeyler var." Dışarı çıkıp kendilerine kuytu köşe bir yer bulmuşlardı. Daha doğrusu Beomgyu daha rahat konuşmak için burayı seçmişti.

"Jake, şimdi şöyle ki bizim önce Jay'i dışarı çıkarıp sonra da Bay Kang'ı içeri tıkmamız lazım. Çünkü o adam güvenilir biri değil."

Jake ona katılır bir şekilde başını salladı.

"Ama onun açığını bulmamız lazım. Bunu nasıl yapacağız?" Jake'in aniden kafası karışmıştı.

"Benim aslında bir planım var ama yardım etmen gerekiyor. Jay'i çıkarmak o kadar zor değil. Araya Bay Daniel'ı sokarım ben bir şekilde. Sokmasam bile bir şekilde çıkar o. Bay Kang için ise direk araya Bay Daniel'ı sokacağım. Ona biraz ondan bahsetmiştim ve hiç sevmemişti. E rakibi olduğundan rahatlıkla yapar bunu. Değil mi?"

"Sen çok zekisin lan!" Gülerek Beomgyu'nun omzuna vurmuştu. Kendisi bile düşünemezdi bunu.

"E Bay Kang giderse müdür kim olacak? Kimse yok ki..."

"O bir gitsin de, bakarız ona sonra."

Konuşmayı bitirdikten sonra tekrardan içeri hiçbir şey konuşmamışlar gibi içeriye girmişlerdi.

Beomgyu buraya geldiğinden beri daha iyi bir ruh halindeydi. Ve Taehyun'u da eskisi kadar kafaya takmıyordu.

..................................

"Gyu? S-sen..."

Yeonjun eve girdiğinde karşısında gördüğü kişi ile ciddi bir şoka uğramıştı. Ona kocaman sarılmış ve kokusunu içine çekmişti.

"Giderken söylemiyorsun, gelirken de söylemiyorsun. Olmaz böyle Beom!"

Yeonjun'un gözleri özlem dolu bir şekilde bakıyordu küçüğüne. Beomgyu'yu gerçekten seven biri varsa o da Yeonjun idi.

"Gelme işi biraz ani oldu aslında. Jake geldi önce, beni de getirdiler işte buraya."

"Avusturalya'ya mı?" diye sordu Yeonjun.

"Hmm."

"Anladım. Aç mısın? Oradaki yemeklerin buradakiler kadar leziz olmadığına eminim." demişti gülerek.

"Çok aç değilim ama elinden bir yemek yemeye hayır demem."

Beraber mutfağa gitmişlerdi. Yeonjun yorgun olmasına rağmen buna aldırmadan kardeşi için yemek yapmaya başlamıştı. Beomgyu ne kadar yardım etmek istese de Yeonjun ona sadece sandalyede oturması gerektiğini söylediğinden Beomgyu'da hiçbir şeye karışmamıştı.

"Orası nasıldı bari? 4,5 ay az süre sayılmaz yani şimdi. Hele birde yalnızdın.  Sahi sen nasıl yalnız yaşadın orada ya? Ne ara büyüdün ki sen?"

"Şu an tam bir anne gibi görünüyorsun Yeonjun... " demişti Beomgyu kıkır kıkır gülerek.

"Ciddiydi-" Aniden zil çaldığında Beomgyu bakabileceğini söyleyip ayağa kalkmıştı.

Kapıyı açtığında ise Soobin ile Kai'yi görmüştü. Bir dakika! Yanlarındaki kişi... Kang Taehyun...

Onlar Beomgyu'nun geldiğine şok olurken, Beomgyu'da Taehyun'u gördüğü için şaşırmıştı.

×Red Hour× 2 (TaeGyu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin