×Red Hour× 2 (TaeGyu)

36 "Sarı Saçlı"

____________________

"JAY HYUNG! GELSENE BİR BURAYA!"

Çağıran kişi ilginç bir şekilde Niki'ydi. Jay artık bütünleşmiş olduğu yatağından kalkıp onların yanına -mutfağa- gitti.

"Efendim?" Tedirgin bir şekilde konuşmuştu. Niki'den hâlâ çekiniyordu.

"Gelip bizle yesene." demişti Niki Jake'in yanındaki boş sandalyeyi göstererek.

Jay önce Jake'e sonra da diğerlerine bakmıştı. Oturmalı mıydı?

"Bak bunu hiçbirimiz demiyoruz. Niki diyor. Bence bu fırsatı kaçırma." dedi gülerek Jake.

Jay, Jake'in yanına oturduğu sırada Sunoo ayağa kalkmış ve ona yemek doldurmuştu.

"Düşündüm de eski ortamımızı özlemişim." Sunoo yemeği Jay'in önüne koyduğu sırada Heeseung konuşmuştu.

"Sen buraya ne ara geldin?" diye sordu Jay, Heeseung'a.

"Ben mi? O bodrumdan çıktığımdan beri buradayım. Diğer evi de satmayı düşünüyorum."

Jay eski olayları hatırlayınca başını eğdi. Gerçekten burada olmayı haketmiyordu.

Herkes iştahlı bir şekilde yemeğini yerken  Jungwon aklına takılan şey ile Jay'e döndü.

"Hyung bir şey sorabilir miyim?"

"Tabi."

"Neden biz veya başkası değilde Heeseung hyung? Yani beni sakın yanlış anlama. Sadece merakımdan soruyorum."

"Beomgyu'ya en yakın kişi oydu çünkü."

"Her şey Beomgyu yüzündendi değil mi? Çünkü hiçbir zaman bana kötü bir şey yaptığını hatırlamıyorum."

Jay gelen sorular ile iyice utanmıştı. Neden bunları yapıp herkesin hayatını mahvetmişti ki?

Jake kolunu Jay'in omzuna atıp onu kendisine çekti.

"Çocuklar konuyu kapatalım artık." demişti diğerlerine karşı.

____________________

"Beomgyu, iki hafta sonrası için tatil ayarladım. 2-3 haftalığına bir tatil. Uygun mu sana?"

"Bay Kang olduğu sürece uygun. İzin koparırım ben ondan."

"Güzel!" dedi Yeonjun gülümseyerek.

Sonunda doğru düzgün bir tatile çıkacaklardı. Sahi 5'inin birden tatile çıkacağı ilk seferdi. Gerçi Beomgyu'ya, Taehyun'un geleceğini söylememişti... Ama yapacak bir şey yoktu. Yoksa Beomgyu'nun gelmeyeceğini çok iyi biliyordu Yeonjun.

Beomgyu yüzünü televizyondan Yeonjun'a doğru çevirdi. Aklına bir şey gelmişti.

"Hyung, sana bir şey söylemem lazım. Ama bir şey söylemeden beni dinleyeceksin."

Beomgyu'nun bu ani lafları Yeonjun'un tuhafına gitse de kabul ederek başını sallamıştı.

"Biz Jay'i hapisten çıkardık. Aslında bunu sana söylemeyi hiç düşünmedim ama illaki öğrenecektin ve benim ağzımdan duyman daha iyi olur diye düşündüm."

Yeonjun'un kaşları çatılmıştı.

"Kafayı mı yedin sen?"

"Lafımı kesme!" diye çıkıştı ona Beomgyu.