26 "İki Vaka Birden"

78 13 101
                                    

_____________________

Beomgyu, Jake harici herkesi telefonundan engellemişti. Çünkü Yeonjun ve Taehyun bile ne kadar söz verseler de tutmamışlardı. Son çare olarak Jake hariç herkese engeli basmıştı.

Bugün Avustralya'ya geleli tam 3 gün olmuştu. Ve iş başı zamanı gelmişti. Bay Kang onu başka bir yere göndermişti sadece belli süreliğine.

Beomgyu hiçbir yeri bilmediğinden bulmakta biraz zorluk çekip ilk görüşmeye azıcık geç kalsa da, oraya gitmişti.

Karakola girdiği anda birçok denetimden geçmişti. Açıkçası bu güvenlik sistemi onu fazlasıyla şaşırtmıştı. Çünkü kendi çalıştığı karakol bunun yarısı kadar güvenliğe sahip bile değildi.

(Bundan sonraki diyalogları ingilizce düşünün lütfen. Tek tek yazıp çevirmek istemiyorum.)

"Merhaba, Beomgyu Choi."

Onu iri yapılı bir adam karşılamıştı. Muhtemelen buranın müdürüydü.

"Merhaba." Kore'den kalma bir alışkanlık olarak hafifçe eğilmişti.

"Ben buranın müdür Daniel Parker. Bay Kang senden çok bahsetti. Ve orada baya ünlü bir dedektif olduğunu duydum. İşinde iyi olmalısın."

Beomgyu utangaç bir biçimde başını salladı.

"Bay Kang aynı zamanda bir yardımcı ile çalıştığını söyledi. Neydi adı? Bir ara burada yaşadığını falan da söyledi."

Beomgyu ilk başta yardımcı denince şaşırsa da Jake'i kastettiğini anlayınca rahatlamıştı.

"Jake efendim. Aslında yardımcım sayılmaz. Sadece bana arada yardım ederdi o kadar."

"Anlıyorum. Sana bir yardımcı ayarladık. Birazdan burada olur. Ekiptekilerle de tanışırsın birazdan. Şu an öğle molasındalar."

Ardından Beomgyu'ya oturmasını söyleyip kendi odasına geçmişti.

Beomgyu kendini tam olarak sahibinin evine yeni gelmiş muhabbet kuşu gibi hissediyordu. Artık kendi ofisi yoktu bile...

"Merhaba!" Beomgyu kendisine doğru gelen kızı farkettiğinde ayağa kalktı ve selam verdi.

"Siz Beomgyu olmalısınız. Ben Lily, yeni yardımcınız." deyip tokalaşmak için elini uzatmıştı kız. Beomgyu da geri çevirmeyip onunla tokalaşmıştı.

Yardımcı olarak genç birini bekliyordu ama kız olacağını hiç düşünmemişti. Hayatında hiç kızlarla çalışmadığı gibi doğru düzgün konuştuğu bir kızda olmamıştı. Ne yapacaktı?

"Ben size karakolu gezdireyim. Sonra da odanızı gösteririm. Olur mu?"

"O-oda mı?"

"Evet, açıkçası boş bir ofisimiz olmadığından mecburen boş bir odayı ayarlayabildik."

"Sorun değil. Teşekkürler."

Ardından kızı takip etmeye başladı. Ona baştan aşağı karakoldaki her şeyi göstermişti. Ve karakol gerçekten güzeldi. Ama yine de Beomgyu muhtemelen Kore'dekini tercih ederdi...

Kendi odasına geldiğinde odanının kocamanlığı ile büyülenmişti. Kendi ofisi bile bu kadar büyük değildi.

"Bundan sonra burada çalışabilirim yani, değil mi?" Beomgyu gülümsemsine engel olamamıştı.

×Red Hour× 2 (TaeGyu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin