38 "Barışma"

72 11 95
                                    

_____________________

Aradan bir hafta geçmişti. Beomgyu ile Taehyun'un arası eskiye nazaran daha iyiydi. Ama Beomgyu hâlâ onunla mesafesini korumaya özen gösteriyordu. Yani arkadaşlardı ve daha ötesi olan sevgili değillerdi mantığı gibi.

Bu ilk başta iki tarafı da rahatsız etmemişti aslında. Ama Beomgyu'nun değişen tavırları Taehyun'u üzüyordu. Bazen ona çok yakın davranıyor ve umut veriyordu bazen ise sadece arkadaş gibilerdi. Hatta arası soğuk olan iki arkadaş gibi...

Bu artık Taehyun için son nokta olunca bir akşam Beomgyu'yu kenara çekmişti. (Saat 6 suları)

"Beomgyu, konuşmamız lazım."

Beomgyu zaten odada olduğundan sadece odanın kapısını kapatıp gitmesini engellemişti.

"Konuşacak bir şeyimiz olduğunu sanmıyorum." dedi Beomgyu göz devirerek.

Beomgyu onunla aynı odada yalnız kalmaktan rahatsız olduğundan ayağa kalkıp kapıya yönelmişti. Ama Taehyun onu tutup kapıyla arasına aldığında kaçacak pek bir yeri kalmamıştı.

"Sen ne yaptığının farkında mısın?"

"Ne yapıyormuşum?" dedi Beomgyu sinir bozucu bir gülümseme ile.

"Önce bana iyi davranıp umut veriyorsun sonra aniden araya mesafe koyuyorsun. Tamam yaptıklarım yanlıştı. Yaptım bir şerefsizlik, kabul ediyorum. Ama hani yetmedi Beomgyu? Zaman istedin, verdim. Ama senin yaptığın bencillik değil mi sence?"

Beomgyu, Taehyun'u tüm gücüyle itmeye çalışsa da nafile. Nasıl olurda kendisinden daha güçlü olur diye merak etmiyor değildi.

"Senden yüz kere özür diledim. Yine özür dilerim. Hata bende. Ama senin yaptığın hoş değil Beomgyu. Senden sadece evet ya da hayır demeni bekliyorum. Bu kadar basit işte."

Taehyun'un gözlerinin dolduğunu farketmişti Beomgyu. İçinden ona doya doya sarılmak geliyordu. Ama bunu yapamazdı.

"Senin için basit tabi. Ben yapmadım onca şeyi sonuçta!" Beomgyu onu sinirle itti.

Taehyun tüm gücünü anında kaybedip yere düşmüştü. Beomgyu arkasını döndü. Onu öyle çaressizce ağlarken görmek istemiyordu.

Ona bir daha bakmadan odadan çıkıp gitmişti. Taehyun ise biraz ağladıktan sonra odadan çıkmış ve dışarı çıkmıştı. Kapıyı çarptığında herkes bir of çekmişti.

"Kai, onun peşinden git!"

"Niyeymiş o? Benim sevgilim mi sanki? Sen git peşine."

Beomgyu, Kai'nin suratına sertçe baktı.

"Kai! Sadece gir diyorum."

Kai ona omuz silkip telefonuyla oynamaya devam etmişti. Beomgyu ondan hayır gelmeyeceğini anlayınca Soobin'e döndü.

"Soobin s-"

"Ben hız gitmem Beomgyu."

"Yeon-"

"Aklından bile geçirme Beomgyu."

Beomgyu yanındaki yastığı sinirle fırlatıp odaya gitmişti.

................................

Aradan kaç saat geçtiğini bilmiyordu Beomgyu. Ama hava kararmıştı. Ve muhtemelen Taehyun yaklaşık 3-4 saattir ortalıkta yoktu.

×Red Hour× 2 (TaeGyu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin