×Red Hour× 2 (TaeGyu)

25 "Avustralya"

___________________

Beomgyu daha Avustralya'ya varmadan Jake ona kalacak bir yer bulmuştu bile. Eskiden kullandıkları bir aile evi vardı. Tabi şimdi orada yaşayan kimse yoktu. Ve tabi eşyalar falan da yerli yerindeydi. Beomgyu uçaktan indiğini gibi Jake'i aradığında Jake ona bunları anlatmış ve konum göndermişti.

Jake

*konum*

Ama muhtemelen güzel bir temizlik yapman gerekecek.

Malûm yıllardır kimse kullanmıyor...

Sorun değil.
Ve her şey için çok ama çok teşekkür ederim.

Aman, lafı mı olur!

Beomgyu taksiye binmiş ve direk evin önünde inmişti. Jake'in bir villada yaşadığını evi görünce öğrenmişti.

"Burası... Fazlasıyla büyük."

Jake anahtarı hemen yan bahçelerindeki komşudan alması gerektiğini söylemişti.

Çekingen bir şekilde yan bahçedeki evin oraya gitmiş ve kapıyı tıklatmıştı.

Kapıyı genç bir çocuk açmıştı. Sarı saçları ve çilleri olan biriydi. Çok tatlı gözüküyordu. Tabi sesini duyana kadar...

"Sen Choi Beomgyu'sun öyle değil mi?" Emin olmak için sormuştu bunu.

Karşısındaki çocuğun İngilizce konuşmasını beklerken Korece konuşması onu şaşırtmıştı.

"Evet."

Çocuk cebindeki anahtarı çıkarıp Beomgyu'ya uzatmıştı.

"Ben de Felix."

"Memnun oldum. Ve teşekkürler." Felix'in önünde 90 derece eğilip gülümsemişti.

"İşin bitince eve beklerim. Jake ile yakın arkadaşızdır. Bana senden çok bahsetmişti."

"İşim erken biterse mutlaka uğrarım. İyi günler."

"Sana da!"

Beomgyu geri eve gidip anahtarı deliğe sokmuştu. Ev beklediğinden daha iyiydi. O kadar kirli gözükmüyordu. Sadece etrafın bir tozunu alsa bile yeterdi. Ama şimdi toz alacak hali yoktu. O yüzden bulduğu ilk odaya girip kendini yatağa atmıştı.

Odaya göz gezdirdi. Gördüğü diğer odalardan farklı renge sahipti duvar. Muhtemelen burası Jake'in odasıydı.

............................

Beomgyu çalan telefon sesi ile gözlerini açmıştı. Kaç saattir uyuyordu? Hiçbir fikri yoktu bu konuda.

Gözlerini kırpıştırıp arayan kişiye baktı. Jake arıyordu.

Telefonu açıp kulağına götürdüğünde iki tanıdık sesin bağırmasını duyması bir olmuştu.

"BEOMGYU NASIL BANA BİR ŞEY SÖYLEMEDEN GİDİYORSUN?"