27 "Bir Şey Mi Oldu?"

80 10 85
                                    

_______________________

1 ay sonra

(Şimdi şöyle ki bundan sonra olaylar biraz hızlı gelişecek. Ki uzatmanın bir anlamı olduğunu düşünmüyorum.)

Beomgyu vakayı çoktan çözmüştü. Şimdi ise Lily'nin kardeşi ile ilgileniyordu. Ve onda da baya ilerleme kaydetmişti. Hatta katilin aileden biri olduğuna emindi. Sadece kişiyi bulmak kalmıştı.

Bay Daniel, Beomgyu'nun başka bir işle daha uğraştığını ilk farkettiğinde ona kızsa da sonradan istediğini yapmasına izin vermişti. Kesinlikle Bay Kang'dan daha iyiydi.

Lily ise Beomgyu'nun yanında daha rahattı artık. Beraber iş yaptıkları gibi beraber gülüp eğleniyorlardı da. Arkadaşları burada olsa kesinlikle Kore'yi aratmıyordu. Ama sevgilisi ve arkadaşları oradaydı...

"Bence bugünlük burada bırakalım." demişti Lily. Beomgyu'nun yorulduğunun farkındaydı.

"Haklısın." Beomgyu başını bilgisayardan kaldırıp hafifçe gerindi. Uykusu gelmişti.

"Bu arada Bay Daniel gitmeden önce odasına gelmeni söyledi."

"Niye?"

"Bilmiyorum. Konuşacak bir şeyleri var muhtemelen."

Beomgyu başını sallamış ve Bay Daniel'ın odasına çıkmıştı.

"Beni çağırmışsınız efendim."

"Oh Beomgyu. Gel otur şuraya. Seninle konuşmam gereken birkaç şey var."

Beomgyu onun hemen karşısındaki sandalyeye oturmuştu.

"Öncelikle sana işinde olan başarın için tebrik etmek istiyorum. Kesinlikle işinde çok iyisin, bu tartışılmaz bir gerçek."

"Teşekkürler." demişti ciddi bir ifadeyle. Şu an utanamayacak kadar yorgundu.

"Ve bilirsin biz senin gibi kişileri kolay bulamıyoruz. Bu yüzden sana bir teklifim olacak. Bundan sonraki süreçte bizimle çalışmaya ne dersin?"

Bu teklif Beomgyu için gerçekten ani olmuştu. Zaten yorgun olduğundan ne düşünmesi gerektiğini bilmiyordu.

"Merak etme düşünmen için tabiki zamanın olacak. Ama iyi düşün derim. Senin için her imkanı sağlayacağımdan emin olabilirsin."

Birkaç şey daha geveledikten sonra Beomgyu'yu göndermişti.

Beomgyu'nun şu an düşündüğü tek şey eve gidip uyumaktı. Ne teklifi düşünebilirdi ne de diğer sorunlarını.

Aç olmasına rağmen bir şey yemeden kendini yatağına atmış, ardından yanındaki ayıcığa sarılıp gözlerini kapatmıştı.

.................................

Uyandığında saat daha yeni 10 olmuştu. Midesi guruldadığından mutfağa gitmiş ve buzdolabını açmıştı. Burada satılan ramenlerde Kore'deki tadın yarısı bile yoktu. Bu yüzden hazır bir şey yemek yerine evde elinden geldiğince bir şeyler pişiriyordu. Ev kendi evi olmadığı için bunu 2 kat dikkatle yapıyordu.

"Taehyun'umu özledim..." Diğerlerini de özlemişti tabi. Ama Taehyun'u ayrı bir özlemişti. Bir an önce Kore'ye gidip ona sarılmak, öpmek, kokusunu içine çekmek istiyordu...

"Yeonjun hyungu da özledim... Bana kızmasını bile..." Yeonjun ona çok kızan biri değildi aslında ama azarlamaya bayılırdı. Beomgyu onun bu huyundan ne kadar nefret etse de özlemişti işte.

×Red Hour× 2 (TaeGyu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin