___________________
"Beomgyu, oğlum! İyi misin çocuğum?"
Beomgyu aniden kapının açılması ile yerinden sıçramıştı. İçeri giren Bayan Kang -Taehyun'un annesi- ile Taehyun'du.
"Ah evladım ya! Taehyun daha yeni söyledi bana. Yoksa çoktan buraya gelmiştim."
Taehyun annesini susturmaya çalışıyor Beomgyu ise ona gülüyordu.
"Bugün daha iyiyim merak etmeyin." demişti kadını rahatlatmak adına.
"Ah evladım... Neden dikkat etmiyorsun kendine?"
Sesini çıkarmamıştı.
Beomgyu, Taehyun'un annesini seviyordu. Çok sıcak ve samimi biriydi. Aynı zamanda da ilgili bir anneydi. Kendi annesi -Beomgyu ona anne demekten nefret eder- gibi değildi en azından... Gerçi olması imkansızdı. Çevresindeki hiçbir anne o kadın gibi değildi bile. Gerçi babası denen adamda da hayır yoktu ki... Beomgyu'nun anne-baba olarak bildiği kişiler Yeonjun'un ailesiydi. İlk günden beri müsait oldukça onun yanına geliyorlardı.
"Hastane yemekleri güzel değildir. Bu yüzden sana yemek getirdim." deyip çantasından yemek kabı çıkarmıştı.
Taehyun ile göz göze gelmişlerdi.
"Ne bakıyorsunuz öyle birbirinize?" diye kızgın gözlerle bakmıştı onlara.
"Sen bunları güzelce ye bakalım. V-"
"Sen de artık git, değil mi anne? Sonuçta o hâlâ kötü ve kalabalık olmaması gerekiyor buranın. O yüzden gitsen daha iyi olur." Taehyun onu dışarı çıkarmaya çalışmıştı. Zorla da olsa başarılı olmuştu.
İçeri girip kapıyı kapatmış ve bir "oh" çekmişti.
Kafasını kaldırdığında Beomgyu'nun ona kahkahalarla güldüğünü görmüştü.
"Neye gülüyorsun sen? Komik mi!" diye gürlemişti.
"Bence gayet komik!"
Taehyun ona göz devirip artık tapulu malı gibi olan koltuğuna oturmuştu.
"Sen yemiyor musun?" demişti yemeği göstererek.
"Hayır, annem beni tıka basa doyurdu..." Utangaç bir şekilde konuşmuştu.
"Bilirim o durumu. Yeonjun hyung sağ olsun... Sahi bazen bir anneden farkı olmadığını düşünüyorum." Bir yandan yemeğini yiyor bir yandan da konuşuyordu.
"Kahretsin!" Beomgyu sol eliyle çubukları kullanmaya çalışırken üstüne biraz yemek dökmüştü.
"Sakin!" Taehyun hızla ayağa kalkmış ve peçeteyle onun üstünü silmişti.
"Pekâlâ, bugün birilerine muhtacız galiba..." Taehyun'a bakarak konuşmuştu.
"Aç ağzını bakalım." Taehyun bir bebeği beslermiş gibi yemek yedirmeye başlamıştı ona.
.............................
Yemeği bitmişti.
"Artık benden bıktın biliyorum ama yapacak bir şey yok." Minho gülerek içeri girmişti.
Klasik muayene rutini hallettikten sonra tekrardan Beomgyu'ya döndü.
"Muhtemelen beni son görüşün olaca-"
"TABURCU MU OLUYORUM?" diye sordu heyecanla.
1 hafta geçeli çok olmuştu çünkü.
"Maalesef hayır." Bunu duyduğunda Beomgyu'nun suratı asılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
×Red Hour× 2 (TaeGyu)
FanfictionRed Hour kitabının devam kitabıdır. Cover Desing By: sakuranisy Başlangıç: 15.05.2023 Bitiş: 08.08.2023