7 "Şaka Mı Bu?"

109 17 53
                                    

___________________

"Heeseung'un öldüğünü size kim uydurdu?"

Beomgyu hâlâ şoktaydı. Yani Heeseung yaşıyor muydu? En yakın arkadaşı Heeseung yaşıyor muydu?

Kendine gelmek adına başını iki yana salladı ve tekrar Jay'e döndü.

"Ne demek istiyorsun?"

"Ne anlarsan..." Jay hâlâ gülümsemesini sürdürüyordu.

"Pekâlâ onun bana nerede olduğu söyle!"

"Bu kadar kolay olacağını mı düşünüyorsun Beom?" dedi kahkaha atarak.

"Ne istiyorsun?"

"Buradan çıkar derdim ama hayatta kabul etmezsin bunu biliyorum. Bu yüzden onu kendin bulmalısın."

Beomgyu sinirle Jay'i tişörtünden tuttu ve sinirle onu sarstı.

"ONU NASIL BULMAMI BEKLİYORSUN APTAL? SÖYLESEN ÖLÜR MÜSÜN?"

"Önce beni bıraksan mı?" Onu sertçe itip bırakmıştı.

"Kang Kangdae'nin odasına git. Masasının üzerinde bir zarf alacak. Zaten artık zarfların mantığını çözmüşsündür. Git ve kendin bul." Beomgyu diğerlerine döndü ve onu geri götürmelerini işaret etti. Ardından vakit kaybetmeden Bay Kangdae'nin odasına gitti.

Kapıyı tıklatmıştı. Ama ses yoktu. İçeride olmadığını düşünüp heyecanla içeri daldı. Tahmin ettiği gibi içerisi boştu. Zarf ise masanın üzerinde duruyordu. Zarfın o olup olmadığına emin olmak için üstünü inceledi. Üstünde el yazısı ile yazılmış "Choi Beomgyu" yazıyordu.

Zarfı açtı. Bir adres beklerken içinden yapboz parçaları çıkmıştı.

"BENİMLE OYUN MU OYNUYORSUN JAY?" diye bağırdı sinirle. Jake'de hazır oradayken Beomgyu'nun yanına gelmişti.

"Ne oldu?" demişti endişeli bir yüz ifadesiyle.

"Ah! Çok konuşma da şunu yapmama yardım et. Acelemiz var!"

Denilene uyup yanına gelmiş ve onunla beraber yapbozu yapmaya başlamıştı. Küçük bir çocuk yapbozuydu. Ama o anın heyecanı ile onu yapmak bile zor geliyordu insana.

Yapbozu bitirdiklerinde üstünde hiçbir ipucu olmadığını farkettiler.

"Jay'e inandın mı gerçekten?" Beomgyu cevap vermedi. Yapboza bakıp bir şeyler düşünüyordu.

"Cidden ona nasıl inanıyorsun? Hem Heeseung gözlerimizin önünde ölüydü Beom."

"PARK!" diye bağırdı Beomgyu aniden.

"Ne parkı?"

"Bildiğimiz park işte! Baksana şu şeye. Çocuk parkı resmi bu. O GÜN GİTTİĞİMİZ PARK!"

Jake'in aniden aklında bir ampul parlamıştı.

"Koş! Benim araba ile gidiyoruz!"

Beraber arabaya binip parka doğru gittiler.

"Pekala burada bir yerde olmalı. İyi düşünmeden bir şey yapmamalıyız."

Jake kafasıyla Beomgyu'yu onaylayıp etrafa bakmıştı.

Her tarafı aramışlardı. Ama bir şey bulamamışlardı.

Beomgyu çektiği yapbozun fotoğrafını açmış ve incelemeye başlamıştı. Ve o an ilk başta farketmediği bir şey farketmişti. Yapbozda kırmızı bir daire içine alınan bir yer vardı. "Saatçi" yazan bir dükkandı bu. Beomgyu etrafına baktığında gerçekten bir saatçi olduğunu görmüştü. Jake'i peşinden sürükleyip oranın önüne götürmüştü. Dükkan canımın üzerinde bir adres yazıyordu. Buraya çok uzak değildi. 3-4 kilometre anca vardı.

×Red Hour× 2 (TaeGyu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin