Öğlen, güneş tepedeyken uyandım. Biraz gerinip yataktan çıktım. Şarkı mırildanarak aşağı kata indim. Kimsecikler yoktu. Daryl'ın salincakta olabileceğini düşünüp salıncağa doğru gittim. Tam da tahmin ettiğim gibi orada oturmuş etrafa bakınıyordu.
"Hey"
"Hey"Beni görünce duruşunu düzeltti. Hafifçe öksürdü ve gözleriyle benim ona doğru gelişimi takip etti. Yanına oturdum, ayağımdan ayakkabılarımı çıkartıp salıncağın beyaz pufları üzerinde bağdaş kurdum. Yönüm tamamen ona dönüktü, yüzümdeki gülümseme ile onun gözlerinin içini aydınlattığımı görebiliyordum.
"Geç uyandın."
"Yol gitmeyi sevmediğimi ve uykuyu ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun."Gergindi. Duruşu, konuşması farklıydı. Gözlerime uzun süre bakamıyordu ve sürekli öksürüyordu. Ben de aynı durumdaydım, boğazım yanıyordu, sürekli yutkunuyor ve terleyen ellerimi pantolonuma siliyordum.
"Ee, beni niye buraya çağırdın?"
"Biliyorsun ya."
"Evlilik?"
"Mhm"
"Bak, uzun konuşmalar yapmamı bekleme benden. Denersem de elime yüzüme bulaşır biliyorsun."
"Senden uzun, anlamlı konuşmalar beklemiyorum ki zaten. Senin nasıl olduğunu biliyorum."
"Bu konuda anlaşmış olmamız iyi. O zaman beklemenin bir anlamı yok"Tek kaşımı havaya kaldırıp, kafami hafifçe yana eğdim. Daryl ayağa kalktı eliyle cebini yokladı. Aradığını bulunca benim elimden nazikçe tutup beni ayağa kaldırdı. Elimden tutarken beni yerleşkenin merkezine götürdü. İnsanlar bize bakıyordu. Neyin peşindeydi bu demeye kalmadan boğazını temizledi, önümde diz çöktü.
"Kate, benimle evlenir misin?"
Gözlerim sonuna kadar açıldı, ağzımı şaşkınlıkla açtım, herkes bize bakıyordu. Rick, Maggie, Carol, Glenn, Aaron, Eric, Olivia, Rosita, Abraham, Spencer, Tara, Eugene, Michonne ve kasabada hayatta kalmış herkes. İstemsiz kahkahalar atıyordum. Hayal gibiydi, cidden Daryl önümde diz çökmüş bana evlilik teklif ediyordu. Hiç tereddüt etmeden cevabımi verdim.
"EVEEEET!"
Daryl olduğu yerde doğruldu, yüzüğü titreyen parmaklarıma taktı. Heyecanla ona sarıldım, ellerimi olan gücümle boynuna doladım. İnsanlar bizi alkışlamaya başladı, kahkahalarım istemsizce göz yaşlarına döndü. Mutluluktan ağlıyordum uzun süre sonra.
"Hey.."
"Ben iyiyim. İyiyim"
"Çok duygusalsın"
"Ne yapabilirim ki!"
"Bunu"İnsanların bakışları arasında beni öptü. Ben onun bu kadar cesur olduğunu hiç bilmiyordum. Beni öyle bir öptü ki sanırım daha önce beni hiç öyle öpmemişti. Ayrılınca Melinda'nın bize koştuğunu fark ettim. Onu da aramiza alıp sarıldık.
Kafam sanki sarhoşmuşçasına dönüyordu. Heyecandan kalp atışım aniden artmış kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Onca berbat şeyden sonra insanlara güzel haber vermiştik. Daha güzellerine de kavuşmak dileğiyle arkadaşlarımiza döndük. Hepsi bizi tebrik etti. Hatta çoğu düğün yapmamızı önerdi.
"Bence, düğün yapabiliriz sizin için." Dedi Rick.
"Maggie ve Glenn'e haksızlık olsun istemem"
"Hey, haksızlık değil. Sizin mutluluğunuz bizim için de çok önemli. Özellikle Daryl'ın, ona her daim destek olacak birisi ile hayatını birleştirecek olması ve aynı şeyin senin içinde geçerli olması bizi mutlu ediyor"
"Maggie haklı, Kat. Minikte olsa bir düğünü hak ediyorsunuz" dedi Glenn eşine destek çıkıp.
"Alexandria biraz daha normale dönsün. Bunu yapabiliriz bence." Deri Daryl.Daryl'a baktım. Cidden düğün mü istiyordu? Ciddili bir düğün. Önce yüzük şimdi de düğün. Sanırım Daryl aşık olmuştu. Cidden aşık olmuştu, artık bundan tamamen emindim. O sert kabuğunu aralamış bana asıl kişiliğini dürüstçe gösteriyordu. Beklenmedik şeyler yapıyor beni şaşırtıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dead Outside?
Fanfiction"Fakültedeki büyük gürültünün ardından, hocaların eşliğinde sığınağa gireli nerdeyse aylar oluyordu. Profesörler de dahil olmak üzere kimse hayatta kalamamıştı. Etraftaki o büyük kaos durulduktan sonra ilk işim bir araba bulup şehri terk etmek oldu...