Yine acayip şekilde sakin geçen günlerden biriydi. Sabah erkenden kalkmış, ılık bir duş alıp iki lokma bir şeyler yiyip bahçeye gitmiştim. Sebzelerle ilgilenirken Denise bana geldi. Elinde bir kağıt vardı.
"Katerina"
"Efendim?" Ağzımdaki sakız balonunu patlatıp ona döndüm.
"Biliyorum şu anda ben varım diye revirle ilgilenmiyorsun ama bazı ilaçlarımızda eksiklik var, özellikle antibiyotiklerimiz tükenmek üzere."
"Antibiyotiği su içer gibi içip tüketmeseler bunların hiçbirisi olmayacakta... Hmm" homurdanıyordum.
"Anlamadım?"
"Mühim bir şey demedim." Kağıdı incelerken önemli ilaçların bittiğini fark ettim. O ilaçlar yerine de başka ilaçlar tercih edilemezdi. "Pekala, görünüşe göre önemli ilaçlarımız tükenmiş durumda onların yerine başka ilaçta kullanamayacağımiza göre yenisini arama ekibimizden istemeliyiz"
"Ben yakınlarda bir eczane biliyorum. Eğer sen veya başkası benimle gelirseniz oradan istediğiniz ilaçları bulabilirim"
"Eczane mi?"
"Yani hediyelik eşya dükkanı ama eminim içinde eczane de vardır."
"Hmm, tamam gelirim."Denise ile konuşurken Daryl ve Rosita bize doğru geldi. Rosita, Denise'e pala kullanmasını ve kendini nasıl savunması gerektiğini öğretiyordu günlerdir. Eminim ders saatini ona söylemek için gelmişti. Daryl'da beni kontrole gelmişti sanırım.
"Denise, derse geç kaldın. Deminden beridir seni bekliyorum"
"Bugün gelemem, Katerina ile yakındaki bir hediyelik eşya dükkanına gideceğiz."
"Şimdi mi?" Dedi Daryl merakla.
"Evet, Katerina'nın işi biter bitmez yola çıkacaktık."
"İşim bitti zaten" belimdeki silahı kontrol ettim. "Gidelim hadi"
"Ben de geliyorum o halde"
"Daryl, kendi başımızın çaresine bakarız"
"Geçen günki olaydan sonra tetikte olman gerek"
"Sessizce orman içinden gider geliriz bir şey olmaz."
"Tek başına Denise'e bakıcılık yapamazsın"
"Bakıcılığınıza ihtiyacım yok. Yeterince eğitildim"
"Ah siz karar verin ben karışmıyorum" diyip silahı yine belime koydum.
"Ben geliyorum o zaman" dedi Daryl
"Rosita? Sen?"
"Pekâlâ ama bir daha böyle bir işe karışmam"Denise bu durumdan hoşnut duruyordu. Gülümseyip evine eşyalarını toplamaya gitti. Rosita'da bugünkü dersi iptal ettiğini söylemek için geri döndü. Daryl elini omzuma attı.
"Bugün nasılsınız?"
"İyiyiz ama hâlâ mide bulantım devam ediyor"
"Sakızının çiğnemeye devam et veya naneli bir şey yemeye çalış"
"Deniyorum"Elini karnıma indirdi, şişlik olup olmadığını yokluyordu. Gülüp alnımdan öptü.
"Ne kadar zamanı kaldı?"
"Yani... Normalde bebekler 38-40 hafta arası doğar. Şu anda 4. haftamdayım ve eğer bebek kızsa bir iki hafta erken doğabilir ama erkekse bir iki hafta geç doğabilir."
"Yine de her şekilde bekleyeceğiz"
"Aynen öyle."
"Siz iyi olun da, beklerim ben"Konuşmaya dalmışken Daryl elini karnımdan indirmemişti. Konuşup hafif hafif birbirimize sırıtırken, Rosita ve Denise gelmişlerdi. Rosita'nın öksürüğü ile irkildim. Onlara döndüm.
"Hazırsak gidelim hadi"
"Gidelim"Daryl elini karnımdan ve omzumdan indirdi. Önden ben ve Rosita arkadan Daryl ve Denise geliyordu. Ellerim istemsizce sürekli kemerim üzerinde geziyordu, ya silahı yokluyor, ya pantolonu yukarı çekiyor ya da istemsizce karnımı yokluyordum. Yol ayrımına geldiğimizde Denise haritayı gösterdi.
"Tren yolunu takip edersek daha hızlı varırız"
"Ben normal yoldan gitmeyi tercih ederim."
"Daryl hızlıca gidip geri dönelim işte"
"Ben tren yolunu takip etmem"Ormana girdi ve uzun yoldan gitme kararı aldı. Denise de onu takip etti. Ben Rosita'yı geride bırakmak istemedim. Onunla tren yolundan gittim.
"Fikrin senden çıkmadığına emin misin?"
"Ne fikri?"
"Şu hediyelik eşya meselesi"
"Denise kendi söyledi. Ben de sıkıldığım için kabul ettim."
"Kendini tehlikeye atmamalısın"
"Tehlikeli bir şey yapmıyoruz ki. Aylaklar eskisi kadar büyük bir tehlike değil. İnsan görmedikten sonra sorun yok"
"Yine de dikkat etmelisin"
"Denerim."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dead Outside?
Hayran Kurgu"Fakültedeki büyük gürültünün ardından, hocaların eşliğinde sığınağa gireli nerdeyse aylar oluyordu. Profesörler de dahil olmak üzere kimse hayatta kalamamıştı. Etraftaki o büyük kaos durulduktan sonra ilk işim bir araba bulup şehri terk etmek oldu...