6. Bölüm

223 18 0
                                        

Misillemenin üzerinden 3 gün geçmiş ve Andrea'nın ısrarı üzerine Rick, Daryl ve Hershel eşliğinde Vali ile buluşmaya gidecekti. Gitti de. Benim kolum sakat olunca ben gidemedim elbette.

Saatlerce konuşmuşlar. Geri döndüklerinde de elde ettikleri tek zafer Daryl'ın aylağın cebinden bulduğu sigara paketi olmuş. Sigaraları zaten tek gecede üç kişi üç yerden içtik. Ayrıca iki gün sonraya yeniden buluşma kararı ile bir teklif sunmuşlar.

Vali, Michonne karşılığında hapishaneyi rahat bırakacağını söylemiş Rick'e. Rick bunu bize söylememiş ve Daryl Merle ve Hershel ile bu konu üzerine düşünmeye başlamışlar. Tabii Merle bu tekilifi duyunca kardeşini tekrardan kaybetmek korkusuna Michonne'u taklaya getirip Vali'ye götürme kararı almış. Daryl da bunu fark edince ben tek giderim diyip yola çıkmış. Keşke ona eşlik edebilseydim.

Merle, Michonne ile giderken konuşmuşlar ve Merle yolun yarısında, buluşma yerine giderken, Michonne'u arabadan indirip kendisi gitmiş. Neler yaptığını bilmiyorum ama Daryl oraya gittiğinde Merle çoktan dönüşmüş birilerini parçalamakla meşgulmüş.

O akşam Daryl hapishaneye geri geldiğinde suratı çok asıktı. Ona yaklaşmaya korkuyordum adeta. Kendini iyice küçülmüş olan avlumuza atmış, merdivenlerin önünde dikilip uzaklara bakıyor, bir yandan da ağlıyordu. Sessizce ona yaklaştım.

"Hey"

Alelacele eliyle göz yaşlarını sildi ve burnunu çekip duruşunu düzeltti. Hiçbir şey olmamış gibi davranmayı deniyordu ama bu konuda da duygularını belli etmekte olduğu kadar kötüydü.

"Ne var yine?"
"Seni merak ettik"
"Merak edilecek bir şeyim yok gayet iyiyim."
"İyi olmadığını biliyorum."
"Seni ne ilgilendirir benim iyi olup olmamam? İşine baksana sen"
"İşim sensin şu anda."

Benden kaçmak için avlunun öbür ucuna doğru yürüdü. Ben de hemen peşinden yürüdüm. Sadece Rick istediği için değil, kendim de onun nasıl olduğunu merak ediyordum.

"Sen ne zamandan beridir ailem dediği insanlardan kaçar oldun? Evet, O'nu kaybettin ama bu acını unutman veya en aza düşümen için biz varız burada."

Bana dönüp ters ters bakıyor, hiç konuşmuyordu. Defol git diyecek mi merak ediyordum.

"Bak, ne kadar konuşsam boşuna. Fakat hepimiz seni merak ediyoruz Daryl."
"İyiyim. Birazdan yanınıza gelirim"

Kollarımı göğsümün üzerinde birleştirip, tek kaşımı kaldırarak ona baktım. Cidden buna kanacağımı mı sanıyordu? O inatçıysa ben daha inatçıydım.

Bir iki adım daha ona yaklaşıp aramızdaki mesafeyi kapattım. Söyleyecek yalanı kalmayınca bakışlarını kaçırdı ve konuşacak bir şey bulmayı denedi çünkü şu anda benim oluşturduğum sessizlik onu geriyordu.

Bakışlarımı hiç ondan ayırmadım. Ellerimi serbest bıraktım, yavaşça ve dostça bir hareketle ellerimi onun kollarına koydum. Sadece bakınmakla yetindi.

"Daryl, biliyorum az zamandır birbirimizi tanıyoruz ama ben burada olduğum sürece veya hayatta olduğum sürece senin anlatacağın her şeyi dinlemeye hazırım. Hayatımı sana ve diğerlerine borçluyum."

Ellerimi indirip, yönümü hücrelere doğru çevirdiğim sırada boğazını temizleyip konuşmaya başladı.

"İçeri gitmesen. Bu gece nöbeti beraber tutsak olur mu? Yani... İstersen"
"Kendini iyi hissedeceksen eğer"

Gece boyunca onun yanında oturdum. Konuşmadık çok fazla ama o ağlayacak olduğu anda ona destek çıktım. O durumdayken onun kafasını bir an bile boynumdan indirmedim.

Ertesi gün, nöbetten sonra sabahın erken saattlerinde bir çatışma yasama riskine karşı toparlandık ve hapishaneyi geçici süreliğine terk ettik ve tahmin ettiğimizden daha başarılı şekilde Vali ve adamlarını geri püskürttük.

  Onlar geri kaçarken Rick'te onların peşinden gitmemiz gerektiğini söyledi. Giden konvoyun peşine takıldık. Yolun sonuna doğru, Woodbury'e yakın bir yerde yerde bir sürü ceset gördük. Cesetlerin arasında hayatta kalmış olan bir kadın bize neler olduğunu, Vali'nin nasıl kafayı yiyip herkese neler yaptığını anlattı. Kadın korkmuştu.

  Rick Woodbury'de kalan o insanlara acıdı. Oradaki insanları hapishaneye getirmek üzere yola koyulduk, ayrıca Andrea'yı da kurtarmayı düşünüyorduk.

   Biz oraya, Andrea'nın kapali olduğu yere vardığımızda Andrea çoktan ısırılmış, ölmeyi bekliyordu. Bizden silah istedi ve buna kendisinin son vermek istediğini söyledi. Michonne ise onun en yakın arkadaşı olarak, o anında bile Andrea'yı yalnız bırakmadı.

En son silah sesini duyduğumda, gözlerim dolmuş, ağlamamak için sol elimi ağzıma bastıriyordum. Rick'in sessizliği ve Daryl'ın yeniden ağladığını görünce dayanamayıp yere çöktüm ve sanki Andrea'yı senelerdir tanıyormuşum gibi ağlamaya başladım.

  Andrea'yı da uğurladıktan sonra, Woodbury'de kalan insanların hepsini bir otobüse bindirip hapishaneye getirdik.

  İnsanları getirdikten sonra derin bir iç çektim.

"Umarım o Vali denen herifi bir daha görmeyiz"
"Belli olmaz." Dedi Rick ve omzumu sıvazladı.

Dead Outside?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin