Ayıldığımda sağ omzum sargıliydı. Sızıyı tüm göğsümde hissederek olduğum yerde inledim. Boş boş etrafa bakınıyordum. Neler olmuştu. Canım deli gibi acıyordu, kıpırdandıkça. Doğrulmaya çalışırken ters bir hareket yaptım sanırım, çığlık attım acıyla. Hershel ve Daryl hücreye alelacele girdiler.
"G-AH! NEREDEYİM LAN BEN?"
"Sakin ol Katerina. Az önce vuruldun. Yarani sardık ama kurşun omzuna girmiş. Çok kıpırdamamalısın"
"Çıkartamadinız mı?"
"Bunu tıbbi bilgisi olmayan birisi zor çıkartır. Kolun felç kalabilir yanlış harekette"
"Pf, bundan daha zor şeyler var. Ayrıca abartıyorsunuz kolum felc kalmaz. Ugh- Sadece doğrulmama yardım edin o kurşunları ben hallederim."
"Bundan emin misin?"
"Evet Hershel. Bunu yapmak için hazır olduğumu düşünüyorum"
"Hershel, Katerina'nın dinlenmesi gerek. O kurşunu da doktor bulup ona çıkartacağız."
"Sana fikrini sormadım Daryl."Ona sert şekilde baktım, bana bakıyordu ve endişeli görunüyordu.
"Beni kaldırın ben hallederim. Ciddiyim"
"Kendisi istiyorsa ona karışamayız Daryl. Carl malzemeleri getir" diyerek Rick araya girdi.
"Tamam baba."Carl koşarak malzemeleri getirmeye gitti. Daryl sinirli görünüyordu, diğerleri endişeli ve Carol ise üzgündü. Ona dikkatle baktım ve gelmesi için isaret yaptım, yanıma gelip önümde durdu.
"Sen iyi misin?"
"Evet, benim için endişelenme. Aramızda en ağır yaralı sen varsın."
"Kötüye bir şey olmaz Carol." Diyip güldüm, tabii yine omzum sızladı gülünce. Elimi omzuma götürüp acıyı bastırmayı denedim bilinçsizce.
"Bu arada Axel için üzüldüm."Bana temas etmek yerine sadece buruk şekilde gülümsedi. O da zorla canıni kurtarmıştı. Axel'in ceseti olmasaydı Carol da aramizda olmazdı herhalde. Başlarda ikisini ne kadar sevmesem de şu anda Axel'ın ölümüne üzülüyor, Carol için de endişe ediyordum.
Ben bu düşüncelere dalmışken, Rick ve Carol beni yatağımda -Daryl'ın yatağı aslında, ben yaralı olunca beni yukarı çıkartamamışlar- doğrulttular. Carl da elinde malzemeler ile geldi. Malzemeleri önüme bıraktı.
"Müsaadenizi isteyebilir miyim acaba?"
Herkes odadan çıktı, Rick ve Daryl hariç herkes... Onların varlığını umursamadan tişörtümü çıkardım. Zaten Daryl vücudumu görmüştü yani kasmaya gerek yoktu, Rick'i de abimden öte görmüyordum. Battaniyeyi göğüslerimin hizasına çekip omzumdaki gevsek sargıyı açtım. Yaramın üstündeki dikişleri kesip cımbızla yaramın içini kurcalamaya başladım. Canım çok yanıyordu, acıyla inlesem de o kurşunlardan kurtulmam gerekiyordu yoksa iltihap kapıp ölebilirdim.
Canımin acısıyla elimdeki cımbızi yere düşürdüm. Ellerim titriyordu, acı eşiğimi çok zorlamıştim sanırım gözlerim yine kararmaya başladı. Yutkundum ve derin nefes aldım. Ben nefes alıp verirken Rick bana cımbızı verdi.
"Te-teşekkürler.."
"İyi değilsin Kate, bırak Daryl veya başka birisi senin kontrolün altında yapsın bu işi"
"Benim halletmem gerek Rick, sizin halledebileceğiniz bir şey değil- Ah!"Kurcaladıkça canım acıyordu. Daryl da yanıma gelip elimden cımbızı aldı.
"Bu işi ben hallederim Rick, sen git istersen."
"Pekâlâ siz bilirsiniz" diyip Rick bizi yalnız bıraktı.
"Ben hallediyordum..."
"Evet kesinlikle, kolundan akan kanları görmüyorsun galiba"
"İlk kez olmuyor" diyip köpek dişlerimi belirgin sekilde göstererek arsızca sırıttım.
"Sen uzan ben hallederim."
"Kolumu felç bırakırsan (!) sikerim seni"Tepki vermedi, odaklanıp omzumdaki kurşunları çıkartmaya başladı. Benim kendime yaptığım acımasız hareketleri Daryl olabildiğine nazik şekilde yapıyordu. Canım çok acımadı, kurşunları çıkarttıktan sonra iğneyle açıklığı ben diktim ve yarayı gazlı bezle o sardı.
"Teşekkürler."
"Şimdi dinlen." Elini alnıma koyup ateşimi ölçtü. "Ateşin çıkıyor, Hershel'ın verdiği şu ilaçları iç ve sakın kıpırdama, her saat bası Hershel düzenli olarak yanına gelecektir."
"Ah, ne yani doktorculuk oyunumuz bu kadar kısa mı sürecekti?"
"Daha fazlasını bekleme benden"Daryl doğrulmak için yeltenirken, onun sağ bileğinden sağlam elimle tuttum. Duraksayıp bana baktı, sonra yanıma, eski yerine tekrar oturdu. Merakla bana bakarken hafifçe yanağını öptüm. Konuşmadık, ben öptükten sonra ayağa kalkıp yanağını ovarak çıktı. Ben de antibiyotikleri yutup, uyumaya çalıştım.
Uyurken kabuslar görüp saçma saçma isimler sayıklamış, inleyip kıvranmışım. En son Daryl, Rick, babamı kurtarın, aylaklar onu öldürecek diye bağırarak kan ter içinde uyandım.
Diğerleri aşağıda toplanmış, Philip denen herifi nasıl durduracaklarını konuşuyorlardı. Bir ara Daryl'ın üstüne çok gittiklerini duydum o da hışımla hücreye doğru geldi. Zaten inliyordum üstüne yetişiverdi. Bakıcım gelmişti.
Ayılınca her zamanki gibi sağ koluma yüklenerek doğrulmaya çalışınca çığlık atmam bir oldu.
"Ya senin gibi kolun ben gelmişini geçmişini-"
"Her şey yolunda mı?"
"Uykum yarıda kesilmeseydi evet"
"Kabus mu gördün?"
"Evet. Ayılınca da koluma yüklendim kazara, canım yanıyor"
"Koluna çok yüklenme"
"Çok zekice bir öneriydi Daryl."Daryl beni doğrulturken Hershel yanımıza geldi. Beni kontrol etti. Daryl ranzanın demirine yaslanmış bize bakıyordu.
"Ateşin düşmüş, nasıl hissediyorsun şu anda?"
"Ağri kesici olsa harika olacağım"
"Biraz idare etmelisin. Ağrıların da yakında hafifler."
"Umarım"
"Uykun boyunca Daryl ve bir adamın ismini sayıkladın sanırım."Kızardığımı hissediyordum. Kan yanaklarıma hücum etmisti. Daryl'ın ismini neden sayıkladım ki? Bilinçaltım bile bana kumpas düzenlemişti. Rezilliğime her dakika daha çok rezillik ekleniyordu.
"Benim adımı neden sayıkladın?"
"Bilmiyorum, ateşin şiddetiyledir herhalde"
"Emin misin?"
"Y-yalan borcum mu var sana?"Biz atışırken Hershel aramızdan geçip gitti. İkimiz hücrede tek kalmıştık. Daryl merakla bana bakıyordu.
"Ateşin etkisiyle dedim ya, neye bakıyorsun hâlâ?"
"Sebebi yok"Parmak ucumla burnumun kemerini sıkarken içeriye Merle de geldi. Sırıtarak bize bakıyordu. Sanki büyük bir şey görmüş gibi sırıtıyordu bize doğru.
"Oh, beni aldırmayın. Ben yokmuşum gibi sevişmenize devam edin, hadi lütfen"
"Merle defol git. Seviştiğimiz falan yok."Kafasını hafif ondan tarafa doğru çevirdi, Merle ile atışmaya başladı. İstemsizce, Daryl'ın dikkati başka yerdeyken onu süzdüm. Ne kadar güzel yüz hatları vardı. Gözüm ellerine kaydı. Elleri de kocamandı, dövmeleri de ilgi çekiciydi. Ne anlamı vardı acaba. Bakışlarım bir eline bir yüzüne yukarı aşağı inip çıkıyor ve her halini ezberlemeyi dener gibi bir halim vardı.
Merle çekip gidince Daryl bakışlarını bana çevirdi. Bilinçsizce ona baktığımı fark etmiş olacak ki parmaklarını şıklattı ve transtan çıkmış gibi gözlerimi kımıştırıp ona baktım.
"Merle'ün kusuruna bakma, hep öyledir"
"Tahmin edebiliyorum."
"Aptalca konusursa aldırış etme."
"Sen demesen de aldırış etmeyecektim zaten. Kardeşin olabilir ama bu onun kuş beyinli olduğu gerçeğini değiştirmez"Hafifçe güldü. Onu ilk kez gülerken görmüştüm. Gülüşü biraz yamuk dahi olsa yine de çekici bir gülüşü vardı. Ona bakarken ben de hafifçe gülümsedim.
"Haklısın. O piç kurusu tam bir kuş beyinlidir ama yine de seviyorum onu."
"Çünkü o senin abin"
"Benim... Şimdi gitmem gerek. Bir şey olursa Hershel veya Rick'e haber ver"Yine toparlanıp sallanarak hücreden çıktı. Hücrede yalnız kalınca kendi başıma bir kahkaha attım ve uzanmayı denedim.
"Auw acıdı lan..." Sağ omzuma çok yüklenmeden yatakta tekrardan uzandım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dead Outside?
Fanfiction"Fakültedeki büyük gürültünün ardından, hocaların eşliğinde sığınağa gireli nerdeyse aylar oluyordu. Profesörler de dahil olmak üzere kimse hayatta kalamamıştı. Etraftaki o büyük kaos durulduktan sonra ilk işim bir araba bulup şehri terk etmek oldu...