Ertesi sabah Rick ile kilisede buluştuk. Planını bize anlattı ve hazırlıklara başladık. Önceliğimiz ağır metal parçalarını araçlara sabitlemek ve onları bizim için bir kalkan gibi kullanmaktı. Demir işlerinden anlayan kişiler bu görevde gönüllü olurlarken, silahta usta olanlarsa atış talimi yapacak ve o gün geldiğinde kurtarıcıların diğer bölgelerine giderkenki yolu temizleyecektik. Tabii ki bu ikinci plan, yani bölgelere sızma planı, Sığınak için düşünülen ilk planın gerçekleşmesiyle olacaktı. Ana amaç şu anlık onları zayıf düşürmek veya içsel bir kaosa sebep olmak. Sayıca bizden üstün oldukları için ani bir kararla, plansız bir hareketle girilen savaştan hüsranla ayrılacağımız açıkça ortadaydı. Bu yüzden bu planı yaptık.
İlk aşamada, araçlara sabitlenen ağır metal parçalarını kendimize kalkan olarak kullanıp Sığınak'a gidecektik. Orada ses yapıp yol üzerinde topladığımız aylakları buraya Daryl ve onun grubu çekecekti. Aylaklar geldiğinde ise doğrudan Negan'ın adamlarına değil de Sığınak'ın duvarlarına ateş edecektik ki aylaklar tamamen oraya dolsun ve ufak çaplı kaosta toparlanamasınlar.
İlk aşama başarılı olduğu taktirde, ki oldu, ikinci aşamaya yani bölgelere dağılıp bölgelerdeki adamların hepsini öldürecektik. Ama öncelikle bahsettiğim keskin nişancıların yolu temizlemesi gerekiyordu.
Böyle bir durumda, yerimde duramayacağımı herkes biliyordu. Ben de atıldım elbette, başta itirazlar çok olsa da bunu yapmak istiyordum. Mecburiyetten en güvenli yol olan keskin nişancıların arasına katıldım. Uzaktan herkesi indirecek ve güvende olacaktım.
Ekipler hazırlanmayı bitirene ve tüm planlar tamamen yerleşene kadar neredeyse birkaç hafta daha geçti.
Hazırlıklar tamamen bittiğinde yollara koyulduk. Yollar temizlenmeden önce ben, Tara, Morgan, Carol ve Daryl aylakların dikkatini çekeceğimiz noktaya gittik. Aylakları yönlendirdikten sonra herkes kendi ekibiyle belirlenen noktalarda buluşacaklardı.
"Bana yakın dur"
"Denerim"
Daryl'ın emri altındaydım. Üçümüzün de güvenliği için bunu yapacaktım.
Plan tam da istediğimiz gibi ilerledi, Tara'nın hesaplamalarında olduğu gibi, sadece birkaç saniye saparak, aylak sürüsünü beklediğimiz yerde gördük. Aylakları görür görmez zaten sığınaktan gelen silah seslerini de işittik.
Aylakları bir süre kontrol ederek yönlendirdikten, güttükten, sonra onlardan önce içinden geçecekleri kasabaya girdik. Karşı taraftan, Sığınak'tan, gelen takviye ekipler aylakları öldürmeden onları l, takviye ekibi, öldürecektik. Elbette bunu sesli şekilde yapacaktik ki aylaklar aracın geldiği yöne dönsün.
Yola çekilen demir tele doğru hızla gelen araç havaya uçtuktan sonra ardımızda gelen sürü o yöne hareket etmeye başladı. Yolun devamında, kasabının içinde dağılmamaları için Daryl ile onları yönlendirecektim.
"Güvenli noktada görüşürüz, dikkatli olun" diyerek ekipten ayrıldık.
Daryl motoru sürerken ben de ardımizda kalan patlayıcıları patlatıyordum. Aylaklar sesi takip ederek Sığınak'a iyice yaklaştılar. Biz de hızlanıp yol ayrımında yönümüzü belirlenen buluşma noktasına çevirdik. Diğerleri gelene kadar orada bekleyecektik.
Diğerleri de geldiğinde, herkesin iyi olup olmadığını hızla kontrol ettik. Genel olarak iyi durumdaydık. Sadece Gabriel ortalarda yoktu, onu biraz bekleme kararı aldık.
"Şeyi duydun mu?"
"Neyi?"
"Imm... Şerefsiz Gregory'nin yaptığını?" dedim. Bir yandan da motorun üzerine attığım çantadan çıkardığım kutudaki şeftalileri yiyordum.
"Duydum. Piç herif bizi satmış"
"Onu dövmeliydim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dead Outside?
Fiksi Penggemar"Fakültedeki büyük gürültünün ardından, hocaların eşliğinde sığınağa gireli nerdeyse aylar oluyordu. Profesörler de dahil olmak üzere kimse hayatta kalamamıştı. Etraftaki o büyük kaos durulduktan sonra ilk işim bir araba bulup şehri terk etmek oldu...
