37. Bölüm

146 14 5
                                        

  Günün devamında Spencer ve Olivia öldürülmüş, Aaron ise ölmekten beter edilmiş, Eugene'e el koyulmuş ve Rosita'nın yüzü kesilmişti, ben ise evde Melinda'nın başından ayrılmıyordum. Sanırım artık onu yanımdan ayırmamam gerekiyordu. Gün geçtikçe ya dengesiz bir tehlikeli kişiliğe ya da güçlü bir kişiliğe bürünüyordu.

  Mel uyurken camdan olanların hepsini izledim. Herifin o iğrenç sesi evin içine kadar giriyordu. Onlar gittikten sonra herkes dağıldı. Etraf toparlandı sanki bir sey olmamış gibi davranmayı deniyorduk.

  Akşam Rick ve Michonne konusmuşlar, ertesi sabah erkenden Hilltop'a gidecek sonra da savaş için orayı ayaklandıracaktık. Sabahı beklemek yerine iki saat içinde hazırlanıp yola koyulduk. Sabaha orada olacaktık. Bu yüzden de Melinda'yı bu seferlik yanımda götürmekten yine vazgeçtim.

  Sabahın ilk ışıkları ile Hilltop önümüzde görünmüş, Maggie de uzaktan bizi izliyordu. Bizi görünce aşağı inip kapıyı açtırdı. Rick ile ayak üstünde konuştuktan sonra bana yöneldi. Onu görünce dayanamayıp ağlamaya başladım.

"Her şey yolunda mı?"
"Hayır... Deniyorum ama hayır"
"Bebek?"
"E-evet... Sanırım düşürdüm bebeği"
"Üzgünüm"

  Maggie bana sarılırken Jesus ve ardından gelen Daryl'ı gördüm. Sersemlemiş şekilde ona  döndüm. Galiba deliriyordum da Daryl'ı gördüğümü sanıyordum.

"Kat"

  Bana seslendiğini duyunca Maggie'yi nasıl bıraktım bilmiyorum bile ona doğru öyle bir koştum ki. Ona sıkı sıkıya sarıldım, kokusunu içime çekiyor, boynunu ve yanaklarını öpüyordum.

"Nasıl? Anlamıyorum nasıl kurtuldun?"
"Jesus sayesinde."

  Bir şey demedim Daryl'a sarılıyordum.

"Bebek nasıl?"

  Bu soruyu duyunca kafamdan vurulmuşa döndüm. Ne diyeceğimi bilemedim, istemsiz gözlerim doluyordu yine. Şimdi ağlamaya başlarsam zor durdururlardı beni çünkü dünden beridir içimde tutuyordum hepsini.

"Daryl."
"Evet? Bir sey mi oldu?"
"Dirk, yani yanağını kopardığım adam, o şey... Ben..."

  İstemsizce derin derin solumaya başladım, titriyordum o an aklıma geldikçe. Kendime kızıyordum içten içe bebeğimi nasıl koruyamadım diye.

"Tamam sakin ol ve öyle söyle, derin nefes al" Daryl ile beraber nefes alıyordum ama gözlerimden de yaşlar süzülüyordu.
"Dirk karnıma vurdu. Ben de bebeği düşürdüm sanırım. Özür dilerim, ben iyi bir anne olamayacağımı bilmeliydim. Ben-"

  Ne diyeceğimi bilemediğimden geveleyip duruyordum. Daryl'dan korktuğum için değil hâlâ ama hâlâ kendime kızıyordum. Hepsi benim suçumdu. Bebeği koruyamamiştım, bunu bildiğimden kendime kızıyordum.

  Daryl uzun uzun bana baktı, hâlâ ellerimi tutuyor ve gözlerime bakıyordu. Emindim aklımdan geçenlerin hepsini okuyabiliyordu gözlerime bakarak. Sonra konuştu.

"Bunu onlara ödetmeliyiz"
"Melinda ödetti. Adamı vurdu Sebastian'ın silahı ile"
"Sadece Dirk denen heriften bahsetmiyorum. Negan da ödeyecek"

  Bizim konuşmamız da bitince diğerleri ile Hilltop binasının içine ilerledik. Görüşme yapıp şu savaşı başlatmalıydık ve özgürlüğümüzü geri kazanmalıydık.

  Gregory ile konuşmaya başladık, ikna etmesi gerçekten zor bir adamdı ama o inatsa ben daha inattım. Konustukça sinirlerimi bozuyordu. Adamlarının silah kullanmayı bilmediğinden, bizim güçsüz olduğumuzdan ve bunu başaramayacağımizdan behsetti.

Dead Outside?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin